İstanbul’da Perşembe günü yapılması planlanan Rusya-Ukrayna barış görüşmeleriyle ilgili olarak Moscow Time gazetesinde çıkan analizin çevirisi:
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Rus ve Ukraynalı müzakereciler arasında Perşembe günü İstanbul’da görüşme yapılması yönündeki önerisi, Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde başlayan işgalinden hemen sonra İstanbul’da yapılan toplatının ardından taraflar arasındaki ilk doğrudan temas olacak.
Ukrayna, Putin’in mevkidaşı Volodimir Zelenski ile Türkiye’de görüşmeyi reddetmesinin, Moskova’nın çatışmaları sonlandırmak gibi gerçek bir niyeti olmadığı anlamına geleceği uyarısında bulundu.
Hafta sonu gece saatlerinde yaptığı açıklamada Putin müzakereleri önerirken, Kremlin Rusya’nın Türkiye’ye kimi göndereceğini belirtmekten kaçındı. Ancak “görüşmelere hazırlıkların sürdüğünü” duyurdu.
Putin, Moskova’nın “Ukrayna tarafıyla diyaloğu asla reddetmediğini” savunsa da, bazı uzmanlar onun diplomasiye yeniden ilgi göstermesinin gerçek bir barış isteğinden çok, küresel algıyı şekillendirme amacı taşıdığı iddiasında.
Analistler, önerilen görüşmenin Rusya’nın çıkarına olduğunu ve Moskova’nın, Kiev ile bazı Avrupa ülkelerinin Pazartesi günü başlaması çağrısında bulunduğu 30 günlük koşulsuz ateşkese yanıt vermemesiyle, kuralları kendi lehine yeniden yazma çabasına girdiğini belirtiyor.
“Askeri baskıya diplomatik örtü”
Carnegie Uluslararası Barış Vakfı kıdemli araştırmacısı Alexander Baunov, “Rus yetkililer defalarca, basit bir ateşkesin Ukrayna’ya askeri avantaj sağlayacağını, bu süreci savunma hatları kurmak, silah üretmek ve ithal etmek, seferberlik yapmak için kullanabileceğini söyledi” dedi.
Baunov’a göre, Rusya çatışmaları durdurmadan görüşme önererek, “cephede saldırılarını sürdürecek ve Ukrayna’nın iç bölgelerini bombalayarak diplomatik baskıyı askeri güçle desteklemiş olacak.”
Aynı zamanda bu adımın, hem içerdeki savaş yanlılarını hem de uluslararası kamuoyundaki kuşkucuları yatıştırmayı hedeflediği düşünülüyor.
Baunov, “Bu karşı teklifin seçilen biçimi, Trump’ın taraflardan biri ya da her ikisi iş birliği yapmazsa ABD’nin arabuluculuğu terk edeceğini açıklamasını önleyebilir ya da geciktirebilir. Ayrıca orduyu, dış gözlemcileri ve savaş yanlısı kamuoyunu da yatıştırır” yorumunda bulundu ve “İstanbul’daki müzakerelerin sadece kesintiye uğramış bir sürecin devamı olduğu vurgusu, uzlaşma arayışı ile güç gösterisi, meşruiyet ile güç arasında bir denge arayışına en uygun strateji” diye ekledi.
Siyaset bilimci Tatyana Stanovaya ise doğrudan görüşme önerisinin, Moskova’nın stratejisinde bir değişim ya da Putin’in Zelenski ile anlaşmak istediği anlamına gelmemesi gerektiğini vurguladı.
Stanovaya, X platformunda yaptığı paylaşımda, “Putin’in amacı Batı’nın silah sevkiyatını durdurmak, Zelenski’nin pozisyonunu zayıflatmak ve Ukrayna’daki iç istikrarsızlığı körüklemek. Aynı zamanda Ukrayna’nın Ruslarla müzakere yasağını kaldırmasını istiyor. Bu, Ukrayna içinde daha geniş bir etki alanı oluşturmasına imkan verebilir. Putin, Ukrayna’nın mevcut haliyle Rusya’nın şartlarını kabul edeceğine bir an bile inanmıyor” dedi.
“Asıl hedef Trump’la yeni dünya düzeni”
Eski Rus diplomat Boris Bondarev de benzer görüşte. Rusya’nın Cenevre’deki BM misyonundan Ukrayna işgaline karşı çıkarak istifa eden Bondarev, “Putin’in Zelenski ile müzakerelere ihtiyacı yok” dedi.
“Bu savaş esasen Ukrayna’ya karşı değil, Ukrayna üzerinden ABD’nin küresel üstünlüğüne karşı bir savaş” diyen Bondarev, X’te “Putin’in asıl istediği Zelenski ile değil, Trump ile görüşmek. Ama öyle sıradan bir görüşme değil; Trump’ın yeni bir dünya düzenini kabul ettiği, Putin’in etki alanının eski Varşova Paktı boyutlarına ulaştığı bir anlaşma” paylaşımında bulundu ve “Bu nedenle, ‘Ukrayna ile müzakereler’ sadece Washington’ın aklını karıştırmaya ve yaşlanan Trump’ın ‘Putin barış istiyor’ yanılsamasına kapılmasını sağlamaya yönelik bir araç” diye yazdı.
Rusya’daki bazı savaş yanlıları bile Putin’in Ukrayna ile barış görüşmeleri önerisine şüpheyle yaklaşıyor.
2014’te Ukrayna’nın doğusunda Rusya yanlısı ayrılıkçı güçlerin önde gelen komutanlarından biri olan ve şu anda hapiste bulunan milliyetçi Igor Girkin, “Zelenski ile yapılacak herhangi bir görüşme hem kişisel olarak Putin hem de Rusya’nın müzakere pozisyonu açısından felaket olur” dedi.
Girkin, Zelenski’nin İstanbul’da Putin ile birebir görüşme önerisinin, Moskova’yı son derece dezavantajlı bir konuma soktuğunu belirterek şunları söyledi:
“Putin ve çevresi Zelenski’nin meşru olmadığını ve Kiev’de görüşülecek kimse bulunmadığını defalarca dile getirdi. Bu pozisyondan geri adım atmak son derece zor olur. Ancak görüşmeyi reddetmek de Rusya’nın durumunu iyileştirmez. Çünkü küresel medya bunu Rusya’nın müzakere teklif edip sonra sabotaj yaptığı yönünde yorumlar. Bunun sonucu olarak daha sert yaptırımlar, Ukrayna’ya daha fazla destek ve Rusya’ya karşı artan uluslararası çabalar gelir.”
İlgili haber:
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: