İbrahim Peygamber’in Allah için oğlunu kurban etmeye hazır olması ibadetlerle anılıyor.
İncil ve Tevrat’ta ismi Abraham olan geçen İbrahim, inanışa göre gördüğü rüyayı Allah’tan mesaj olarak aldı ve itaat göstergesi olarak bu eyleme karar verdi.
Oğlu İsmail de bunu kabul etti ve babasından emre uymasını istedi. Ancak İbrahim oğlunu öldürmek üzereyken Allah araya girdi ve kurban etmesi için ona bir koç verdi.
Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar, bu inanışla yaygın şekilde kesilen hayvanları dinin gerekliliğine uygun olarak kurban ediyorlar.
Bir Müslüman’ın ihtiyacını aşan bir servete sahip olması durumunda geleneksel olarak kurban kesmesi bekleniyor.
Peki diğer büyük dinler bu ibadeti nasıl yaşıyor?
Hinduizm’de, Yahudilik’te ve Hristiyanlık’ta kurban kesmek nasıl karşılanıyor?
Yahudilik
İslam tarihi Yahudilik ve Hristiyanlık tarihiyle pek çok ortak noktaya sahip.
İngiltere’deki Leo Baeck Koleji akademik hizmetler başkanı haham Gary Somers, Yahudilerin dini metinlerinde, her biri belirli zaman ve yerde yapılan kurban ibadetlerinin anlatıldığını aktarıyor:
“Artık kurban kesmiyoruz çünkü bu ritüellerin yapıldığı tapınak artık mevcut değil. Bunun yerine bu ibadeti dua yoluyla yapıyoruz.”
Amerikan Yahudi Üniversitesi’nin Başkan Yardımcısı Haham Dr Bradley Shavit Artson da, İkinci Tapınak’ın Romalılar tarafından yıkılması sonrası Yahudilikte hayvan kurban etmeye izin verilmediğini söylüyor.
Artson, “Birçok Yahudi bunun kalıcı olarak yasaklandığına inanırken, bazıları da Mesih’in gelişiyle kurban kesmeye geri dönüleceğine inanıyor” diyor.
Yahudilerin Tapınak olarak işaret ettikleri yer, Kudüs’te bugün Mescid-i Aksa’nın bulunduğu Tapınak Tepesi’ni ifade ediyor.
Hayvan kurban etme ibadetine geri dönebileceğine inanan Yahudiler bu tapınağın yeniden inşası için dua ediyorlar.
Ancak Kudüs’teki Samiriyeliler gibi bazı gruplar, Yahudi dini takvimindeki en önemli bayramlar arasında olan Hamursuz Bayramı’nda hâlâ kurban kesiyor.
Bazı gruplar ise kurbanlık hayvanın bedeline eşdeğer bağış yapıyor.
Yahudilik’te koyun, manda, inek veya keçi olsun, kurban edilecek hayvanın dini açıdan kesime uygun veya “koşer” olması gerekir.
Dr. Artson Yahudilik’teki kurban ibadetinin tarihini şöyle açıklıyor:
“Sadece koşer hayvanların kesilmesine izin veriliyordu; bunların bir kısmı sunakta yakılıyor, bir kısmı din adamlarının ailelerine veriliyordu. Bir kısmı da kutlama yapanların kendileri ve aileleri tarafından tüketiliyordu.”
Yahudiliğin üç önemli bayramı olan Hamursuz, Şavuot ve Sukkot bayramlarında kurban ibadeti öne çıkıyordu.
Haham Gary Somers, Roş Aşana (Yahudi Yeni Yılı) ve Yom Kippur (Kefaret Günü) bayramlarında da hayvan kurban edildiğini anlatıyor.
İbrahim Peygamber’in kurban hikayesi Yahudi kutsal kitaplarında da geçmektedir.
Ancak hayvan kurban etme ibadeti Yahudilikte sonra başlıyor ve biraz daha farklı yapılıyor.
Hristiyanlık
Hristiyanlığın kökleri Yahudiliğe dayanır ve İncil’in İbranice kaleme alınmış olan ilk kısmına da Eski Ahit deniyor.
Dakka’daki Kafrul Katolik Kilisesi’nin papazı Doktor Proshanto T Rebeiro, Eski Ahit’teki anlatımlardan kurban ibadetinin sabah ve akşam saatlerinde farklı dini festivallerde yapıldığını anlatıyor.
O dönemde tövbe ve bağışlanma umuduyla hayvan kurban etme ibadeti yapılıyordu.
Ancak Hristiyanlık’ta bu dini gelenek artık uygulanmıyor çünkü İsa’nın Mesih’in ölümü nihai kurban olarak görülüyor.
İsa Hristiyanlık’ta ‘Tanrı’nın Kuzusu’ olarak görülür.
Hristiyanlık’ta kurban ibadeti için dini bir hüküm olmamasına rağmen, “bir kişi Allah’a adak sunduğunda veya bir söz verdiğinde” hayvan kurban edilebiliyor.
Doktor Reberio, Hristiyanlık’ta Tanrı adına hayvan kurban etme geleneğinin bulunmadığını belirtiyor.
Buna karşın dini gelenek gereği sofraya et koyulabiliyor.
Reberio, İtalya’da bulunduğu sırada Paskalya’dan önce kuzu eti yemenin neredeyse zorunlu olduğunu belirtiyor.
Ancak Hristiyanlıkta, Yahudiler’de dini amaçlarla hayvan kurban etme geleneğine verilen isim olan Korban geleneği yoktur.
Hinduizm
Hinduizm’de hayvan kurban etme konusunda görüş ayrılıkları olsa da, Hinduların bir kesimi bunu yapıyor.
Hindistan veya Bangladeş’in birçok yerinde Durga Puja ve Kali Puja gibi festivallerde dini ritüellerde hayvan kurban ediliyor.
Bangladeş’teki Chittagong Üniversitesi’nde Sanskritçe Bölümü’nde yardımcı doçent olan Dr. Kushal Baran Chakraborty, “Rayana (ve) Mahabharata gibi çeşitli Hindu yazıtlarında hayvan kurbanından söz edildiğini” söylüyor.
Chakraborty, “Hinduizmin kadim dini metinlerinden biri olan Rigveda’da, kurban edilen hayvanın özgürlüğe kavuştuğundan ve esaretten kurtulduğundan bahsediliyor” diye anlatıyor.
Milattan önce 1500 ile 500 yılları arasındaki Vedik çağda, hayvan kurban etmenin yaygın olduğuna inanılıyordu.
Ancak modern Hindistan’da uzmanlar arasında hayvan kurban etme uygulaması konusunda farklı görüşler var.
Dr Chakraborty, antik dönemden kalma bazı tapınaklarda hayvan kurban etmenin hâlâ uygulandığını söylüyor.
Bangladeş’teki Dhakeshwari ve Hindistan’daki Tripura Sundari, Kamakhya ve Kalighat Kali gibi tapınakları işaret ediyor.
Dr Chakraborty, Hinduizm’deki modern hayvan kurban etme uygulamalarının genellikle eylemin manevi öneminden ziyade kişisel tatmine yönelik olduğunu savunuyor. Bunun da eylemin kutsallığını azalttığını söylüyor.
Ancak Hinduizm konusunda uzman olan Dr. Rohini Dharmapal, Hindistan’da bugün yaygın şekilde hayvan kurban edildiğine inanmadığını aktarıyor.
Hindistan’daki birçok grup, çeşitli tapınaklarda hayvan kurban etmeyi gönüllü olarak durdurdu ve hayvanların dini amaçlarla kesilmesinin yasaklanmasını savundu.
Sri Lanka ve Nepal’de Hinduların hayvan kurban etmesi yasakladı. Ancak bu yasağa her zaman uyulmuyor.