Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in uzun süredir beklenen Türkiye ziyaretinin ne zaman yapılacağı henüz netlik kazanmadı.
Aralık ayında düzenlediği basın toplantısında Putin, “Kısa süre önce bir ziyaret planlıyordum ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programı nedeniyle olmadı. Önümüzdeki yılın başında ziyaret gerçekleştirme konusunda mutabakat sağlayabiliriz” diyerek 2024’ün ilk ayını işaret etti.
Ancak Ocak ayında Rusya liderinin Dış İlişkilerden Sorumlu Danışmanı Yuriy Uşakov gazetecilere, “Putin’in Türkiye ziyaretinin Şubat ayında yapılması planlanıyor. Müzakerelerin ana konusu Ukrayna olacak” diye konuştu.
Buna rağmen 7 Şubat tarihinde devlet TASS Haber Ajansı şöyle bir haber geçti:
“Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 12 Şubat’ta yapılması planlanan Türkiye ziyareti ertelendi. Türkiye’deki diplomatik bir kaynak, ayrıntı vermeden bu durumu TASS’a bildirdi.”
Aynı tarihte diğer devlet haber ajansı Ria Novosti’nin Türkiye’deki bir diplomatik kaynağı ise, “İki ülkedeki seçim süreci nedeniyle (Türkiye’de yerel, Rusya’da ise başkanlık seçimleri) ziyaretin geçici olarak nisan sonu-mayıs başına ertelenmesine karar verildi ” dedi.
O tarihlerde Kremlin Basın Sözcüsü Dmitriy Peskov, TASS’a yaptığı açıklamada, Putin’in Türkiye ziyaretinin “tarih açıklanmadığı” için ertelendiği bilgisini doğrulayamayacağını belirtti. Peskov, “Taraflar iki ülke liderlerinin buluşması için hazırlıkları sürdürüyor. Tarih üzerinde daha sonra anlaşmaya varılacak” açıklamasını yaptı.
2 Mart tarihinde Türkiye Cumhurbaşkanlığı’ndan bir kaynak Ria Novosti’ye, Putin’in Türkiye ziyareti için hazırlıkların sürdüğünü, nihai tarihin ise henüz belirlenmediğini söyledi.
12 Mart tarihinde de yine Peskov gazetecilerin, Erdoğan’ın, Türkiye’deki 31 Mart seçimlerinden sonra Putin’in ziyaretini beklediği yolundaki açıklamasını hatırlatması üzerine, “Şu anda bu ziyaret için net tarihi bilmiyoruz ancak diplomatik kanallar aracılığıyla çok hızlı bir şekilde anlaşmaya varılacak. Ziyaret uzun süredir hazırlık aşamasında” dedi.
31 Mart yerel seçimlerin ardından Ria Novosti’ye konuşan Türkiye Cumhurbaşkanlığı’ndan bir yetkili, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye ziyaretinin zamanlamasına ilişkin henüz bir ayrıntı ve somut bir bilgi yok” diye konuştu.
Erdoğan bir yandan Putin’in ziyaretini beklerken, diğer yandan da ABD ziyaretine hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı’nın ABD Başkanı Joe Biden’la 9 Mayıs’ta görüşeceği açıklandı.
İlginç bir tesadüf, 9 Mayıs Rusya’da her yıl Zafer Bayramı olarak kutlanıyor. 9 Mayıs 1945 yıl tarihinde Sovyetler Birliği, İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi Almanya’sını mağlup etmişti.
Rusya için büyün önem taşıyan 9 Mayıs kutlamalarına yakın geçmişte Türkiye’den üst düzey yetkili olarak sadece 1995 yılında Başbakan Tansu Çiller katılmıştı.
Rusya’nın önde gelen Türkologlarından Vladimir Avatkov, sosyal hesabından, “1 ay önce Putin’in yakın zamanda Türkiye’ye gitmesi bekleniyordu. Ancak Ankara’nın dikkati artık tamamen ABD’ye çevrildi. Erdoğan ile Biden arasındaki görüşmenin 9 Mayıs’ta yapılması özellikle manidar. Erdoğan, bu tarihin sembolik önemini çok iyi anlıyor” paylaşımında
2015 yılında Moskova’daki Zafer Bayramı törenine Erdoğan da davet edilmişti. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Sayın Cumhurbaşkanımıza davetiye gönderildi. Bu davet değerlendirilecek. Başkanımız buna olumlu yanıt vermeye çalışacak” açıklamasını yaptı ancak daha sonra törende Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Ümit Yardım’ın temsil etmesine karar verildi.
2020 yılında Zafer Bayramı’nın 75. yıl dönümü vesilesiyle askeri geçit töreninin 9 Mayıs’ta Kızıl Meydan’da yapılması planlanıyordu. Covid-19 salgını nedeniyle ertelenen tören, 24 Haziran’da yapıldı ama davetli olmasına rağmen Erdoğan katılmadı.
CHP ile iş birliği
Kazan Federal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Yüksek Lisans Öğrencisi Damir İslamov, Rusya’nın CHP ile işbirliğini başlatılması önerisinde bulundu.
İslamov, Rusya Uluslararası İlişkileri Konseyi resmi sitesindeki makalede şunları yazdı:
“Rusya Federasyonu’nun Türkiye’ye yönelik dış politikasını oluştururken yerel düzeyde yaşanan siyasi değişimleri de dikkate alması gerekiyor. Bu bir kez daha, CHP’li siyasetçiler de dahil olmak üzere ülkedeki daha geniş yelpazedeki siyasi güçlerle daha dinamik bir çalışma yapılması ihtiyacını ortaya koyuyor. Parlamentolar ve partiler arası temaslar, Türk siyasi partilerinin Rusya’da temsilcilik açması, Rusya Federasyonu’nun bölgelerdeki hükümet organları ile yerel yönetimler arasında Türk meslektaşlarıyla iş birliği yapılması yoluna gidilebilir.”
Fuad Safarov, Moskova