Pazartesi, 29 Ara 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Paranın en güzel tanımı

İnan Özbek
Son güncelleme: 27 Aralık 2025 16:48
İnan Özbek
Paylaş
Paylaş

Ünlü iktisatçı Jean Say’a atfedilen “paradan daha önemsiz hiçbir şey yoktur” sözü, modern bireyin para karşısındaki duruşu ve ona verdiği büyük ve türlü anlamlar birlikte düşünüldüğünde, kişinin bilincini ters yüz eden, şaşırtan ve onu sarsan bir düşüncedir. 

Bu çok sıra dışı sözüyle paranın değerinin itibari ve aslında metalar arasında yürütülen değiş tokuş ilişkilerinin üzerine örtülmüş bir şal olduğunu, yani gerçek manada bir değerinin bulunmadığını ve sadece bir araç olduğunu anlatmak istemişti Say.

Say’ın ekonomi bilimi açısından çok çarpıcı bir biçimde ifade ettiği, tarihte yaşanmış büyük savaşlar, ekonomik krizler ve devrimler sırasında ve sonrasında oluşan hiper enflasyon dönemlerinde paranın değerinin ve alım gücünün çok düşmesi; önceden bir ev satın alınabilecek kadar parayla, tek bir salam alınabilmesi örneğindeki trajik olayların da doğruladığı paranın işte bu hiçliği oldukça düşündürücüdür.

Say’ın ekonomi teorisini ortaya koyarken, paranın aslında değersiz bir nesne olduğu düşüncesini son derece güzel ifade eden; “paradan daha önemsiz hiçbir şey yoktur!” sözünü analoji yöntemiyle alarak, paranın anlamını sorguladığımız bu yazımızın merkezine oturtmak uygun olacaktır sanırım.

Mevcut ekonomik yapının, Bauman’ın ifadeleriyle “onu istiyorsun, hak ediyorsun; o sana ait, onu elde edebilirsin, öyleyse git yakala onu” tavsiyesinin yarattığı ihtiyaç aldatmacasıyla zihni bulanıklaşan ve böylelikle baskı olmadan gönüllü uyum sağlayan birey, gerçekten ihtiyacı olmayan şeyleri ihtiyacıymış gibi düşünmeye başlamış, yalnızca bir araç olması gereken paranın konumunu daha da yükseltmiş, onu amaçlaştırmış; araçlarla amaçları birbirine karıştırmıştır maalesef!

Parayı yaşamının odağına yerleştirerek bizzat kendisini onun üzerinden ifade eden, parası aracılığıyla kendini gerçekleştirmeyi uman, çevresini ve tüm dünyayı para açısından tanımlayan, insan ilişkileri büyük ölçüde parasal ilişkiler ağından ibaret olan günümüz insanı, modern fetişine tapınmasını sürdürmektedir.

Paranın efendisi değil de kölesi olmayı seçen, onu elde edebilmek için durmadan çalışan; parayı güçle, saygınlıkla ve mutlulukla özdeşleştiren birey, elde ettikçe daha fazlasını istediği, gittikçe daha fazla harcadığı halde bir türlü doyuma ulaşamayan, Bauman’ın tespitiyle “tükettikçe endişesi artan modern insan” parayı kovalamayı sürdürmektedir.

Yaşam felsefesini para üzerine kuran, “kazanan her şeyi alır” mantığıyla onu elde ederse her şeye sahip olabileceğini düşünen birey, büyük bir yanılsama içinde bulunduğunun farkında değildir ne yazık ki!

Paranın yarattığı bir illüzyonla zihni sakatlanmış bulunan bireyin, paranın anlamının tam olarak ne olduğunu, ancak ciddi bir hastalık, bir ölüm tehlikesi ya da savaş gibi parayı hiçleştiren ve işe yaramaz kılan felaketler karşısında kalınca anlamaya başlayacağı aşikardır.

Halbuki yaşam normal akışında sürerken de, onu anlamlı ve yaşanmaya değer kılan gerçek sevgi, saygı, dostluk, merhamet gibi değerlerin; yani insanı insan yapan erdemlerin, para ile satın alınamayacağını, gerçekten değerli olanın para ile ölçülemeyeceğini kavrayabilmek, modern insanın en büyük sorunsalıdır kanımca.

Kaynak: Yaşama Sanatı-Zygmunt Bauman

İlgili yazı:

Tükete tükete tükeneceğiz…

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

EtiketlendiEkonomi
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Yazanİnan Özbek
Takip et:
İstanbul Üniversitesi'nden mezun. Uzun yıllar bankacılık ve finans sektöründe çalıştı. Ekonomi tarihi ve teorileri alanlarında derinleşmeye çalışmakla birlikte, güncel ekonomik gelişmeler hakkında da fikir yürütme çabasında.
Önceki Makale Mattia Ahmet için rekor imza
Sonraki Makale Bugünkü köşe yazıları

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe YazılarıManşet

Türkiye kurtulur medya kurtulmaz

Cenk Başlamış
29 Aralık 2025
Köşe YazılarıManşet

Yeni yıla girerken…

Emre Dilek
29 Aralık 2025
EditörKöşe Yazıları

Belirsizlik çağında güven arayışı

Metin Duyar
29 Aralık 2025
Köşe Yazıları

Kasiyun’da Şam hayalleri

Aydın Sezer
28 Aralık 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?