İrlanda Cumhuriyet Ordusu (Irish Republican Army) ya da tüm dünyada bilinen kısa adıyla IRA, Kuzey İrlanda’daki Britanya yönetiminin son bulmasını, cumhuriyet kurulmasını ve İrlanda’nın yeniden birleşmesini hedefleyen, bu doğrultuda silahlı mücadele veren bir direniş örgütüydü.
IRA, 1919 yılında, 1913’te kurulan militan milliyetçi bir örgüt olan “İrlanda Gönüllüleri”nin devamı olarak sahneye çıktı. Örgütün amacı, Britanya’nın İrlanda’daki yönetimini silahlı güçle etkisiz hale getirerek, Sinn Féin adlı milliyetçi parti tarafından siyasi düzlemde yürütülen bağımsız İrlanda Cumhuriyeti hedefine destek olmaktı. Ancak IRA, kuruluşundan itibaren siyasi otoritelerden bağımsız hareket etti ve kimi zaman bağımsızlık hareketinde öncü rol üstlendi. Örgüt üyeleri ile Sinn Féin kadroları büyük ölçüde iç içe geçmişti.
1919–21 arasındaki Anglo-İrlanda Savaşı (İrlanda Bağımsızlık Savaşı) sırasında IRA, Michael Collins liderliğinde pusular, baskınlar ve sabotajlar gibi gerilla taktikleri kullanarak Britanya’yı müzakereye zorladı. Sonuçta ortaya çıkan anlaşma, iki yeni siyasi yapı doğurdu:
- 26 kontluk Serbest İrlanda Devleti, Britanya İmparatorluğu içinde özerk statü kazandı.
- 6 kontluk Kuzey İrlanda (Ulster), Birleşik Krallık’ın parçası olarak kaldı.
Ancak bu anlaşma, IRA içinde büyük bir bölünmeye neden oldu. Michael Collins’in liderliğindeki grup anlaşmayı desteklerken, Eamon de Valera’nın başını çektiği diğer grup buna karşı çıktı. Collins yanlıları resmi İrlanda ordusunun temelini oluştururken, muhalifler “Düzensizler (Irregulars)” adıyla yeni hükümete karşı silahlı direniş başlattı.
1922–23 arasındaki İrlanda İç Savaşı, Düzensizler’in teslim olmasıyla sona erdi. Ancak bu grup silahlarını bırakmadı ve dağılmadı. De Valera, bazı üyeleri Fianna Fáil Partisi çatısı altında parlamenter siyasete taşısa da, IRA’nın bir kısmı yeraltında kalarak, birleşik bir cumhuriyet kurma arzusunu sürdürdü. IRA 1931 ve 1936’da yasadışı ilan edildi. 1939’da İngiltere’de düzenlenen bombalı saldırıların ardından İrlanda parlamentosu, yargı süreci olmaksızın gözaltına alınma dahil bir takım sert önlemler aldı.
II. Dünya Savaşı sırasında IRA, Britanya’ya karşı eylemlerini sürdürerek tarafsız kalan İrlanda hükümetini zor durumda bıraktı.
1949’da İrlanda’nın resmen İngiliz Milletler Topluluğu’ndan ayrılmasının ardından IRA, Katolik çoğunluklu cumhuriyet ile Protestan çoğunluklu Kuzey İrlanda’nın birleşmesi hedefiyle tekrar sahneye çıktı. 1950’ler ve 60’ların başlarında bazı saldırılar yapılsa da, Kuzey İrlandalı Katoliklerden yeterli destek gelmediği için bu girişimler etkisiz kaldı.
Ancak 1960’ların sonlarında, Kuzey İrlanda’daki Katolikler, Protestan egemenliğine karşı sivil haklar mücadelesi başlattı. Konut, oy hakkı ve iş bulma gibi konulardaki ayrımcılık protesto edildi. Gösterilere karşı yapılan saldırılar ve tarafsız davranmayan Protestan ağırlıklı polis gücü şiddet döngüsünü başlattı. IRA, Katolik mahallelerini korumak için yeniden organize oldu.
1970’te IRA içinde “Resmî” (Official) ve “Geçici” (Provisional) olmak üzere yeni bir bölünme yaşandı. Her iki kanat da birleşik sosyalist bir cumhuriyet istese de, Resmî IRA 1972’den sonra şiddeti reddetti. Geçici IRA ise silahlı mücadelenin zorunlu olduğuna inanıyordu.
1970’ten itibaren Geçici IRA, bombalı saldırılar, suikastlar ve pusular içeren bir kampanya başlattı; bu kampanyaya “Uzun Savaş” adını verdiler. 1973’ten itibaren İngiltere ana karasında ve Avrupa kıtasında da eylemler düzenlemeye başladılar. 1969–1994 arasında IRA’nın yaklaşık 1.800 kişiyi öldürdüğü tahmin ediliyor; bunların yaklaşık 600’ü sivildi.
1972’deki “Kanlı Pazar” olayında 13 Katolik protestocunun İngiliz askerleri tarafından öldürülmesi, IRA’ya verilen halk desteğini artırdı. 1977’de, içeri sızmaları önlemek amacıyla hücre tipi örgütlenmeye geçti. Silahlar Libya dahil bazı ülkelerden ve uluslararası silah kaçakçılarından temin edildi. ABD’deki bazı İrlandalı Amerikalıların bağışları da finansman sağladı.

Colman Doyle tarafından 1973 yılında çekilen ikonik bir fotoğraf. Belfast’ta IRA gönüllüsü bir kadın. Elindeki AR-18 silah “dul bırakan” adıyla ünlenmişti. Fotoğrafın gerçek bir çatışma sırasında çekilmediği yolunda iddialar var.
1981’deki açlık grevlerinde 10 cumhuriyetçi mahkûm öldü, bunlardan 7’si IRA üyesiydi. Ölenlerden biri, Kuzey İrlanda’dan bağımsız milletvekili olarak İngiltere Parlamentosu’na giren Bobby Sands’di. Dönüm noktası sayılan bu olay sonrasında mücadelenin siyasi boyutu öne çıktı ve Sinn Féin daha etkin hale geldi. Partinin lideri Partinin lideri Gerry Adams, 1983’te milletvekili seçilerek İngiltere parlamentosuna girdi. Adams ve Martin McGuinness, İrlandalı milliyetçi politikacı John Hume’la birlikte barış süreci için çalışmaya başladı. Bu dönemde IRA destekçilerinin yeni sloganı, “Bir elimizde seçmen kartı, diğerinde silah” oldu. En aktif dönemlerinde örgütün 10 bin civarında silahlı üyesi olduğu söyleniyordu.
Ateşkes ve barış süreci (1994–2005)
İrlanda ve Britanya hükümetleri, IRA’nın ateşkes ilan etmesi halinde Sinn Féin’in çok partili müzakerelere katılabileceğini bildirdi. Ağustos 1994’te IRA tüm askeri faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı. Ekim 1994’te de İngiltere yanlısı paramiliter gruplar da benzer bir ateşkes ilan etti.
Ancak Sinn Féin’in müzakerelere katılması, IRA’nın silahsızlanma sürecini başlatması koşuluna bağlanınca görüşmeler tıkandı. IRA, 1996’da Londra Docklands’te düzenlenen bombalı saldırıyla ateşkesi bozdu; saldırıda iki kişi öldü. Ancak 1997 Temmuz’unda tekrar ateşkes ilan etti. Eylül 1997’de IRA temsilcileri barış görüşmelerine katıldı.
Nisan 1998’de, taraflar Kutsal Cuma ( Good Friday) Anlaşması üzerinde uzlaştı. Bu anlaşma:
- Yeni bir güç paylaşımı hükümeti kurulmasını,
- IRA’nın silah bırakmasını,
- Toplumlar arası ilişkilerin normalleştirilmesini öngörüyordu.
Cumhuriyetçiler, Kuzey İrlanda’da çoğunluk istediği sürece Britanya’ya bağlı kalabileceğini kabul etti. Bu, silahlı mücadelenin mantığını ortadan kaldırdı. IRA bazı silahlarını imha etti ama tüm cephaneliği teslim etmediği için barış anlaşmasının uygulanması aksadı.

Gerry Adams 1984 yılında Sinn Féin’in merkezi önünde. Duvardaki yazı: IRA hiçbir zaman yenilmeyecek. Fotoğraf: Pacemaker Belfast
Sonunda, 28 Temmuz 2005’te, IRA resmen silahlı kampanyasını sona erdirdiğini ve sadece barışçıl yollarla hedeflerine ulaşmaya çalışacağını açıkladı ve silahlarını bağımsız bir komisyona teslim etti.
2012 yılında “Yeni IRA” adında bir örgüt ortaya çıktı. 250-300 civarında yani nispeten az sayıda üyesi bulunduğu tahmin edilen örgüt Kuzey İrlanda güvenlik kuvvetlerine yönelik bazı saldırılar düzenledi. 2023 yılında ABD tarafından “terör örgütü” ilan edildi. Aşırı solcu parti Saoradh’ın örgütün siyasi kolu olduğu belirtiliyor.
IRA ve kadınlar hakkında 1995 yılında hazırlanan bir belgesel (İngilizce)
Yararlanılan kaynaklar: Brittanica, BBC Türkçe, Wikipedia, rte.ie, irishnews.com
Manşet fotoğrafı: Ünlü Fransız fotoğrafçı Patrick Chauvel’in 1969’da çektiği tarihi fotoğraf. IRA üyesi iki kadın Belfast sokaklarında arama yapıyor. Duvarda, “İngilizler defolun” yazıyor.
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:
