Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın başlamasının 23. günü olan 18 Mart aynı zamanda, Kırım’ın Rusya’ya katılmasının tam dokuzuncu yıl dönümü.
Önce Rusya’nın Ukrayna’ya ait olan yarımadayı ilhak etmesine uzanan sürecin özeti:
2013 yılı sonlarında Moskova yanlısı Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in Avrupa Birliği ile iş birliği anlaşması imzalamayı reddetmesinin ardından Ukrayna’da olaylar çıktı. Moskova’dan 12 milyar dolarlık destek alan Yanukoviç’in kararını protesto edenler başkent Kiev’deki Bağımsızlık Meydanı’nda gösterilere başladı. Çatışmaya dönen gösterilerin ardından Yanukoviç ülkeden kaçınca Rusya stratejik çıkarlarının bulunduğu Ukrayna’ya bağlı Kırım’ı şubat sonlarında ilhak etti. 16 Mart’ta yapılan referandumda nüfusunun çoğunluğu etnik Ruslardan oluşan yarımadada yaşayanlar yüzde 96’dan fazla bir oranla Rusya’ya bağlanma yönünde oy kullandı. Hemen ertesi gün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kırım’ın katılmasını onaylayan bir kararname imzaladı. 18 Mart’ta da Kırım’ın Rusya Federasyonu’na katılmasıyla ilgili belgeler imzalandı. Belgeler üç gün sonra Putin tarafından onaylandı.
Rusların Kırım’ı ilhak etmesinin asıl nedeni askeriydi; Rusya’nın Karadeniz donanmasının bulunduğu Sivastopol’de NATO askerlerini görmek Moskova için kâbus senaryosuydu. Diğer yandan Rusya ilhak kararıyla tarihi bir adaletsizliğin giderildiğini de düşünüyordu çünkü 1954 yılında dönemin Sovyet yönetimi burasını bağlı olduğu Rusya Federasyonu’ndan alarak bir başka Sovyet cumhuriyetine, Ukrayna’ya vermişti.
Böylece Ruslar aynı zamanda Kiev’de Batı yanlısı bir hükümetin işbaşına gelmesinin rövanşını Kırım’la almıştı.
Aslında pek çok kişi Ukrayna’nın yanı sıra Batı dünyasının da sert tepkisinin çeken ilhak olayının Kırım’la sınırlı kalacağını düşünüyordu ama sadece birkaç hafta sonra bu kez de Ukrayna’nın doğu bölgelerinde Kiev yönetimine karşı protesto eylemleri başladı. Kısa sürede silahlı çatışmaya dönüşen protestoların ardından 2015 yılının yaz aylarında Donbass bölgesinde Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetleri ilan edildi.
Çatışmalar, 2014 ve 2015 yıllarında Batılı ülkelerin de devreye girmesiyle Belarus’un başkentinde imzalanan Minsk anlaşmalarıyla son buldu. Anlaşmaların en önemli maddesi Kiev’in ayrılıkçı bölgelere özerklik vermesini öngörüyordu. Ancak bunu kesin bir yenilgi olarak gören Ukrayna yönetimi özerkliğe yanaşmayınca bölgede bir saatli bomba çalışmaya başladı.
Ukrayna’nın NATO’ya üye olmak istemesini yüksek sesle dile getirmeye başlamasının ardından Rusya önce sınıra 100 bin kişiden fazla bir güç yığdı, 21 Şubat’ta Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlık kararını tanıdı, 24 Şubat’ta da Rus ordusu Ukrayna’nın işgaline başladı.