Cuma, 9 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Mentor

İçimizdeki ‘düşman’

Mentor
Son güncelleme: 20 Nisan 2025 18:39
Mentor
Paylaş
Paylaş

Bu Fenerbahçe taraftarının şımarıklığından gerçekten bıktım… Aslında şımarıklık mı yoksa sosyal medya hesaplarının arkasına saklanıp “itibar mastürbasyonu” yapan zavallı ezikler mi bilmiyorum, emin olmak da zor ama garip bir taraftar kitlesi oluştu; sanki taraftar değiller de, Fenerbahçe’ye saldırmaktan, eleştirmekten mutlu oluyorlar.

Ülkede en çok satan şey “negatif Fenerbahçe” propagandası. Kısaca hiçbir bilgi, birikim ve yetkinliğin olmadan Fenerbahçe’ye sallamak bu ülkede her zaman alıcı buluyor ki buna “Belgin-Uluç sendromu” diyebiliriz. Maalesef “Belgin-Uluç sendromu” uzun zamandır Fenerbahçe taraftarının da en büyük sorunu oldu.

Bütün sosyolojik olaylarda olduğu gibi bunun da birçok nedeni var ama bu durum Fenerbahçe için çok yıkıcı olmaya başladı.

Elbette bunun geçmişten gelen nedenleri var, geçmişte kulüp yönetimi hatalarını transfer başarıları ile örtmeye çalışarak her yıl sansasyonel transferlerle gündemi meşgul belirlemeyi adet edinmişti. Ayrıca bu transferleri kullanarak “kulübe yakın” kanaat önderleri yarattı, amaç taraftarı istediği gibi yönlendirmekti, oldukça başarılı da oldu. Buna karşı çıkanlar “hain” diye damgalanıp suçlandı ve bu tavır 20 yıl sürünce de Fenerbahçe için yıkıcı bir ortam oldu, şu anda taraftar iki şeyi bir türlü aşamıyor: Birincisi isimli transfer, ikincisi de kara propaganda.

Bunlara ilave olarak bir de “3 Temmuz sendromu” var; bir baltaya sap olamamış ama 3 Temmuz kenetlenmesi esnasında sesi çıktığı için on binlerce takipçi edinmiş bazı hesapların bu  “ego tatminine” bağımlı hale gelmesi ve bunun için negatif Fenerbahçe’nin çok satıyor olmasını kullanması ve eleştiriyi yapıcı olmaktan çıkarıp saldırgan hale getirmesi de önemli bir unsur oldu.

Elbette bunların sonucu olarak oluşan etkilenebilir taraftarın “bahisçi” üçkağıtçılar tarafından kullanılması ve Fenerbahçe’nin en büyük düşmanı haline gelmesi.

Lütfen bir düşünün peşinden gittiğiniz adamlar dünyanın en kötü, en kokuşmuş ve en üçkağıtçı medya oluşumunun parçası ya da bir şekilde futbola bulaşmış ama bunu sonuca çevirecek kadar başarılı olamamış yetersiz ya da sosyal medya “tatmincisi”. Zaten taraftar olan daha sezon başında “battık anam” diye ağlar mı ağlamaz çünkü taraftar olmanın adı umut ve destektir.

Bazıları bunu “ama eleştirmeyelim mi…” yaftası altına saklıyor ki hiç mantıklı değil, eleştirinin pozitif olmasını sağlayan şey yapıcı olmasıdır. Oysa sosyal medyada yapılan eleştirilerin çoğu yıkıcı ve yıpratıcı, üstelik her dakika tekrar edilen aynı eleştirilerin amacının eleştirmek olduğundan oldukça şüpheliyim.

Yani demem o ki peşinden gidip her Fenerbahçe’ye her sezon şampiyonluğu kaybettirdiğiniz adamlar beş para etmez, o adamların peşine takılan insanların da en azından aldatıldığını anlamayacak kadar saf olduğunu söyleyebilirim.

Çok geriye dönmeye gerek yok, geçen sene bu tiplere uyup Vitor Pereira’yı göndermesek şampiyonduk; ona sallayan kim varsa geçen sene TFF, hakemler Fetö kadar Fenerbahçe’nin alın terini çaldı.

Lütfen sosyal medyada Fenerbahçe adına ahkam kesenler dönüp aynaya baksınlar ve orada gördükleri şeyin Fenerbahçe’ye futbol aklı verecek yetkinlikte olmadığını bilsinler.

Neymiş efendim yönetim başarısızmış! Kime göre, neye göre? Siz değil misiniz “hakem, TFF, Fetö, hükümet, bakan..” diyen? Belki adil şartlarda Ali Koç 4 yıl üst üste şampiyon olurdu.

Şu an Fenerbahçe’nin en büyük düşmanı kendi taraftarı maalesef çözülemeyen bir problem haline geldi ve görünen o ki bu seneyi de çalacaklar.

EtiketlendiFutbol
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanMentor
Takip et:
Lafını sakınmayan bir Fenerbahçe taraftarından moda olduğu üzere tarafsız gibi görünmeye çalışan değil, gayet taraflı Fenerbahçe ve Türk sporu, kimi zaman da siyaset ve ekonomi yazıları... Twitter: @mentordiyorki. Eski tarihli yazılara ulaşmak için: https://arsiv.medyagunlugu.com/mentor
Önceki Makale Demirtaş’ın açıklamalarına destek
Sonraki Makale ‘Hayatta en hakiki mürşit…’

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Mentor

“Bezdirilen” Fenerbahçe

Mentor
6 Mayıs 2025
EditörMentor

Futbolun sosyolojisi

Mentor
30 Nisan 2025
Mentor

Solun iktidar problemi

Mentor
30 Nisan 2025
Mentor

Bir “yiğit” aranıyor

Mentor
21 Nisan 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?