Meydanlar “savaşa hayır” diye yırtınan on binlerce, yüz binlerce insanla doluyor.
Ve hükümetler “savaş en iyi, en kârlı ticarettir” diye düşündüğü için savaşlar çıkıyor, devam ediyor.
İşte “demokrasi” diye göklere çıkarılan sistemin yüzü suratı bu utanmazca yalan ve benzerleri.
İngiliz halkı “savaşa hayır” diyor, İngiltere hükümeti savaş kundakçısı.
Amerikan halkı “hayır” diye yeri göğü inletiyor, ABD hükümeti kulaklarını yıkayıp savaşlar çıkarıyor sürdürüyor.
Bütün halklar savaşa karşı dünyada ve bütün devletler bütün hükümetler savaşlara taraf oluyorlar.
Yıllar önce Orbay Deliceırmak, demokrasi sömürme özgürlüğü ile böğürme özgürlüğünün kesişmesidir demişti, çok da doğru söylemişti.
Fransız halkı yeri göğü inletiyor emeklilik hakkına dokunamazsınız diye hükümete karşı ve Fransız hükümeti emeklilik haklarını gasp ettiği edeceği polislerini sarı yeleklilerin üstüne saldırtıp hükmünü sürdürüyor. Geriye kalan sadece sarı yeleklilerin birkaç fotoğrafı, hem de en demokratik! haklarını kullanırken polislerden yedikleri moda deyimle orantısız dayak fotoğrafları.
Türkiye Gezi protestoları ile sarsılırken geriye sadece o protestoların destansı fotoğrafları kalıyor.
Almanlar savaşa karşı meydanları dolduruyor ve Almanya’nın bilmem ne bakanı Tel-Aviv’de, Kudüs’te sığınakta iken destek bildiriyor savaşın devamına.
KKTC halkının futbol oynamasına yasak koyan FIFA, UEFA Avrupa ile sınırı bile olmayan İsrail’in Avrupa liglerinde top sektirmesini onaylıyor.
AB kurum kurum kurumlanıyorlar “biz uygarlık ve insanlık projesiyiz” diye, altından çıka çıka Hitler Nazizm’inin ve Mussolini faşizminin sis perdesi ile toplantılar, seminerler, fonlar sponsorluklar ile gizlenmeye çalışılan hortlaması çıkıyor.
Sevsinler demokrasi denen bu berbat bu iki yüzlü riyakâr sistemi.
Al birini vur ötekine.
İyi ki tanınmamış bir devletiz.
Tanınmış komşu devlet de savaşa ilk alkış tutan devletler arasındaydı.
Kim bilir daha kaç yıl, kaç yüz yıl sürecek bu riyakârlık şahikası olan demokratik! kepazelikler.