Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump’la Beyaz Saray’da yaptığı görüşmenin üzerinden iki haftadan fazla geçmesine rağmen Rus medyasındaki yorumlar sürüyor.
İzvestiya gazetesinin yazarı Kseniya Loginova, görüşmenin Erdoğan’a beklediği sonuçları getirmediğini iddia etti. Loginova, “Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Erdoğan’ın Beyaz Saray ziyaretini ’çok verimli ve başarılı’ olarak nitelendirdi. Oysa, görüşmenin gerçek sonuçları pek etkileyici değildi. Türkiye önemli tavizler verdi, karşılığında ise fazla talep aldı” görüşünü savundu.
Trump’ın Erdoğan’dan, Türkiye’nin Rusya’dan petrol alımını durdurmasını istediğini hatırlatan Loginova, “Rusya Dışişleri Bakanlığı, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin kendine ve halkına saygı duyduğundan şüphemiz yok’ açıklaması yaparak temkinli bir yanıt verdi ama muhalefetteki CHP yetkililerden açıklama talep etti. CHP Milletvekili Zeynel Emre, Rusya’dan ucuz gaz almanın mı, yoksa ABD’den pahalı gaz mı almanın mı Türkiye’nin çıkarına olduğunu Meclis kürsüsünden sordu” diye yazdı.
İzvestiya’nın sorularını yanıtlayan Orta Doğu uzmanı Alina Sbitneva, Ankara-Washington ilişkilerinin bugün bir denge oyunu içinde olduğunu belirterek, “Henüz düzelmeyen krizler, Trump’ın ilk başkanlık döneminde başladı” dedi.
Erdoğan’ın Beyaz Saray ziyaretinin, pazarlığın devamı niteliğinde olduğuna işaret eden Sbitneva, “ABD, Türkiye gibi stratejik açıdan önemli bir müttefikin kendisinden fazla uzaklaşmasını istemiyor. Her iki taraf da daha fazla iş birliği için en uygun koşulları müzakere etmeye çalışıyor” yorumunda bulundu.
Sbitneva, iki ülke arasındaki ilişkinin Orta Doğu boyutuna dikkat çekerek, “ABD’nin yeni Suriye yönetimiyle diyalog kurmak için en azından arabulucu olarak Türkiye’ye ihtiyacı var. Dolayısıyla bazı tavizler verebilir” dedi.
Sbitneva, “Doğal gazda Türkiye’yi Rusya’dan uzaklaştırma çabaları uzun zamandır sürüyor. İki ülke arasındaki enerji iş birliğini baltalamaya çalışıyorlar. Türkiye Rusya’yı baypas eden birçok doğal gaz, ulaştırma ve lojistik projesinde yer alıyor. Amerikan LNG’si satın almak, sözde tedarikçi çeşitlendirme planının bir tür devamı niteliğinde” diye konuştu.
Asıl meselenin fiyat olduğuna işaret eden Sbitneva, “Aslında, Türk muhalefeti oldukça mantıklı sorular soruyor çünkü mevcut ekonomik durumda anlaşmanın finansal boyutu özellikle önemli. ABD politikası, Türkiye’yi mümkün olduğunca zayıflatarak Batı’ya tekrar bağımlı hale getirme arzusuna dayanıyor. Batı, yeni güç merkezlerinin ortaya çıktığı bu dönemde Ankara’yı yönetmenin tek yolunun bu olduğunu düşünüyor” dedi.
Türkolog Vladimir Avatkov ise, yeni bir güç merkezi olmaya çalışan Ankara’nın ABD’nin çağrısına rağmen Rusya’dan petrol ve doğal gaz almaya devam edeceğini söyledi. Avatkov, “Türkiye, tüm ekonomik sorunlarına rağmen mücadelesini sürdürüyor. Beyaz Saray görüşmelerinde Ankara, olağanüstü bir şey başaramadı. Yani, örnek ortaklığın, o kadar da örnek olmadığı ortaya çıktı” diye konuştu.
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:
