Mentor
Bir ülkede yabancı devlet isimleri ile dilleri ile okutulan okullar varsa ve bu okullar ülkenin en temiz ve güçlü beyinlerini alıp asimile ediyorsa, dil öğretmenin dışında birer kültürel köle sistemi kuruyorlarsa bunun adı misyoner okuludur.
İlber Ortaylı’nın dediği gibi “Yeşil Kartım var” diye öğünen adamlar artık kimliğini ve kişiliğini kaybetmiş, kendi ülkelerinde ayakçı olmuştur. Bu okulların hiçbirinde ülkeye hizmet etmek için okunmuyor, sadece bol sıfırlı refah çekleri için okunuyor, aşıladıkları kültür bu, kalbini paraya satan ülkesini de kolay satıyor.
Bu okullar geçmişte yaşanan ve özellikle 12 Eylül’de yaşadıkları dizayn sürecinden sonra “Beyaz Türk” faşizmine de kaynaklık eden okullar; neresinden baksan bir avuç seçkinin ekonomisini ve devletini yönettiği sömürge görünümü.
Aynı zamanda kültürel yozlaşma ve bozulmayı da körükler bu okullar sistematik olarak. Özgür değil Batı tarzı yaşam biçimi empoze ederler, empoze ettikleri şey de aslında Batı kültürü değil, onun üst yapıya ilişkin bozukluklarıdır.
Düşünün 12 Eylül sonrası yaşanan toplumsal bozulmayı ve 12 Eylül’de planlanan “yeşil toplum” projesi yaşama geçirilirken misyoner kültürünün futbol uzantıları ile toplumun erdemden kazanmaya ve Makyavelizm’e yönlendirilmesi, radikal dincilerle misyonerlerin bir araya gelip bu ülkenin köküne kibrit suyu sıkmaya çalışması tesadüf değil. Ülkeyi en değerli eğitim kurumları ile ele geçirmiş emperyal uzantılar ve onların ülkeyi kontrol etme çabaları.
Konu dönmeden dolaşmadan Fenerbahçe’ye geldi; ne misyoner kültürü ne de onların çanak komşusu tarikatlar Fenerbahçe’yi sever çünkü Fenerbahçe Cumhuriyet sonrası Atatürk tarafından yaratılmaya çalışan çağdaş Türk insanının takımıdır.
Bunları neden yazdım?
Dün akşam da gördüğüm gibi, ülke de Fenerbahçe de her yerden saldırı altında. Bir ülkede bir futbol takımına futbol nedeniyle sahada, medyada, futbol yönetiminde, hakemlerde, her yerde sistematik olarak saldırılmaz, bunun mantığı yok. Saldırılan şey çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’dir, saldırılan Fenerbahçe değil onun nezdinde ülkenin kimliği, geleceği ve bağımsızlığıdır.