Cumhur Deliceırmak, Girne
ABD tarafından tam bir kâğıttan kaplana dönüştürülen başta Almanya olmak üzere AB devletleri kara kara kara kışı düşünmeye mi başladı?
Ne ekersen onu biçersin, elma ağacının meyve diye portakal vermesini beklemek abes.
Emperyal ekerek anlayış ve dostluk beklemek olur mu?
Hani Rusya da sütten çıkmış ak kaşık değil ve aslında Ukrayna savaşında taraflar “tencere dibin kara, seninki benden kara” misali zifiri karanlıkların çarları, kralları, imparatorları da…
“Da” sı şu:
Rusya Ukrayna savaşının kesin galibi ABD.
USA silah şirketleri hem eldeki stokları tüketti hem de AB devletlerinin teker teker ve toplam AB bütçesini tarumar etti.
AB devletleri sözüm ona yeşil enerjiye geçeceklerdi, birikmiş bilgi donanımlarını, sosyal devlet anlayışları çerçevesinde Avrupa halklarının daha da iyi bir hayat yaşamaları için kullanacaklardı.
USA “Kuzey Akım 2” projesine katılan AB üyesi devletlerin şirketlerine yaptırım kararı alacağını/aldığını duyurduğunda, Almanya’daki tepkiler “ABD bize hidrolik kırma yöntemiyle elde edilen kendi kirli gazlarını satmaya çalışıyorlar” şeklindeydi ve haklıydı, doğruydu.
Sonra USA Zelenski şarlatanını koz olarak AB’nin karşısına çıkarınca yandı AB’nin gülüm keten helvası ki ne yanma.
Başta Alman halkı olmak üzere tüm AB devletleri nasıl ısınacaklarını kara kara düşündükleri kışlara ve dahası sanayi ve teknolojilerini hangi enerji ile ve nasıl karşılayacaklarını düşünüyorlar.
USA “haydi hazır oll Rusya’ya hep beraber yaptırım uygulanacak” diye komutu verince bu komut karşısında topuk selamı ile “emredersiniz komutanım” anlamında “yes sir” diyerek içtimada gibi hizaya giren AB devletleri üstlerine üflenince yıkılan iskambil kâğıtlarından kaleler konumundalar.
Müslümanlar “Allah’ım sana sığınıyoruz sen bizi bu dertten kurtar” der ya;
Hristiyan Batı birikiminin Avrupa kıtasındaki kalesi olan AB de “oh my god” diye başlasa yeridir.
Evet “oh my god” kerimdir ama kuyusu da derindir