Libya’da hayatını kaybeden MİT personeline ilişkin yaptıkları haber nedeniyle yargılanan ve cezaları onanan gazetecilerden Murat Ağırel ve Barış Pehlivan Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne teslim oldu. Hülya Kılınç ise Manisa’da tutuklanarak cezaevine gönderildi. Üç gazeteci akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
“Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarının ve ailelerinin kimlik, görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgileri yayımlamak, yaymak ve açıklamak” suçlaması ile yargılanan ve cezaları istinaf mahkemesi tarafından onanan gazeteciler arasında Ağırel, Pehlivan ve Kılınç’ın yanı sıra Aydın Keser ve Ferhat Çelik de bulunuyor.
BBC Türkçe’nin haberine göre, adliyeye giden Murat Ağırel Twitter hesabından, “Şehit olan vatan evlatlarına şehadet dilediğim için bugün tekrar cezaevine giriyorum. Şehit edenler ise ülkemde renkli halılar ile karşılanıyor. Şimdiye kadar yazdığım hiçbir şeyi yalanlayamayanlar beni adaletsizlikle susturacaklarını sanıyorlar. Susmayın, Korkmayın, Alışmayın” yazdı.
Barış Pehlivan da Twitter’da, “Üçüncü kez… İşte geldik, gidiyoruz… Hoşça kalın şimdilik…” sözleriyle adliye önünden fotoğraf paylaştı.
Ahlak polisi
T24’ün haberine göre, Manisa’da tutuklanarak cezaevine gönderilen Kılınç ile ilgili işlemleri infaz masası polislerinin yapması gerekirken, ahlak masasından bir kadın polis görevlendirildi. Kadın polis, “Ahlak” yazılı yeleğini çıkarmadan, polis montu giymeden Kılıç’ı adliyeden aldı ve basına bu şekilde görüntü verildi.
Cezası kesinleşen hükümlülerle işlemlerin yapılması için adliyeye getirilip götürüldükleri sırada infaz masasında görevli polislerin çalışması gerekiyor.
Ancak Manisa’da “yakalama” ve “teslim etme” için ahlak masasından bir kadın polis görevlendirildi. Görevlendirmenin infaz masasında kadın polis bulunmamasından yapıldığı iddia edildi.
Halk TV’ye çıktılar
Gazeteciler serbest bırakılır bırakılmaz Halk TV canlı yayınına çıktı.
Medyaradar’ın haberine göre, Pehlivan, teslim olmaya gittikleri anı anlatarak “Sevgililer Günü’ne tebliğ alınca beraber kararlaştırıp Adliye’ye gidelim” dedi. Pehlivan, “Osman Kavala 50 metre ötemizdeydi. O demir kapının sesini duydu. Biz denetimli serbestlik tahliye olduk. Demokles’in kılıcı başımızda hala” diye konuştu.
Pehlivan tahliye edildikten sonra cezaevindeki 10 kilometre ötedeki bir dinlenme tesisine bırakıldıklarını ve yanlarında telefonları olmadıkları için avukatları arayamadıklarını anlattı:
“Bizi dağ başında dinlenme tesisine bıraktılar. Nasıl avukatlara ulaşacağız diye sorduğumuzda ankesörlü telefonu kullanın dediler ama sorduk telefon yok. Oradakilerden istedik bize telefonlarını vermediler. Yakınlardaki zincir kafeye girerek oradan bir kişiye rica ettik Telefonu kullanabilir miyiz ücreti karşılığında diye sorduk. Ne demek dedi abi diyerek bize telefonu vermişti. Ben avukatımız Hüseyin Ersöz’ün telefonunu kağıda yazmıştım. Onu aradım hemen. Telefonunu veren Mert arkadaşımıza teşekkür ediyorum.”
Ağırel ise, “Biz gazeteciler kapıdan kovsalar bacadan gireriz, bacadan kovsalar başka yerden geliriz. Bu ülke bu topraklar bizim. Biz sorumluluğumuz en iyi şekilde yerine getirmeye çalışan gazetecileriz. Siz bir gazeteciyi kaçma şüphesiyle tutukladığınız zaman bunun inandırıcılığı kalmıyor. Siz bizi istemeseniz de biz gelir teslim oluruz. Hukuk kişiye göre özelleştirilirse bir yapılanmanın hedef göstermesiyle gazeteci tutuklanırsa o hukuk sorgulanır.”
Ne olmuştu?
Libya’da öldürülen MİT personeliyle ilgili Odatv’de yayımlanan haberi hazırlayan muhabir Hülya Kılınç, o dönem Odatv Sorumlu Haber Müdürü olan Barış Terkoğlu ve Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan Mart 2020’de gözaltına alınarak tutuklandı.
Aynı günlerde Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, Yeni Yaşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik ve Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser tutuklama talebiyle sevk edildikleri mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Ancak savcılığın itirazıyla üçü de tutuklandı.
Tutuklanan Terkoğlu, Pehlivan, Kılınç, Çelik, Keser ve Ağırel ile yurt dışında bulunan gazeteci Erk Acarer ve CHP Akhisar Belediyesi Basın Birimi görevlisi Eren Ekinci haklarında Nisan ayında hazırlanan iddianameyle, “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklamaktan” suçlandı.
İlk duruşma 24 Haziran’da görüldü ve Barış Terkoğlu, Ferhat Çelik, Aydın Keser İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kontrol şartıyla tahliye edildi. Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel ve Eren Ekinci’nin tutukluluğu devam etti.
İkinci duruşma 9 Eylül’de gerçekleşti. Aydın Keser, Ferhat Çelik ve Murat Ağırel MİT Kanunu’nu ihlal ettikleri gerekçesiyle 4 yıl 8 ay 7 gün, Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç ise 3 yıl 9 ay hapis cezası aldı.
Gazetecilerin cezası 28 Ocak 2022’de onandı.