Rusya-Ukrayna savaşının başlamasından sonra aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bölge ülkelerine kaçan Rus vatandaşlarının bir kısmı döndü.
Sayıları yüz binleri bulan “gönüllü göçmenler”in bir bölümü cepheye gönderilmekten korkuyordu, kimileri savaşa karşı çıktıkları için siyasi baskıya uğrama endişesi taşıyordu, bir bölümü ise daha sakin bir hayat peşindeydi.
Başka ülkelerde şanslarını denedikten sonra Rusya’ya dönmeye karar verenler yaşadıklarını Moscow Times gazetesine anlattı:
Aleksey (29)–Moskova
“Seferberlik ilan edilince 2022 sonlarında paniğe kapılarak Türkiye’ye kaçtım. Gittiğim yer önemli değildi, tek istediğim cepheye gönderilmemekti. Bürokratik işlemlerin göreli azlığı, coğrafi yakınlığı, sıcak iklimi ve Rusça konuşanların olması nedeniyle Türkiye en iyi seçenek görünüyordu ama işler planladığım gibi gitmedi.
İstanbul Avcılar’da bir daire kiraladım. Ev sahibi üç aylık kirayı peşin aldı ama ‘Böyle daha kolay olur” diyerek kontrat imzalamadı. Bu ilk hatamdı. Oturma izni için başvurduğumda Avcılar listede yoktu. Bu sırada kiralar fırlamış, ev sahipleri Ruslara ev vermekten kaçınmaya başlamıştı. Başka bir daire tuttum ve oturma izni için yeniden başvurdum ama Rusların başvuruları artık reddediliyordu. İşin mantığını kimse anlamıyordu çünkü bazılarına oturma izni veriliyordu. Siyasi baskı yapıldığı ya da Türk hükümetinin göçü önlemeye çalıştığı dedikoduları vardı.
Başvurum reddedilince üç seçeneğim kalmıştı: Ya Türkiye’de yasadışı şekilde kalmaya devam edecek ve yakalanarak sınır dışı edilecektim ya başka bir ülkeye gidecektim ya da Rusya’ya dönecektim. Mali ve duygusal açıdan bitmiş durumdaydım, başka bir yere gidebilecek halde değildim. Böylece, Ermenistan üzerinden Rusya’ya döndüm. Moskova’ya indiğimde bir buçuk yılımı ve küçük bir servet kaybettiğimi fark etti; başladığım yere dönmüştüm. Görünüşte her şey normaldi, insanlar hiçbir şey değişmemiş gibi davranıyordu ama bunun yanılsama olduğunu biliyordum. Yeniden ayrılabilmek amacıyla yabancı şirketlere başvurmaya başladım.
Ne mi öğrendim? Göç etmek sadece uçak bileti alıp başka bir ülkede daire kiralamak değil. Kafanızda somut bir strateji, yedek plan ve hukuk bilgisi olmadan bir şey elde etmeniz mümkün değil. Ama biliyorum ki Rusya dışında yeni bir hayat kurma mücadelemden vazgeçmeyeceğim. Askeri bir diktatörlükte yaşamak istemiyorum. Benim için 24 Şubat (savaşın başladığı gün) üç yıldır sürüyor ve bunun parçası olmak istemiyorum.”
Sergey (40)–Nijniy Novgorod
“Rusya’dan ayrılmayı ilk olarak 2022 başında düşünmeye başladım ama eşimle ne paramız ne de pasaportumuz vardı. Sonra pasaportlarımızı aldık ama panik havasından çıkmıştık. Derken seferberlik ilan edildi ve yeniden korkuya kapıldık. Arkadaşlarımın kimi ayrıntılı planlar yaparak, kimileri de alelacele Rusya’dan ayrılmaya başladı. Beşinci arkadaşım da gidince bizim de ayrılmamız gerektiğini anladım.
Ekim 2022’de iki valizle Türkiye’ye gittik. Kısa süre sonra kalmamızın olanaksız olduğunu anladım. Çoğu Rus gibi benim de oturma izni başvurum reddedildi. Hiçbir açıklama yapmadılar, doğrudan reddettiler. Kimileri işin içinde siyaset olduğunu söylüyordu, kimileri ise konut sıkıntısından bahsediyordu. Her koşulda Türkiye’den ayrılmak zorundaydık.
