Avrupa Politika Analizi Merkezi (CEPA) araştırmacılarından Olga Lautman’ın Moscow Times gazetesinde çıkan yazısının özet çevirisi:
“Suriye halkı bir zamanlar olanaksız görüneni başardı ve yüz binlerce kişiyi katleden acımazsız diktatörden kurtuldu. Kimyasal saldırıları düzenleyen, savaş suçları işleyen Beşar Esad rejimi çökünce Rusya’ya kaçtı.
Esad’ın yıkılması, onu iktidarda tutmak için 10 yıl boyunca uğraşan Rusya için küçük düşürücü ve küresel imajına ağır darbe indiren bir gelişme. Koşulsuz destek sözüne karşın Esad’ın iktidardan düşmesini engelleyememek Rusya’nın kaynaklarının sınırlı olduğunu çarpıcı şekilde göz önüne seriyor.
Tabii bir de, Rusya ordusuyla istihbaratının isyancı güçlerin saldırıya hazırlandığı işaretlerini görememesi konusu var. Böylece muhalif güçler önemli bölgeleri ele geçirdi ve hem Esad’ı hem de Moskova’yı hazırlıksız yakaladı. Suriye’deki operasyondan sorumlu Korgeneral Sergey Kisel’in görevden alındığı dedikoduları Rus yönetiminin duyduğu hoşnutsuzluğun kanıtı.
Rusya sadece askeri destek vermedi, kimyasal silah kullandığı ve savaş suçları işlediği iddialarına rağmen Esad’ın arkasında durmaya devam etti.
Moskova Esad’ın suçlarını gözden uzak tutmak için agresif bir dezenformasyon kampanyası yürüterek Suriye’deki sorunun kaynağını rejimin acımasızlığı değil muhalif güçlerin başlattığı bir iç savaş gibi göstermeye çalıştı. Böylece, uluslararası toplumun kafasını karıştırmak ve muhaliflerin dış destek bulmasını zorlaştırmak istedi. Muhalifleri terörist olarak damgalayarak Esad’ın suçlarını örtmeye çalıştı.
Esad’ın ani düşüşü sonrası Moskova Suriye’deki askeri teçhizatını aceleyle çekmeye başladı. Rusya’nın askerlerinin güvenli bir şekilde çekilmesi için Türkiye’den yardım istediği haberleri doğruysa bu Kremlin için ayrı bir utanç kaynağı demektir. Böyle bir konuda NATO üyesi Türkiye’ye bel bağlamak Rusya açısından küresel anlamda küçük düşme anlamına gelir.
Rusya’nın üslerini korumak için yeni Suriye yönetimiyle pazarlıklar yaptığı bildiriliyor. Ancak Şam’da değişen dengeler nedeniyle yapılabilecek anlaşmaların geleceği belirsiz olacaktır.
Esad’ın devrilmesi Moskova’nın bölgesel hırslarını parçalamakla kalmıyor, Putin için de psikolojik bir darbe anlamına geliyor.”