“Eğitim düzeyi yüksek kadınlar, çalışkanlar, belli bir tecrübeleri, hitabet kabiliyetleri var. Konularına hakimler. Çok başarılı olacaklar ve gelecek seçimde sayıları artacak.” Bu sözler Mülkiye’den sınıf arkadaşım, Dışişleri Bakanlığı’ndan meslektaşım emekli Büyükelçi Sumru Akıncı Noyan’a ait.
31 Mart seçimlerinde kadın adayların sergiledikleri başarı ile ilgili görüşünü sormuştum, bu yanıtı vermişti. Ayrıca ilave etmişti: “Kadınlarımıza destek olmak şart. Aslında kadın erkek eşitliğine inanıyorum. Feminist değilim.” Geçmişte insan hakları üzerine de çalışmalarda bulunan Noyan’ın bakışı insan odaklı, demokratik bir bakış açısı.
Demokrasilerde, kadın erkek eşitliğine önem verilir. Kadınların siyasette söz sahibi olmalarına önem verilir. Karar mekanizmalarında yer almalarına önem verilir. Daha yaşanabilir bir toplum yaratılmasında kadının katkısı istenir. Kadın sivil toplum kuruluşları desteklenir.
Türkiye’de kadınlar çeşitli alanlarda başarılara imza atıyorlar. Ancak kadının siyasete katılımı erkeklerle eşit düzeyde değil. Bu durum kadın hareketinin önemli mücadele alanlarından biri. Seçilme hakkından yararlanma ve yerel yönetimler dahil siyasal karar mekanizmalarında yer alma konusunda cinsler arasında eşitsizlik çok belirgin biçimde varlığını sürdürmekte ve kadınlar erkeklerin çok gerisinde kalmakta.
Yerel seçimler arifesinde kadın sivil toplum kuruluşları ‘Yerel yönetimlerde seçilmiş kadınların oranı %3’te kalmamalı. Hedefimiz en az %50 olmalı’ diyerek bir mücadele başlattılar. Kadınları yerel seçimlerde aday olmaya davet ettiler. Bu amaçla eğitim programları düzenlediler. Başta CHP, bazı siyasi partiler yerel seçimlerde adayları belirlerken kadın kuruluşlarının bu çağrılarını bir ölçüde dikkate aldılar, listelerinde kadın adaylara az da olsa yer verdiler.
Yerel seçimlerde AKP’yi geride bırakarak toplumda büyük umut uyandıran CHP, seçimleri kazanan kadın belediye başkanları ile de dikkatleri çekti. CHP’nin kazandığı büyükşehir belediye başkanlıklarının üçü kadın adaylar. CHP’nin kazandığı diğer 6 şehrin 3’ünün belediye başkanları da kadın adaylar..
Gerçekte, yerel seçimlerin parlayan yıldızları kadın belediye başkanları oldu. 81 ilde 11 kadın belediye başkanı seçildi. CHP’den 6, DEM Parti’den 4, AKP’den de 1 kadın aday belediye başkanı seçildi. Kadın adaylar 5 büyükşehir belediye başkanlığını kazandı. Türkiye genelinde 61 ilçede kadın belediye başkanı seçildi. Çok sayıda kadın ayrıca, meclis üyelikleri ve muhtarlıkları kazandı. ‘Değişim kadınlarla gelecek’ mesajını verdi.
Dipten gelen dalga ile seçimlerde kadınlar tarih yazdı, tarihi bir başarıya imza attı.Yerel seçim sonuçları açıkça gösteriyor ki, kadınlar aday gösterildiklerinde seçmen kadınlara oy veriyor, kadınları yönetim mekanizmalarında görmek istiyor. Kadınların yerel seçimdeki başarısı son derece sevindirici.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka “Bu seçim döneminde 30 ilde 100’e yakın ilçede çalışma yaptım ve gördüm ki; toplum kadın belediye başkanlarına çok olumlu bakıyor” diyor. Eskişehir, Tekirdağ, Afyon ve Edirne’nin ilk kez bir kadın belediye başkanı tarafından yöneticiliğine işaret eden Nazlıaka, “Eşit bir Türkiye’yi il il inşa ediyoruz.” diye ekliyor.
Gönül isterdi ki daha çok sayıda kadın belediye başkanı seçilmiş olsun. Belediyelere kadın eli değsin. Belediye başkan aday listelerinde kadın adayların sayısı, erkek adayların oldukça gerisindeydi. Bu durumun sonucu yukarıdaki sayılara yansıdı. Kadınlar adayların sayısı çok daha fazla olmalıydı. Yeterli olduğu söylenemez, ancak 2019 yerel seçimlerinden daha iyi. 2019’daki yerel seçimlerde 81 ilin sadece 4’ünde kadın belediye başkanı seçilmişti. Bu kez sayının 11’e yükselmesi memnuniyet verici, umut verici bir gelişme. Değişimin ilk sinyalleri veriliyor.
Kadının siyaset dünyasında daha geniş bir şekilde temsil edilmesi mücadelesi, hak ve özgürlükler mücadelesi gibi uzun soluklu bir mücadele. Daha kat edilmesi gereken uzun bir yol var. Her alanda haklı ve başarılı bir mücadele içinde olan kadınların önümüzdeki süreçte siyaset dünyasında daha geniş şekilde temsil edilecekleri kuşkusuz. Bu konuda kadın sivil toplum kuruluşları yoğun bir mücadele içindeler.
Bürokrat, akademisyen olarak geçmişte başarılı hizmetlerde bulunmuş, televizyon dünyasında başarılara imza atmış bazı kadın dostlarıma da bu süreçte yerel seçimlerde aday olmaları hususunda telkinlerde bulunmuştum. Ancak pek arzulu, istekli olmadıklarını gördüm. Genel temayül de bu yönde sanırım.
Oysa siyaset kadınların erkeklerle birlikte yürümeleri gereken bir yol. Siyasete zenginlik, derinlik kazandıracakları bir yol. Yerel siyaset de buna dahil. Ülkemizin önemli güç kaynaklarından olan ve Cumhuriyet Türkiye’sinde pek çok alanda başarılı çalışmalarda bulunan kadınlar, siyasete de değerli katkıda bulunacak konumdalar.
Dileğimiz ileride yapılacak genel ve yerel seçimlerde kadınların daha yüksek oranda siyasette temsil edilmeleri…
Fotoğraf: Medyascope