Pazartesi, 13 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

İthal enflasyon

İnan Özbek
Son güncelleme: 11 Mart 2025 09:43
İnan Özbek
Paylaş
Paylaş

Uzak geçmişte değil 2021 yılı başında %14, Eylül 2021’de ise %19 seviyelerinde olan tüketici enflasyonunun, Ocak 2022 itibarıyla resmi rakamla %49’a çıkmış bulunmasının ve önümüzdeki günlerde açıklanacak olan Şubat ayı verileriyle de yüksek ihtimalle %55 ve üzeri rakamlara tırmanacak olması ekonomi-politiğin baş gündem maddesini oluşturmakta haliyle.

Aylardır ülke olarak içinde bulunduğumuz şiddetli enflasyonist sürecin ana nedeni; Merkez Bankasının enflasyon yükselme eğilimindeyken alışılmamış biçimde faiz indirimlerine başlamasının TL tasarruflara negatif reel faiz verilmesi sonucunu doğurarak liradan kaçışı hızlandırması. Ayrıca, artan döviz talebiyle kurların hızla çok yüksek seviyelere çıkması sonucunda, kurun geçişkenlik ve maliyet etkilerinden dolayı iç fiyatlarında süratli bir biçimde yükselmesi olsa da, tüm bunlar yaşadığımız yüksek enflasyon olgusunun aslında ‘ithal enflasyon’ olduğu gerçeğini değiştirmemekte.

İhracatın ithalata bağımlılık oranının %70’in üzerinde olması, dolayısıyla üretimde ithal girdilerin gerek hammadde ve gerekse aramalı olarak yoğun olarak kullanılıyor bulunması, hızla artan döviz kurlarının ithal girdi maliyetlerini aynı hızla yükseltmesi ve bu artışlarında doğal olarak, önce üretici fiyatlarına ardından da tüketici fiyatlarına yansıması sonucunda enflasyon bu noktalara geldi.

Ülkemizde özellikle enerji alanında dışa bağımlılık oranının; petrolde %92, doğal gazda ise %98 gibi çok yüksek seviyelerde oluşu, dövizle ithal edilen enerji maliyetlerinin çok çok artmasına, akaryakıt ve doğal gaz gibi enerji unsurlarındaki fiyat artışlarının hızlıca ve hemen hemen tüm mal ve hizmet kalemlerine yayılması sonucunda da enflasyon adeta baş döndürücü bir hızla bu seviyelere gelmiş oldu ne yazık ki.

Gıda alanında, özellikle de temel gıda hammaddeleri açısından da dışa bağımlılığın oldukça yüksek sevilerde olması, artan kurlarla beraber gıda fiyatlarını da hızlı bir biçimde arttırmış, enflasyon sepetinde ağırlıklı bir yer tutan gıda fiyatlarının çok yükselmesi, genel tüketici enflasyonunu da oldukça yukarılara çekmiştir.

Yaşadığımız enflasyonist süreçte, adına fiyat enflasyonu denilen ve puslu ekonomik havadan yararlanılarak bazı ürün ve hizmetlerde suni ve yüksek fiyat artışlarına gidilmesinin, enflasyonu bir miktar arttırdığı gerçekse de asıl neden, bahsettiğimiz üzere ithal girdilerde yaşanan kur kaynaklı hızlı fiyat artışlarının üretim maliyetlerini çok arttırmış olmasıdır. Bu durum da yaşananın temelde bir ‘maliyet enflasyonu’ olduğunu açıkça göstermekte.

Sorunumuzun esas olarak ithalat kaynaklı maliyet enflasyonu olduğunu ortaya koyduğumuza göre; çözümün ilk önce enerji ve gıda alanlarından başlanılarak, ithalat bağımlılığının sistemli bir biçimde düşürülmesinden geçtiği kendiliğinden ortaya çıkmakta.

Öte yandan da; yüksek oranlı ithalat olgusu, kronik sorunlarımızdan olan cari açığın esas nedeni olduğu içindir ki, ithalat bağımlılığımızın azaltılması cari açık ve dolayısıyla da açığın finansmanı sorunlarını hafifletecektir.

EtiketlendiEkonomi
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Yazanİnan Özbek
Takip et:
İstanbul Üniversitesi'nden mezun. Uzun yıllar bankacılık ve finans sektöründe çalıştı. Ekonomi tarihi ve teorileri alanlarında derinleşmeye çalışmakla birlikte, güncel ekonomik gelişmeler hakkında da fikir yürütme çabasında.
Önceki Makale Sol ve ‘ehlileştirilmiş kapitalizm’
Sonraki Makale Rusya ‘panik atak’ geçiriyor

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

EditörKöşe Yazıları

“Guggenheim Etkisi”

Emre Dilek
12 Ekim 2025
EditörKöşe Yazıları

Beyin yeniyi mi sever eskiyi mi? 

Dr. Nevin Sütlaş
12 Ekim 2025
Köşe Yazıları

Gazze’de Trump ve Erdoğan’ın “kırılgan ateşkesi…”

Aydın Sezer
11 Ekim 2025
Köşe Yazıları

Görünmeyen kafeslerimiz…

İnan Özbek
10 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?