25 Nisan 2024:
“Ben Türk vatandaşıyım.”
17 Eylül 2024:
“Türklerden kanlı Kıbrıs işgali”
Birinciyi söyleyen ikinciyi söyleyenlerin takımını yönetiyor, yönetmeye devam ediyor.
İlkini söyledi çünkü Türkiye ile İsrail arasında gerginlik vardı ve bunu fırsata çevirmek istedi, yaptı da; hemen en üst kademede destek buldu, aslında çok da zekice olmayan planı işledi.
Ama Türklere “işgalci” dediklerinde vatanını ve pasaportunu aynı kararlılıkta hatırlamadı, oysa üzerinde Ay-Yıldız sorumluluğu vardı.
Hatırlasa dolgun bir maaştan olacaktı, o yüzden yeteri kadar hatırlamadı!
İşte ben bu yüzden Fenerbahçeliyim, ülkemi çok seviyorum ve iki yüzlülükten, içi boş hamasetten, borsada adam çarpıp “vatansever” olmaktan, vergi ödemeyip deprem üstünden rol çalınmasından, karaborsa ve oyuncu ücretlerinin vergi ödememek için manipüle edilmesinden ve bunun sonucu ahlakını yitirerek giderek ilkel bir topluma dönüşmemizden yoruldum.
Gelelim madalyonun öteki yüzüne…
Bir Yunan takımından 29 sayı fark yiyip onun hocasıyla Fenerbahçe düşmanlığı yapmak nasıl bir düşkünlük ve komplekstir?
Yunanlılarla problemim yok ama hani siz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıydınız, vatanseverdiniz?
Fenerbahçe kompleksi sizi bu kadar mı tüketiyor?
29 sayıdan utanmak yerine Yunan takımı ile Fenerbahçe galibiyeti kutlayacak kadar mı aklınızı kaybettiniz?
Fenerbahçe’nin siyasete girmemesi, hem AKP hem CHP hem de diğer partilerle aynı mesafede durması gerektiğini defalarca yazdım.
Ama bu farklı bir şey, ülkenin tüm değerleri ayaklar altına alınıyor, çürüme sistemsel hale geliyor ve kurumsallaşıyor.
Kalan iyi örneklerden biri Fenerbahçe o yüzden ben Fenerbahçeliyim.
Çirkin kupalar ve kirli galibiyetler sahiplerine hayırlı olsun, ben istemem.
Fotoğraf: kibrisgenctv.com