Pazartesi, 19 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Antik Yunan ve ‘İslam’ın Altın Çağı’

İnan Özbek
Son güncelleme: 12 Temmuz 2024 00:01
İnan Özbek
Paylaş
Paylaş

İslam uygarlığının kabaca 9-12. yüzyılları arası dönemini kapsayan, bilim ve teknikte, sanatta, tıpta, felsefede, matematik ve geometride, coğrafyada, devlet idaresinde ve genel olarak çağdaşı uygarlıklara nazaran oldukça ileri bir noktayı temsil ettiğinden, “İslam’ın Altın Çağı” denilen tarihsel devir ile Antik Yunan uygarlığı arasındaki derin ve çok boyutlu ilişki üzerinde konuşulmayı fazlasıyla hak etmektedir bana göre.

Günümüz dünyasında çağdaş uygarlık düzeyini temsil eden, gelişkin Batı dünyasının fikri ve pratik kökleri ağırlıklı olarak Antik Yunan kaynaklıdır.

Çağdaş demokratik sistemin çok uzağında ve ilkel bir modeli olsa da, “demos”un yani halkın yönetimi olarak demokrasi fikrinin, felsefi düşüncenin, Heredot’un babası sayıldığı tarih disiplininin, Hipokrat’ın temellerini attığı kabul edilen tıp biliminin, matematik ve geometrinin, kısaca bugün insanlığın sahip olduğu muazzam bilgi birikiminin önemli bir bölümünün tohumlarının ekilip sulandığı toprak, o dönemde Anadolu’muzun batısının da dahil olduğu Antik Yunan’dır tarihçilerin genel kabulüne göre.

“İslamiyet’in Altın Çağı” ya da İslam Rönesansı denilen dönem ile Antik Yunan’ın yukarıda sözünü ettiğimiz konumunun kesişme noktaları nerelerdir acaba?

7. yüzyılda Arap Yarımadası’nda ortaya çıktıktan sonra baş döndürücü bir hızla bütün Orta Doğu’ya, İran Platosu ve ötesine, Anadolu’ya, Kuzey Afrika’ya ve oradan İber Yarımadası’nda bulunan İspanya’nın güneyine kadar yayılarak şaşırtıcı bir başarı sağlayan İslamiyet’in 9. ve 12. yüzyılları arasındaki devri, bir uygarlık olarak her açıdan en üst seviyede olduğu dönemdir.

Bu dönemin temel özelliği, El Kindi, Farabi, İbn-i Sina ve İbn Rüşd başta olmak üzere, o zamanların gerçeği olarak her biri, felsefeci olmakla beraber tıpçı, matematikçi, fıkıhçı ve daha başka bilimlerle uğraşan ve o alanlara hakim olan devrin kimi ünlü İslam alimlerinin, Eski Yunan klasiklerini okumaları, bilmeleri ve hatta onları Arapçaya çevirerek İslam dünyasına kazandırmaları, buralardaki bilgileri geliştirmeleri, tamamlamaları ve devrin yöneticilerinin de bu bilgileri çoğunlukla referans kabul etmeleridir.

Mesela filozof, hekim, matematikçi, aynı zamanda da bir fıkıhçı olan İbn Rüşd’ün Aristo çevirileri ünlüdür ve Abbasiler döneminde Halife Harun Reşid tarafından Bağdat’ta kurulan ve devrin fikir ve ilim merkezi sayılan görkemli Dar-ul Hikme Türkçe İlimler Evi’nin baş köşesinde bulunmaktadır.

Hint, İran ve Çin uygarlıklarından etkilenmeler olsa da, esas olarak aklın, mantığın, bilimin ve pozitivizmin özünü oluşturduğu Antik Yunan’ın bilgi birikiminin alınarak geliştirilmesi ve yeni şeyler katılarak uygulanmasının yarattığı yüksek ve parlak bir uygarlık devri olan İslam’ın Altın Çağı, Rönesans dönemi Avrupa’sı için de hayati önemdedir. Çünkü yeniden doğuş, keşfetme anlamlarına gelen Rönesans hareketinde Avrupa, Antik Yunan hazinesini İslam uygarlığı üzerinden keşfetmiştir.

İslam uygarlığının Eski Yunan’dan alarak ilerlettiği ve geliştirdiği işte bütün bu bilgi ve düşünce hazinesi, İslam düşünürleri ve alimleri özellikle de İspanya’daki parlak Endülüs uygarlığı kanalıyla Avrupa’ya yayılmış, İslam uygarlığı Antik Yunan ve Rönesans Avrupa’sı arasında tam anlamıyla köprü olmuştur.

Özellikle de büyük düşünür İbn Rüşd’ün eserleri Avrupa dillerine çevrilerek büyük kütüphanelerin seçkin yapıtları arasına girmiş, hatta o dönemde  Avrupa kamuoyu bu büyük alimi o kadar benimsemiş ve sahiplenmişti ki, kendisine “Averroes” namıyla Latince bir isim vermiş, adeta İbn Rüşd’ü Avrupa uygarlığına mal etmeye çalışmıştı.

Avrupa her anlamda karanlık bir devir olarak Orta Çağ’ını yaşarken, aynı dönemde İslam’ın Altın Çağı’nın yaşanmasının temel sebebi, aklın, bilimsel bilginin, eleştirel düşüncenin kısaca güçlü bir rasyonalizmin, düşünce yaşamına aynı zamanda da toplumsal ve siyasal yaşama damga vurmuş olmasıydı kuşkusuz.

Kimi çevrelerce zaman zaman dile getirilen ve bana göre de belli ölçüde doğru olan, “Batı çoğu bilimsel bilgiyi ve buluşları bizden alarak geliştirdi ve bu sayede  kendi güçlü uygarlığını yaratabildi” iddiasını öne sürerken, İslam uygarlığının yüksek ve göz kamaştırıcı olduğu döneme rengini veren temel olgunun, Eski Yunan’ın akılcılığının ve bilimsel bakış açısının olduğunu gözden uzak tutmamak gerekir kanımca.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Yazanİnan Özbek
Takip et:
İstanbul Üniversitesi'nden mezun. Uzun yıllar bankacılık ve finans sektöründe çalıştı. Ekonomi tarihi ve teorileri alanlarında derinleşmeye çalışmakla birlikte, güncel ekonomik gelişmeler hakkında da fikir yürütme çabasında.
Önceki Makale Engelli yaşama farklı bakış açıları
Sonraki Makale ‘Yeşil pasaport’ kuyruğu

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe YazılarıManşet

Samsun ışığı…

Hasan Sevilir Aşan
19 Mayıs 2025
EditörKöşe Yazıları

Mekke’de doğanın öfkesi 

Dr. Nevin Sütlaş
18 Mayıs 2025
Köşe Yazıları

İslam dünyasının nabzı Kazan’da  

Okay Deprem
18 Mayıs 2025
Köşe Yazıları

Birand’ın başını ağrıtan röportaj

Cenk Başlamış
15 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?