Vize gerekmediği, kültürleri bizimkine benzediği ve çok sayıda Rus yaşadığı için bir sonraki durağımız Ermenistan oldu. Erivan’da bir daire tuttuk, dostlar edindik hatta Ermenice öğrenmeye başladık. Ama bir yıl sonra orada da kalamayacağımızı anladık. Rus banka kartları çalışmamaya, fiyatlar inanılmaz artmaya başladı, bir de Karabağ sorunu vardı. Paramız bitmişti, zaten eşim oraya tam uyum sağlayamamıştı, dönmeye karar verdik.
Önceleri dönmek başarısızlık gibi geldi ama düşündükçe öyle olmadığını anladım. Askere alınacak yaşta değildim, zaten beni cepheye gönderticek herhangi bir uzmanlığım da yoktu.
Nijniy Novgorod’da hayat kaldığı yerden devam ediyordu. Sokaklarda askeri posterler vardı ama insanlar eskisi gibi yaşamaya devam ediyor, hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu.
İşi en zor kısmı yurt dışında kalan arkadaşlarımla ilişkimdi. Bazıları dönme gerekçelerimizi anlamıştı ama bazıları onlara ihanet ettiğimizi düşünüyordu. Ama ben kararımla barışığım. Putin rejiminin yıkıldığını görmek istiyorum. Rejim çöktüğü zaman burada olmak ve ülkenin yeniden inşasına katkıda bulunmak istiyorum. Şimdilik her ihtimale karşı para biriktiriyorum. Gelecek her yerde belirsiz ama şimdi en azından oyunun kurallarını biliyorum.”

Eylül 2022’de Rusya-Gürcistan sınır kapısı
Anna (41)-St. Petersburg
Savaşın başlamasından önce büyükbabam sayesinde İsrail pasaportlarımız için başvuruda bulunmuştuk. Kalan işlerimizi halletmek için 1 Mart 2022 tarihine uçak biletlerimizi almıştık ki 24 Şubat oldu ve biz Rusya’dan ayrıldık.
Hayatımın en zor dönemiydi. St. Petersburg’da küçük bir kafem vardı. Uzaktan idare etmem mümkün değildi. Eşimin durumu ise daha kolaydı, çalıştığı yabancı şirketin İsrail ofisine ataması yapıldı. Onun maaşı olmasa İsrail’de birkaç aydan fazla kalamazdık.
O zaman 7 ve 11 yaşlarında olan iki kızımız çok zorlandı. Küçük olanı okula yeni başlamıştı, büyük olanı ise çocukluktan gençliğe geçiş dönemindeydi. Tatilde olduğumuzu sanıyorlardı. Elbette savaşı ve Putin’i anlatmıştık ama o yaşlardaki hiçbir çocuk bunları tam anlayamaz.
Kudüs’te bir ev kiraladık. Çocuklar okula başladı, eşim uzaktan çalışıyordu, ben de bir süpermarkette iş buldum. Derken Hamas’ın 7 Ekim saldırısı oldu. İsrail’in istikrarlı bir ülke olmadığını biliyorduk ama bu kadarını da beklemiyorduk. İsrail istihbaratının çuvallamasından şoke olduk. “Demir Kubbe”ye, orduya, güvenlik sistemine güveniyorduk ama günde birkaç kere sığınaklara koşmaya başladık. Sonunda uyum sağladık ama çok zor oldu.
2.5 yıl sonra eşim işten çıkarıldı. Benim maaşım dört kişilik ailemiz için yeterli değildi. Hamas’la savaş başlayınca kafamızda dönme düşüncesi belirdi. St. Petersburg’da hâlâ evimiz, arabamız ve dostlarımız vardı, kafemi de bir dostum işletiyordu. Sonunda eşim Rusya’dan bir iş teklifi alınca dönmeye karar verdik.
Özellikle, İsrail’e bir türlü alışamayan büyük kızımız çok sevindi. Ama dönmek gerçeküstü bir durumdu, St. Petersburg çok değişmişti. Havaalanından eve giderken yolda her 200 metrede bir seferberlikle ilgili posterler, afişler gördük. Fiyatlar iki kat artmıştı. Havada sanki korku asılı duruyordu.
Rusya’da yaşamak beni bir suçlu yapmaz diye kendime telkin ediyorum. Ama haberleri izliyorum ve Ukrayna’da olanların hiç yaşanmaması gerektiğini biliyorum. Eşimle benim işimiz iyi. Kızlarımız özel bir okula gidiyor. Onları propagandadan korumaya çalışıyoruz. Savaşı destekleyen arkadaşlarımızla ilişkimizi kestik. Bir fanusun içinde yaşıyor gibiyiz.
Ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yeniden Rusya’dan ayrılma düşüncesi kafamızın bir yerinde hep duruyor.
Fotoğraflar:TASS