Ukrayna savaşının başlamasının ardından muhalif çizgisi nedeniyle Rusya’da yayınına son veren Novaya Gazeta’da Arnold Haçaturov imzasıyla çıkan yazının özet çeviri…
Geçen hafta Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva yaptırımların Rusya’ya yıkıcı bir etkisi olacağını ve ekonomisinin en az yüzde yedi küçüleceğini söyledi.
Bu şaşırtıcı bir açıklamaydı çünkü IMF daha ocak ayında Rusya’nın Gayri Safi Yurt İçi Hasılasının (GSYİH) yüzde 2.3 küçüleceği tahminini revize ederek yüzde 0.3 büyüme beklendiğini duyurmuştu.
Elbette, eşi görülmemiş yaptırımların baskısı altında bulunan ve GSYİH’sinin yüzde 10’unu savaşa aktaran bir ülkenin büyümesini bekleyemezsiniz. Karşılaştırma için örnek vermek gerekirse, Almanya’nın GSYİH’sinin aynı dönemde sadece yüzde 0.1 büyümesi bekleniyor.
IMF’nin Rus ekonomisindeki istikrara ilişkin iyimser tahmini ortalığı karıştırdı. Diğer uluslararası kuruluşlarının Rusya’nın GSYİH’sinde yüzde 3-4 düşüş beklediği bir dönemde IMF’nin tarafsız yaklaşımı kamuoyunda yeterince takdir görmedi.
Aslında IMF’ye ve Rusya İstatistik Kurumu Rosstat’a yönelik eleştirilerde haklılık payı var. Ancak bu durum aynı zamanda yaptırımların işe yararlılığı hakkında tartışmaya girenlerin genellikle hüsnükuruntuya kapıldığı gerçeğini de ortaya koyuyor.
Uzmanlar tam olarak ikiye bölünmüş durumda.
İlk grupta yer alanlar, Rus ekonomisinin parçalara bölünmese de ağır bir krizden geçtiğini düşünüyor. Onlara göre Rus hükümetindeki teknokratların çabası ve Batı’nın yaptırım makinesinin uyuşukluğu nedeniyle tam bir çöküş yaşanmadı. Bu kesimde yer alanlar zaman geçtikçe yaptırımların sonuç vermeye başlayacağını düşünüyor.
Kuşkuculardan oluşan diğer cephede yer alanlar ise yaptırımların işe yaramadığı görüşünde. Bu kesim, ekonominin son bir yılda patlamak bir yana savaşın giderek artan masraflarını karşılamayı başardığını söylüyor. Görünen o ki, Vladimir Putin rejimi her zamanki kadar güçlü. Bunun yanı sıra, yaptırımlar piyasa aracılarından ve kısıtlamalardan en çok yararlanan Hindistan ve Çin gibi ülkelerden daha zayıf çıktı.
Bu bakış açısı son aylarda taraftar toplamaya başladı.
Ama aslında yaptırımlar işe yarıyor. 2023’ün ilk iki ayında Rusya’nın bütçe açığı bütün yıl için öngörülen açığın şimdiden yüzde 88’ine ulaştı.
Petrol ve gaz vergilerini hesaplamak için bulunan yeni formül ve büyük işletmelerin yaşadığı sallantıda iyileşme olduğu doğru ama en ihtiyatlı tahminler bile bütçe açığının 5-6 trilyon rubleye (61,75-74 milyar avro) yükseleceğini gösteriyor. Bu tabii, her zaman bir kumbaraya sahip olmaya alışmış bir Kremlin için çok talihsiz bir durum.
Petrol ve gaz satışından rekor gelir elde edildiği 2022 yılının tersine 2023’te enerji kaynaklarının ihracı önemli ölçüde azalacak.
Orta vadede GSYİH’de ve Rusların yaşam standardında düşüş artacak.
Rusya şu anda gerileyen ithalat ikamesi politikası izliyor.
Bunun anlamı, üretimin 20-30 yıl önceki teknoloji düzeyine inmesi ve kaybedilen ithalatı ikame etmek için tüketicilere modası geçmiş ürünlerin daha yüksek fiyatlarla satılması.
Rus hükümeti aslında bu rotaya girileceğini daha 2014’te duyurmuştu ama ortalama bir Rus ailesi şimdiden on binlerce ruble zarara uğradı.
Yine de tüm bunlar IMF’nin tahminlerinin tutmayacağı anlamına gelmiyor.
Birincisi, GSYİH’de yüzde 0.3’lük büyüme kamu harcamaları ve silah üretimiyle sağlanabilir. İkincisi, ekonomi birkaç puan küçülse bile Batı’nın arzuladığı Rusya’nın askeri yenilgisine yol açamaz. Yaptırımların etkinliği konusunda temkinli yaklaşanların söylediği de tam olarak bu.
Evet bu, tüketime yönelik eşi görülmedik bir darbe ama Kremlin’in savaşın devam etmesini sağlayacak kaynakları hâlâ kayda değer. Rus ekonomisi daha seferberlik aşamasına bile geçmiş değil, eski yarı piyasa ekonomisi koşullarında işlemeye devam ediyor.
Ama bunlardan yaptırımların anlamsız olduğu sonucu çıkarılmamalı. İşe yarıyor ve etkisi hissediliyor. Yani Rus ekonomisinin hâlâ ayakta olmasının suçu IMF’de değil!
Batı’nın Rusya üzerindeki ekonomik etkisinin her şeye kadir olmadığının ve en etkili önlemler uygulandıktan sonra bile beklentilerin gerçekçi tutulması gerektiğinin anlaşılması gerekiyor.
Fotoğraf: Kirill Zikov- Moskova Haber Ajansı