Moskova’da yayımlanan İzvestiya gazetesinde çıkan “Vatikan komedisi: Papa ile Fener Patriği ne yapmaya çalıştı” başlıklı yazının çevirisi:
Papa 14. Leo’nun Ortodoks dünyasıyla birlikte 1. İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümü için Türkiye’ye yaptığı “tarihi” ziyaret, beklendiği gibi birleşme niteliği taşıyan bir dönüm noktası olmadı.
Fener Rum Patriği Bartholomeos tarafından düzenlenen törenlere birçok yerel Ortodoks kilisesi katılmayı reddetti. Bu kiliseler, Fener’in siyasi angajmanla hareket ettiğini ve Katolik Kilisesi’ne duyduğu aşırı sempatiyi Ortodoks kardeşlerinin aleyhine kullandığını savundu. Sonuç olarak, doğu ve batı kiliselerini birleştirmesi hedeflenen etkinlik başarısızlıkla sonuçlandı.
Hristiyan kiliselerini birbirine yakınlaştırma çabaları uzun geçmişe sahip olsa da bu süreç çoğu zaman dinsel değil politik bir nitelik taşıyor. Özellikle uluslararası ilişkilerin son derece kırılgan olduğu günümüzde bu eğilim daha belirgin.
İznik’te 325 yılında toplanan Birinci Ekümenik Konsil’in 1700. yılı vesilesiyle düzenlenen kutlamalar iki önemli unsuru bir araya getiriyordu: İlk olarak, çeşitli Ortodoks kiliselerinin temsilcilerinin Patrik Bartholomeos’u Fener’de ziyaret etmesi; ikinci olarak ise Ortodoks temsilcilerin, Roma Katolik Kilisesi’nin yeni lideri Papa14. Leo ile birlikte dua etmesiydi. Nitekim yeni Papa, ilk yurt dışı ziyaretini bu törenlere katılmak üzere Türkiye’ye yaptı.
Fener Patrikhanesi, “eşitler arasında birinci” statüsünü ileri sürerek Ortodoks dünyasında kendi liderliğini pekiştirmeye çalıştı. Papa ise “birleşmiş” Ortodoks dünyası üzerinde Katolik Kilisesi’nin vesayetini kurmayı hedefliyordu. Ancak bu girişim iki taraf için de sonuçsuz kaldı.
Fener’in liderlik iddiasını destekleyenlerin sayısı sınırlı kaldı. Benzer şekilde, Papa’nın “babacan himayesi”ni kabul etmeye hazır Ortodoks kiliselerinin sayısı da oldukça azdı. Kudüs ve Antakya patrikleri kutlamalara katılmayı reddederken, diğer birçok kilise ya hiç temsilci göndermedi ya da düşük seviyede delegasyonlarla katılmakla yetindi. Patrik Bartholomeos, beş patriklikten oluşan Pentarşi’yi dahi toplayamadı.
Dini yorumcu Ruslan Kalinçuk, Türkiye’de yaşanan bu gelişmelerin Roma ve Fener’in “yanılgıya düştüğünü” gösterdiğini savundu. Kalinçuk, İznik’teki yaşananların Patrik Bartholomeos’a karşı bir konsil toplanması için “meşru gerekçe oluşturduğunu” iddia ederek, Patrik ile Papa arasındaki yakınlaşmanın Ortodoks kurallarına aykırı olduğunu söyledi. Kalinçuk’a göre Patrik, 1054’teki “Büyük Ayrılık” hiç yaşanmamış gibi hareket etti.
Kalinçuk ayrıca, Vatikan ile Fener’in güç açısından kıyaslanamayacağını vurguladı. Papa’nın 1,4 milyarı aşkın Katolik’in lideri olduğunu, Bartholomeos’un ise Türkiye’de yalnızca “Yunan Ortodoks cemaati başkanı” olarak tanındığını hatırlatarak, “Bartholomeos kendisini Ortodoks dünyasının papası gibi göstermeye çalıştı ancak Pentarşi’yi bile bir araya getiremedi; bu Fener için bir başarısızlıktır” dedi.
Uzmanlar, etkinliğin amacının Ortodoks kiliselerini Fener’in önderliği altında birleştirmek ve Roma ile birlik görüntüsü vermek olduğunu fakat bunun gerçekleşmediğini söyledi.
Kalinçuk, “Bartholomeos’un aksine tüm Ortodokslar Papa’nın övgüsü uğruna kiliseyi ve kuralları feda etmeye hazır değil” diye konuştu.
Yeni Devletler Enstitüsü Direktörü ve siyaset bilimci Aleksey Martınov da benzer şekilde olayların siyasi niteliğine dikkat çekti. Martınov’a göre Papa’nın ziyareti dinsel bir eylem değil, “siyasi hedefleri olan, dini ambalaja sokulmuş bir etkinlikten ibaret.” Papa’nın Türkiye’de siyasilerle görüştüğünü, ardından Lübnan’a geçtiğini hatırlatan Martınov, “Bu tür etkinliklerin gerçek niyetleri konusunda ortaya birçok soru işareti çıkıyor ve verilen tepkiler de bunu yansıtıyor” dedi.
Fotoğraf: vaticannews.va
İlgili haber:
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:
