VIA TV’de yayınlanan “Dış Hatlar” programında Alin Ozinian, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyesi bazı ülkelerin Kıbrıs Rum Kesimi ile diplomatik ilişki kurma kararını dış politika analisti Aydın Sezer’le değerlendirdi.
Sezer, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Türkiye’nin Orta Asya ve Azerbaycan’la ilişkilerini geliştirmek amacıyla 1992 yılında Türk Dilini Konuşan Ülkeler zirveleri düzenlemeye başladığını, 2009’da Türk Konseyi’nin kurulduğunu, 2021’de ise TDT adını aldığını anlattı. Sezer, KKTC’nin ise gözlemci üye olarak katılmasına rağmen 2023 Astana zirvesine davet edilmediğini hatırlatırken, “Bizim KKTC konusunda attığımız her adım Güney Kıbrıs ve Avrupa Birliği’nin tepkisiyle karşılaştı” dedi.
Sezer, bazı TDT üyelerinin Güney Kıbrıs’la diplomatik ilişki kurma kararının Türkiye’de büyük polemik yarattığını belirtirken, “Ama bu konuda yorum yapan analistlerin yüzde 99’u TDT’ye hangi ülkelerin üye olduğu ya da olmadığını bilmiyor. Hiçbir şey bilmiyorlar!..” dedi.
Kazakistan’ın Kıbrıs Rum Kesimi’nde büyükelçilik açma, Özbekistan’la TDT’de gözlemci üye statüsünde bulunan Türkmenistan’ın ise başka ülkelerdeki büyükelçilerini Güney Kıbrıs’a akredite etme kararını aldığını belirten Sezer, “Bence eleştirilecek bir konu değil çünkü ortada Kıbrıs’la ilgili Birleşmiş Milletler kararları var. Bu, KKTC’ye yönelik bir tutum değil. Bu konunun yankı yaratmasının nedeni Türkiye’nin TDT’yi kamuoyuna yanlış tanıtması” diye konuştu.
Fotoğraf: TDT Astana Zirvesi-turkicstates.org
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: