Aslında diğer takımların durumu ile ilgilenmem, bu bir Fenerbahçe geleneğidir çünkü bizim için Fenerbahçe’nin rakiplerini rahatsız ettiği kadar güçlü bir figür yok ülkede. Bu yüzden bizim camiamızda diğer takımlara nefret satarak beslenen bir gelenek bulunmuyor. Belki de bu yüzden en çok kendi oyuncumuzdan, hocamızdan nefret ediyoruz.
Ali Şen’in Neuchâtel Xamax olayındaki tavrı ile rakiplerin 3 Temmuz’daki tavrını karşılaştırırsanız ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.
Diğer takımlarla ilgili değilim ama salak yerine konulmaktan da hoşlanmıyorum elbette, onun için bu yazıyı yazmak zorundayım. Son zamanlarda Florya, Mecidiyeköy ve Bankalar Birliği anlaşmasından çıkma konusunda ortalıkta anlamsız hatta ütopik ve 3 işlem bilen birinin saçma olduğunu anlayacak kadar uçuk iddialar dolanıyor.
Arsa belli, emsal belli, o bölgedeki satış fiyatları belli, devletin arsası belli, inşaat maliyetleri belli, neredeyse değerinin 10 katı rakamlar söyleniyor.,
Bir de Bankalar Birliği anlaşması var, çıkmak isteniyormuş… Fenerbahçe Futbol A.Ş.’nin KAP’ta yaptığı açıklamaya göre, bu kredilerin faizi TRREF+ 1.5 yani bugün için kredilere uygulanan faiz oranı 14.5. Yine ortalama finansal okur yazarlığı olan biri bilir ki ülkedeki enflasyon bunun çok üzerinde ve paranız olsa bile bu krediyi kapatmak çok safça olur çünkü zaman geçtikçe, özellikle futbol gibi döviz geliri olan bir ticari alanda borcunuz kendi kendine azalır. Kapatmak istemek akıllı insan işi değil.
Şimdi böyle bir krediyi kapatmak istiyorsanız kafanızda söylediğinizden başka bir nedeniniz olmalı.
-Ya ilave kredi ihtiyacınız vardır (anlaşma ilave borçlanmaya izin vermiyor).
-Ya hisse satmak istiyorsunuzdur (Hisseler bankalara rehinli).
-Ya bazı kreditörleriniz düşük faiz nedeniyle memnuniyetsizliği ifade edip daha iyi şartlar talep ediyordur.
-Ya da gizli bir ajandanız vardır.
Ama şundan eminim “artık paramız var kredilerimizi kapatalım” olayı değil bu.
Bunu yazıyorum çünkü kimse aptal değil, aslında bu konuda ilk karşı çıkması gereken kendi taraftarları çünkü bu hamle ilave borçlanma veya kreditör bankaların fiyat baskısı nedeniyle yapılıyorsa kendileri büyük zarar görür. Beni ilgilendirmez, kendi kararları ama gözümüzün içine bakarak oynanan tiyatroyu çözemeyecek kadar aptal olmadığımız da bilinmeli.
