Rusya ile Ukrayna arasında bir yandan İstanbul’daki müzakere süreci devam ediyor, diğer yandan da savaşta ani bir tırmanma yaşıyor.
Pazarlık masasındaki konumunu güçlendirmeye çalışan taraflar karşılıklı olarak son zamanların en şiddetli saldırıları düzenliyor. Ukrayna’nın geçen hafta Rusya’daki askeri üslere düzenlediği kapsamlı İHA (insansız hava aracı) saldırılarına Rusya ilk karşılığı verdi ama aslında daha da ağır bir misillemeye hazırlanıyor.
Sahada üstün durumda bulunan Rusya, sadece Ukrayna’dan değil, Batı’dan da kapsamlı tavizler koparmaya çalışıyor. Normal şartlarda bu koşulları kabul etme ihtimali çok zayıf olan Kiev, ABD Başkanı Donald Trump tarafından Moskova ile anlaşması için sürekli baskı altında tutuluyor.
Peki, müzakerelere rağmen ateşkes hâlâ uzakta görünürken cephede ne yaşanıyor?
Moscow Times gazetesinde yer alan habere göre Ukraynalı askeri analist Ivan Stupak, Rus yetkililerin ülkenin yıllarca savaşabilecek durumda olduğu yönündeki açıklamalarının blöf olduğunu iddia ediyor. Stupak, “Hiç kimse yıllarca savaşamaz. Rusya’nın çok fazla kaynağı ve insanı var ama onun da bir sınırı var” diyor.
Putin’in Rusya-Ukrayna sınırında bir “tampon bölge” oluşturma çağrısının ardından, Rus kuvvetleri son haftalarda kuzeydoğu ve doğu Ukrayna’daki saldırılarını artırdı. Sumi bölgesinde bazı köyleri ele geçirdi, Harkiv’de ilerleme sağladı ve Donetsk’teki stratejik Pokrovsk şehrini kuşatmaya almaya çalıştı.
Ukraynalı açık kaynak istihbarat grubu Deep State’e göre, Rus ordusu Mayıs ayında günde ortalama 184 saldırı düzenledi. Bu, Nisan ayına göre yüzde 19’luk bir artış anlamına geliyor.
BBC Rusça Servisi’nden askeri analist Pavel Aksyonov’a göre, Rusya Ukrayna savunmasındaki zayıf noktaları hedefleyerek güç yoğunlaştırıyor. Aksyonov, “Rus ordusu, Ukrayna birliklerini yıpratmayı ve kritik bölgelere takviye göndermesini engellemeye çalışıyor. Ancak Sumi şehrini almaları muhtemel değil. Yeterli güçleri yok” diyor.
Stupak ise Ukrayna ordusunun, geçen yaz yapılan cüretkâr sınır ötesi harekât sonrası çekilmek zorunda kaldığı Kursk bölgesindeki uzun süren çatışmalardan sonra daha kırılgan hâle geldiğini belirtiyor:
“Kursk operasyonunda hem insan gücü hem de ekipman açısından ağır kayıplar verdik. Donetsk bölgesinden birçok birimi oraya sevk ettik. Şimdi Donetsk cephesi zayıflıyor ve Rusya bunu değerlendiriyor. Pokrovsk ve Kostiantynivka’yı kuşatmaya çalışıyorlar, bölgeye ek güç sevk ediyorlar. Ama cephe şimdilik dayanıyor.”
Batılı ve Ukraynalı analistler, Rusya’nın ilerlemelerinin kalıcı olmayabileceğini düşünüyor ve Kremlin’in ciddi ekipman kayıpları ve büyüyen lojistik sıkıntılarla boğuştuğunu söylüyor.
Washington Post’un aktardığı Pentagon istihbarat raporuna göre, savaşın başından bu yana Rusya 10.000’den fazla askeri araç, 3.000 tank ve yaklaşık 250 uçak kaybetti. Sovyet döneminden kalan zırhlı araç stokları neredeyse tükendi. Yıllık yaklaşık 200 adetlik tank üretimi, bu kayıpların kısa vadede telafi edilmesini mümkün kılmıyor.
Sahada yaşanan zorlukların başka belirtileri de var.
Rus askerleri, giderek daha fazla sivil araçlarla saldırıyor: Rus Telegram kanallarında dolaşan bir videoda Porsche Cayenne SUV ile saldırı yapıldığı görülüyor. Bu tür araçlar genellikle Ukrayna drone’ları tarafından imha ediliyor.
Ağır askerî kayıplara rağmen, Rusya agresif asker toplama kampanyaları ve taktik değişikliklerle insan gücünü sürdürebiliyor.
Askeri analistlere göre, Moskova drone üretimini ciddi şekilde artırdı ve düşük maliyetli, yüksek hacimli saldırılarla Ukrayna savunmasının zayıf noktalarını test etmeye odaklandı.
Aksyonov, “Güçleri yoğunlaştırıyorlar, toplu halde drone kullanıyorlar ve ilerlemeden önce Ukrayna’nın lojistik hatlarını hedef alıyorlar” diyor. Ancak Aksyonov’a göre, mevcut kaynaklarla Rusya’nın savaşın seyrini kökten değiştirecek bir atılım gerçekleştirmesi olası değil.
Mevcut tahminlere göre, Rusya yalnızca Donetsk’i tamamen ele geçirmek için bu tempoyla üç yıla ihtiyaç duyabilir. Geriye kalan bölgeleri almak ise çok daha fazla zaman, kaynak ve can kaybı gerekir.
Rus askeri uzman Pavel Luzin, “Rusya kaynak açısından zorlanıyor olabilir ama bu savaşma iradelerini değiştirmiyor. Bu, Rus hükümeti için bir varoluş ve meşruiyet meselesi. Moskova çatışmaya ara vermek istiyor ama siyaseten bunu göze alamıyor. Ukrayna da her ne pahasına olursa olsun barış isteyen bir konumda değil” diyor.
Luzin’e göre Rusya, zamanın ve yorgunluğun kendi lehine işlemesini umuyor. Batı’nın askeri ve mali desteği çökerse ya da Ukrayna içinde Devlet Başkanı Volodimir Zelenski üzerindeki barış baskısı artarsa, Rusya masada avantaj kazanabilir.
Her ne kadar ABD’nin askeri yardımı yavaşlamış olsa da, Avrupa ülkeleri Kiev’e desteği sürdürüyor. Aksyonov, “Üstelik Ukrayna savunma sanayisini büyüterek giderek daha fazla silahı kendi üretmeye başladı” diyor.
Stupak ise, “Sivillere yönelik saldırılar, Kremlin’in Ukraynalıların savaştan yorulmasını ve Zelenski’ye barış baskısı yapmalarını beklediğini gösteriyor. Ama bu henüz gerçekleşmedi” diye konuşuyor.
Fotoğraf: Aleksey Konovalov-TASS
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: