Ankara’da TUSAŞ’a düzenlenen terör saldırısının hemen ardından pek çok iddia dolaşmaya başladı.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler PKK’yı işaret ederek, “Bu PKK’lı şerefsizlere hak ettikleri cezayı her seferinde veriyoruz, akıllanmıyorlar. Her zaman söylediğimi tekrar ediyorum, en son terörist ortadan kaldırılıncaya kadar bunların peşini bırakmayacağız, bu yapılanların acısını misliyle çıkaracağız. Bunu herkes görecek” dedi. Ardından Irak ve Suriye’deki terörist hedeflere saldırılar düzenlendi.
Saldırı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin büyük yankı yaratan sürpriz “İmralı çıkışı”nın üzerinden 24 saat bile geçmeden düzenlenmesi nedeniyle hemen bu konuyla ilişkilendirildi. Zaten iktidar yanlısı gazeteler de bu yönde manşetler attı. Örneğin Hürriyet, “Barışa hain pusu” başlığını kullandı. Diğer yandan, Bahçeli’nin açıklamasının ertesi günü çıkan iktidar yanlısı gazeteler de ona destek veren başlıklar kullanmıştı, biri hariç. Yeni Şafak diğerlerinden farklı şekilde, “Öcalan’ı yeri İmralı’dır” diyerek Bahçeli’yi dolaylı yoldan eleştiren bir başlık seçmişti.
Resmi açıklamalar ve işaretler son saldırının bu konuyla bağlantılı olduğunu düşündürüyor.
Ancak sosyal medyada dolaşan bir de komplo teorisi var.
Bu teori, saldırının yapıldığı yerle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı BRICS zirvesinin düzenlendiği yer arasındaki isim benzerliğine dayanıyor.
Saldırının düzenlediği yer, Ankara’nın ilçesi Kahramankazan yani 2016 yılında değişen adıyla Kazan. BRICS zirvesinin aynı gün yapıldığı yer ise, Rusya Federasyonu’a bağlı Tataristan’ın başkenti Kazan.
Bu teoriyi ortaya atanlar, saldırının Kahramankazan’da düzenlenmesiyle BRICS zirvesinin Kazan’da yapılması arasında bağlantı bulunduğunu iddia ediyor. Buna göre, TUSAŞ’a düzenlenen saldırı, BRICS’e üye olmak isteyen Türkiye’ye verilen bir mesajdı.
Rusların yorumu
Benzer bir yorum yapan Rus Novirossiya Ajansı şunları yazdı:
“Ankara’daki saldırının yapıldığı gün Putin’le Erdoğan Kazan’da görüşecekti. Gündemde enerji alanındaki iş birliği vardı. Erdoğan BRICS’le iş birliği yapmak istediğini birçok kez söyledi. Politikada böyle tesadüflere yer yoktur. Böylece Erdoğan’ı Putin’le dostluğu sürdürmenin kötü biteceği konusunda uyarmış oldular. Bu yaşananlar Batı’nın NATO’dan uzaklaşıp Rusya’ya yakınlaşmaması için Türkiye’ye gönderdiği bir sinyale benziyor.”
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Türkiye’nin BRICS’le iş birliği yapmaya hakkı olduğunu, ancak bunun üyeler arasında tartışma yaratabileceğini söylemişti. Rusya’daki yorumcular da Türkiye’nin aynı anda hem NATO’ya hem de BRICS’e üye olamayacağı görüşünde.
Diğer yandan, Türkiye’nin arzusu bir yana, BRICS’in yeni üye alma konusunda hazır ve istekli olmadığı da biliniyor.
İlgili haber: