Türkiye’nin ilk piyanist şantörlerinden Bozkurt İlham Gencer, 100 yaşında hayatını kaybetti.
Vefat haberini oğlu Bora Gencer sosyal medya hesabından şöyle duyurdu:
“Babam, Türkiye’nin babası, benim canım, varlığımın sebebi. Dünya iyisi, insan, adam gibi adam Bozkurt İlham Gencer’i kaybettik. Gereken bilgileri daha sonra vereceğim. Büyük üzüntü içindeyiz. Çok uğraştık, çok emek verdik. Keşke elimizden daha fazlası gelebilseydi, Ahu Atmaca ve Ailesine verdikleri sonsuz emek ve uğraşı için binlerce teşekkür ederim. Hastane sürecinde hastane doktorlarına ve hemşirelerine çok minnettarız. Allah sevenlerine sabırlar versin. Herkese sevgi ve saygılarımla.”
Gencer’in cenazesinin yarın İstanbul’a götürülerek toprağa verileceği belirtildi. Kızı Ayşe Gencer’in eşi müzisyen İmer Demirer, ”Kısa bir süre önce eşimi kaybetmenin acısını yaşarken şimdi babamızı kaybetmenin acısını yaşıyoruz. İlham Gencer’in cenazesi yarın İstanbul’a getirilecek ve Cuma günü öğle veya ikindi namazından sonra toprağa vereceğiz, cenaze törenin detayları henüz netleşmedi” dedi.
Gencer’in cenazesinin cuma günü öğle namazı sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verileceği öğrenildi.
Türkiye’de caz müziğinin yaygınlaşmasına önemli katkılarda bulunan Gencer, 30 Ağustos 2022’de Bodrum’da özel bir etkinlik ile 100. yaşını kutlamıştı.
Henüz beş yaşındayken annesinden aldığı derslerle ve evlerindeki konsol piyanoyu çalarak başladığı müzik hayatını yaşamının sonuna kadar sürdüren sanatçı, birçok unutulmaz esere de imza attı.
Kimdir?
Tele1’de yer alan bilgilere göre, Gencer 30 Ağustos 1922 tarihinde İstanbul’da doğdu. Aslen, adı İlham Osman Gençer olan İlham Gencer, Osman ismini sonradan mahkeme kararıyla nüfus kaydından sildirip İlham isminin önüne Bozkurt ismini almıştır.
Babası İbrahim Gencer, annesi Nihal Türkaydı’dır. İlham Gencer daha atı aylıkken anne ve babası boşanırlar. Müziğe ilk kez 1931 yılında henüz beş yaşındayken annesinden aldığı derslerle ve evlerindeki konsol piyanoyu çalarak başlamıştır. Başka da müzik eğitimi almamıştır. Kabataş Erkek Lisesinde başladığı lise eğitimini Beyoğlu Erkek Lisesini bitirdi. Lise yıllarında Atilla Dorsay’la birlikte bir “ikili” kurarak okulda konserler verip, Everly Brothers’in popüler şarkılarını seslendirirler.
İlham Gencer, 1938’de 12 yaşındayken Atatürk’ün cenazesinde çıkan kargaşada tören atlarının altında kaldığını, başından yaralanarak 3,5 ay Teşvikiye Sağlık Yurdu’nda yattığını söylemektedir.
18 yaşında profesyonel manada müziğe başlayan Gencer, gençlik yıllarında bir çok müzik lokalinde çalışır; piyano çalıp, solistlik yapar.
Ayten Alpman, Nişantaşı Kız Lisesi’nde öğrenci iken tanıştığı İlham Gencer sayesinde müzik çalışmalarına başlar. Ve İlham Gencer, 1949 yılında İstanbul Radyosu’ndaki programında Alpman’la birlikte 1963’e kadar solistlik yapar. Bir ara Elmadağ’daki Kervansaray’da da programlar yapan çift, kısa süre sonra Şişli’deki Site Sineması’nın üzerinde bir yer kiralayarak “Çatı” adında kendi mekanlarını açar.
Askerliğini 1951 yılında Ankara Sıhhiye’de bulunan Ordu Evinde yaptı.
1953’te kendisine ait ilk piyanosu olan bir “Steinway” konser piyanosunu, Koç ve Sabancılar’ın da katıldığı bir müzayededen tam otuzbin lira para vererek aldığını anlatmıştır. Gencer’e göre o tarihte bu paraya üç yalı satın alınabiliyordu.
1953 yılında Ayten Alpman’la evlenen İlham Gencer’in İlhan ve Ayşe adında iki çocuğu olur. Ama, 7 sene süren bu evlilik 1960’da biter.
24 Nisan 1957 de Fethiye’de korkunç bir deprem olmuştur. İlham Gencer, depremzedelere yardımcı olmayı görev bilerek çalıştığı pavyonda bir yardım sergisi düzenler ve topladığı 708 lirayı Fethiye’ye yollar.
Daha sonra İlham Gencer, 1960 yılında İstanbul Şişli’de Site Sineması’nın da bulunduğu binada kendisine ait olan “Çatı” Gece Klübü’nü açtı ve eşi Ayten Alpman’la beraber Çatı’da sahne aldılar. 1962’de Ajda Pekkan ve Emel Sayın da orkestranın solistlerinden biridir.
Gencer, 1961 yılında Fransız şarkıcı Bob Azzam’ın “C’est écrit dans le Ciel” adlı şarkısına Fecri Ebcioğlu’nun Türkçe olarak yazdığı “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş” adını alan bu şarkısını Türkçe olarak seslendirdi ve böylece Türkiye’de on yıl kadar sürecek olan “aranjman” müzik akımını başlatan şarkı olarak Türk pop tarihine geçmiş oldu.
1.Boğaziçi Müzik Festivali’nde “İstanbul” isimli parçasıyla birincilik ve “Dünya Dolaşan Şarkı” eseriyle ikincilik kazanan İlham Gencer’in şefliğini üstlendiği bir de orkestrası vardır. İşin en ilgi çeken tarafı bu yarışmalara katılanların bir çoğu ona ait olan Çatı Gece Kulübü’nde provalarını yaparlar.
1961-1965 yılları arasında 3 kez düzenlenen Boğaziçi Festivali’nin hepsinde ödüller alan İlham Gencer, hem piyano hem grup (Kuartet) hemde en iyi şarkı (Cherbourg Şemsiyeleri) dallarında birinci olmuş ayrıca Robert Akademi Armağanı’na layık görülmüştü.
1961 senesinde İlham Gencer ismi bir bomba gibi düşer müzik piyasasına. “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş” isimli parça “Türkçe sözlü pop müziği”nin bir ilk örneğidir. Bob Azzam’ın güzel melodisine, Fecri Ebcioğlu’nun yazdığı keyifli sözleri, tatlı bir edayla okuyan İlham Gencer, müzik tarihimizde unutulmayacak bir şekilde yer alır.
İlham Gencer, İzmir, Ankara ve İstanbul’un tanınmış mekanlarında, Divan Oteli, Hilton, Tokatlıyan oteli, Çınar oteli gibi yerlerde senelerce sanat icra etti.
Sanatçı, 1997’de 15 arkadaşıyla birlikte kurduğu İstanbul’un Güzelliklerini Koruma ve Yaşatma Derneği’nin başkanlığını yapıyordu.