soL Haber, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun geçen hafta katıldığı bir canlı yayında gazetecilere yönelik tavrını şöyle eleştirdi:
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sözcü TV canlı yayınına katılarak gazeteciler Senem Tolunay Ilgaz, İpek Özbey, Uğur Dündar, Deniz Zeyrek ve İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtladı.
Programa, İmamoğlu’nun Erdoğan’ı aratmayan, konuğu olduğu gazetecilere karşı saygısız ve “her şeyi ben bilirim”ci tavrı damga vurdu.
Program boyunca hem siyasetteki gündem başlıklarına ilişkin hem de İBB’ye ilişkin konularda değerlendirmelerde bulunan İmamoğlu, son bölümde hükümetin imar politikalarını ve TOKİ’yi eleştirdi.
İBB Başkanı şöyle konuştu:
“Deprem kapıda, acele etmemiz lazım. 30’un üstünde dosyamız var. 50 bin konut kampanyası yapılıyor. Bu kampanyanın bir noktası da Tuzla. Tuzla’da ilana çıkılıyor. 2+1 dairenin fiyatı 195 bin TL aradan 5 sene geçti. Dairenin fiyatı 2.685.000 oldu. 180 ay taksitle verilecek toplamda ödenecek rakam 34.000.000 lira. Bir başka vaat. Yine ilk evim ilk iş yerim kampanyası iktidarın kampanyası. Kampanya tarihinde daire bedeli 850 bin 240 ay vadeli. 240 ay sonunda bu dairenin fiyatı 52.000.000 lira. Sosyal konut için 80 bin TL maaş lazım.”
İmamoğlu’nun TOKİ’yi eleştirmesi üzerine TOKİ Başkanı Ömer Bulut canlı yayına bağlanıp cevap hakkı kullanmak istediğini bildirdi. Bulut, hem İsmail Saymaz hem Deniz Zeyrek’e ulaştı, moderatör Ilgaz cevap verme hakkı sebebiyle anons yapmak istedi. Ilgaz’ın söylemeye çalıştığı şey çok basitti: “Özel röportaj formatı sebebiyle bu yayına alamıyoruz ama Sözcü TV ekranı her zaman açıktır, cevap hakkınızı kullanabilirsiniz” diyecekti. Fakat İmamoğlu, Ilgaz konuşurken konuşmaya devam ederek sözlerini bastırdı. İlk denemesinde Ilgaz’ı bastırmaya çalışan İmamoğlu, ikinci kez Ilgaz sözü aldığındaysa agresif tavırlar gösterdi. Moderatör yerine karar almaya, kimseyi konuşturmamaya çalıştı.
Senem Ilgaz, TOKİ Başkanı’nın ulaşması üzerine önce şu şekilde söz almaya çalıştı:
Ilgaz: Sizin o açıklamalarınız devam ederken TOKİ Başkanı Ömer Bulut da yayına katılmak istedi, Feshane’den yapıyoruz…
İmamoğlu: Senem Hanım ben açıklamaya devam edeyim öğrensin TOKİ Başkanı o zaman.
Ilgaz: Yayına devam ediyoruz…
İmamoğlu: Müsaade edin. Öğrensin, başka programda gelir anlatır.
Ilgaz: Bir şey söylemem lazım.
İmamoğlu: Şimdi kentsel dönüşümde…
Ilgaz: Sonra söylerim peki…
İmamoğlu, konuşmaya devam etti, Ilgaz’ın moderatör olarak yapması gereken duyuruyu engelledi, engellerken de takındığı üslup dikkat çekti. İBB Başkanı, TOKİ’ye ilişkin açıklamaları sona erdikten sonra yeniden Senem Ilgaz “Bir yayıncı notu düşmem lazım” diyerek yeniden söz aldı.
Ilgaz: Bu özel yayınlarda formatımız buna müsait değildi. TOKİ Başkanı Sayın Ömer Bulut yayına katılmak istedi. Fakat bu yayında değil ama Sözcü TV’nin kapısı ona her zaman açık. Az önce Deniz Zeyrek ve İsmail Saymaz’a mesajlarını iletti. Sayın İmamoğlu’nun bu yayında soruları vardı. Eğer kendisi gelir bir yayınımıza katılırsa çok da memnun oluruz. Hem Sayın İmamoğlu’nun eleştirerek gündeme getirdiği sorular hem de TOKİ’yle ilgili soruları ve deprem gerçekleriyle ilgili sorunları konuşuruz.
İmamoğlu: Senem Hanım kusura bakmayın. TOKİ Başkanı sizin için neyi ifade ediyor bilmiyorum ama, bir gün isterse KİPTAŞ Genel Müdürüyle oturur konuşur. İkidir tekrar ediyorsunuz. Yarın bir gün İstanbul Belediye Başkanı ya da İstanbul Belediye Başkan adayıyla konuşacak kişi o değildir. Sizin üzerinizden prim yapmaya gayret ediyor. İşine baksın. Yarın bir yerde cevabını verir. İşini görsün, işine baksın. Bence yanlış bir anons yaptınız onu da söyleyeyim.
Ilgaz: Hayır ben bir yayıncı olarak…
İmamoğlu: Yayıncı olarak değil, hayır. Prensip olarak burada bir bakan oturabilir, Başbakan oturabilir KİPTAŞ’ın Genel Müdür onu arayıp bir şey derse anons eder misiniz? Etmezsiniz.
Ilgaz: Niye anons etmeyeyim?
İmamoğlu: Doğru bir yayıncılık politikası değil. Ben eleştirimi yapıyorum. O zaman bir sürü insan daha yazabilir yani.
Zeyrek: Hayır burada siz TOKİ’nin projeleriyle ilgili veriler açıklıyorsunuz…
İmamoğlu: Benim muhatabım TOKİ değil.
Zeyrek: Hayır, ben anlatayım. Siz belediye başkanısınız biz gazeteciyiz. Gazetecilikte cevap hakkı diye bir şey vardır.
İmamoğlu: Cevap hakkını kullansın, davet edersiniz.
Ilgaz: Öyle yaptık zaten.
İmamoğlu: Ama burada olmaz. Bakın ikidir açıklama yapıyorsunuz, olmaz.
Ilgaz: Yapamadım ama.
İmamoğlu: İkidir açıklama yapıyorsunuz.
Ilgaz: Az önce söyleyemedim.
İmamoğlu: Olmaz, Senem Hanım olmaz. Ben İstanbul Belediye Başkanı’yım. Ben kendisini tanımam. Çıkar televizyonda anlatır, benim yanımda demenize gerek yok.
Ilgaz: Bundan farklı bir şey de söylemedik.
İmamoğlu: Programdan sonra ararsınız Senem Hanım.
Ilgaz: Bundan farklı bir şey demedik sayın Başkan.
***
soL Yazı İşleri’nin notu: AKP döneminde Erdoğan’da cisimleşen “her şeyi ben bilirim” tavrı, AKP tabanına ve devlet kadrolarına doğru yayıldı. Nitekim, iki hafta önce Zonguldak’ta hayatını kaybeden denizcilerin durumunu haber yapmak isteyen basın mensupları için Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu “leş kargaları” ifadesini kullandı.
Fakat bu yaklaşım, AKP dışına da yayılmış vaziyette. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, konuğu olduğu gazetecileri susturmaya, azarlamaya, onlara gazetecilik öğretmeye kendinde hak görüyor. İmamoğlu’nun bu tavrını, Türkiye’de düzenin ürettiği bir çürümenin yansıması olarak görüyor ve kınıyoruz.
Bu ülkede gazetecilik 21 yıl boyunca AKP’nin baskıcı tavırlarına rağmen sindirilemedi, AKP taklitlerinin bu yola hiç tevessül etmemelerinde hayır vardır.”