Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında yaptığı BRICS ve ASEAN’la ilgili açıklamaları Rusya devlet televizyonunda konuklar arasında tartışma yarattı.
Erdoğan, “Biz bir NATO ülkesiyiz diye Türk dünyası ve İslam dünyası ile bağlantımızı kopartamayız. BRICS ve ASEAN bizim için özellikle ekonomik iş birliklerimizi geliştirmek için fırsatlar barındıran yapılar. Bu yapıların içinde yer almak NATO’dan vazgeçmek anlamına da gelmiyor” demişti.
Rusya’nın 1. Kanalı’nda canlı yayınlanan “Vremya Pokajet” (Zaman Gösterecek) programının sunucu Anatoliy Kuziçev, Türkiye’nin uzun süredir NATO üyesi olmasına rağmen BRICS’e de katılma başvurusunda bulunduğu yolundaki haberleri hatırlattı. Kuziçev, “NATO’da ABD’den sonra ikinci güçlü orduya sahip. Boğazları elinde bulunduran bir ülke. Bu, Rusya’nın Ukrayna’da yürüttüğü Özel Askeri Operasyonu açısından da önemli. Türkiye’nin BRICS üyeliği için aniden başvurması Batı’yı muhtemelen sinirlendirmiştir” dedi.
Karine Gevorkyan ise, Türkiye’nin özellikle ABD’nin ürettiği NATO silahlarına ihtiyacı olduğu için İttifak’ı terk etmeyeceğini söyledi. Gevorkyan, “Örneğin Fransa ayrılabilir çünkü güçlü silahlar üretebiliyor. Ama Türkiye üretemiyor çünkü bunun için parası yok. Ekonomisi felaket durumunda. Diğer taraftan, coğrafyası kendisini ekonomi açısından önemli ülke haline getiriyor. Elbette bu koşullarda Türk iş dünyası da çeşitli uluslararası projelerde yer almak istiyor” dedi.
Erdoğan’ın BRICS’e üye olarak NATO’ya mesaj verebileceğini söyleyen Gevorkyan, “Belki de NATO’daki dostlarının kulağına, ‘Sizin adamınız BRICS’de’ diye fısıldayacak” iddiasında bulundu.
Bunun üzerine sunucu Kuziçev araya girerek, “Baba”(Godfather) filmindeki ünlü sözü hatırlattı: “Dostlarını kendine yakın tut, düşmanlarını daha da yakın diyebilir.”
Siyaset bilimci Aleksey Muhin, Erdoğan’ın iki sandalyede oturmaya çalıştığını savundu. Türkiye’nin kötü ekonomik durumu nedeniyle Erdoğan’ın BRICS’in kapısını çalmaya mecbur kaldığını öne süren Muhin, “Kredi peşinde. BRICS böyle krediler sağlıyor. Örneğin IMF bu tip krediler karşılığında siyasi reformlar dahil çok şey talep ediyor. Dolayısıyla kredi meselesi Erdoğan’ın BRICS’e üye olmak istemesinin ana nedeni” dedi.
Rus askeri uzman Andrey Klintseviç ise Türkiye’nin NATO’da “sorunlu” bir müttefik olduğunu savundu ve “2016 yılında Amerika, darbe girişiminde bulundu. Darbeyi ABD’de bulunan Gülen finanse etti. Türk ekonomisindeki sorunları da ABD yaratıyor” iddiasında bulundu.
Klintseviç, Türkiye’nin coğrafi durumu nedeniyle jeopolitik konumunu genişletmeyi hedeflediğini ve Avrasya Ekonomi Topluluğu projeleri açısından önemli rol oynadığını söyledi.
Klintseviç, “Aslında Türkiye Ukrayna’ya daha fazla silah sağlayabilir. Evet, Bayraktar SİHA’ları gönderiyor ama yine de daha fazla silah vermiyor. Bizim sattığımız S-400 füze sistemi nedeniyle Türkiye ile ABD arasında F-16 sorunu var. Rusya Ankara sayesinde Batı’nın uyguladığı yaptırımları atlatıyor. Türkiye bizim için finans, seyahat ve lojistik merkezi” dedi.
Türkiye’nin Rusya ile Güney Kafkasya’da yararlı iş birliği içinde bulunduğunu belirten Klintseviç, “Dolayısıyla Türkiye her yerde çalışıyor. Ama ABD NATO’dan ayrılmasına izin vermez çünkü İttifak’ın güçlü bir üyesi ve topraklarında önemli askeri üsler var” diye konuştu.
ABD’li gazeteci Michael Bohm ise, Türkiye’nin Rusya’nın dostu olmadığını ileri sürdü ve “Çeçen savaşları sırasında ayrılıkçılara ve teröristlere yardım etti. Teröristler Türkiye’ye sığındı, halen de oradalar” dedi.
Klintseviç, “Ama bunların arkasında ABD ve İngiliz istihbaratı vardı” sözleriyle ABD’li gazeteciye karşı çıktı.
Bohm, “Hangi Rus-Türk dostluğu…” diye devam etmeye çalışınca sunucu Kuziçev araya girdi ve “Michael, Bu stüdyoda kimse Rus-Türk dostluğundan bahsetti mi? Buna iş birliği denilir. Ne dostluğu!” dedi.
Türkiye’ye yönelik hakaretlerde bulunan ABD’li gazeteci, “Ankara’nın yaptırımlar konusunda Rusya’ya yardımcı olduğunu söylüyorlar. Ama bugün ABD, Türkiye’ye bu yüzden baskı uyguluyor. Türk ekonomisi bunu şimdiden güçlü şekilde hissetmeye başladı” diye konuştu.
Fuad Safarov, Moskova