Cumhuriyet TV’de İrem Karataş, İsrail’in İran’a düzenlediği saldırının perde arkasını dış politika analisti Aydın Sezer‘le değerlendirdi.
Saldırının İran’ın nükleer kapasitesinin yok edilmesine yönelik olduğunu düşünmediğini belirten Sezer, “Hamas’ın 7 Ekim saldırılarından sonra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu direniş ekseninin ve bunu destekleyen İran rejiminin tamamen yok edilmesi gerektiğini söylemişti. Ayrıca Netanyahu’nun İran’daki rejim değişikliğinin beklenenden çok önce olacağı açıklamasını hatırlatmak isterim. İran’daki rejimin devrilmesi sürecinin başladığı kanaatindeyim. Bunu başaramazlarsa en azından rejimin yeniden ayakları üzerinde doğrulmasını engellemeye çalışacaklardır” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın “Önce Amerika” sloganı çerçevesinde ülke içindeki gelişmelere ağırlık verdiğini hatırlatan Sezer, “Son saldırı, ABD-İsrail ilişkilerinde patronajın hangi tarafta olduğunu gösteriyor. İsrail bu saldırıyı ABD’ye rağmen ya da ABD’nin zımni desteğiyle düzenledi. Trump Netanyahu’ya ve ABD’deki İsrail lobisine mecburen boyun eğdi. İsteseydi bile engelleyemezdi” diye konuştu.
İran’ın İsrail saldırısına eş bir boyutta misilleme kapasitesi bulunmadığını belirten Sezer, Irak ya da Yemen’deki vekil güçler aracılığıyla bazı saldırılar düzenlenebileceğini söyledi.
Gelişmelerin hem Malatya Kürecik Üssü’nün faaliyetleri hem de döviz ve petrol fiyatlarındaki yükselme nedeniyle Türkiye açısından da önemli sonuçlar doğuracağını anlatan Sezer, ayrıca İran’da karışıklık çıkması halinde bir mülteci sorununun gündeme gelebileceğini belirtti.
Sezer, Türkiye’nin saldırılara tepkisi içinse, “İsrail’i şımartan Batı’dan İsrail’e engel olmasını isteyen bir yaklaşım içindeyiz ne yazık ki” dedi.
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: