14 Mayıs seçimlerinde Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na en güçlü destek Kürt seçmenlerden geldi.
CHP’nin kalesi olarak bilinen İzmir’de yüzde 62,82 oy alan Kılıçdaroğlu, Doğu ve Güneydoğu şehirlerinin çoğunda yüzde 80’lere varan destek gördü. Seçimlere katılımın yüzde 80 civarında seyrettiği bölgede önceki seçimlerde Kürt oylarını büyük oranda toplayan HDP, bu sefer kan kaybetti.
HDP’nin oylarındaki erime sadece Kürt seçmenin yaşadığı Doğu ve Güneydoğu’da yaşanmadı. 2018 seçimlerinde Türkiye genelinde yüzde 11,70 oranında oy alan HDP, Yeşil Sol Parti (YSP) listelerinden girdiği 2023 seçimlerinde yüzde 8,78 oy alabildi. Önceki seçimde TBMM’ye 67 milletvekili gönderen HDP bu seçimde sandalye sayısını ise 61’e düşürdü.
Kürt siyasetinin merkezi olarak kabul edilen ve HDP’nin en güçlü olduğu kentlerden biri olan Diyarbakır’da da YSP’nin aldığı oylarda ciddi erime var. 2018 seçimlerinde yüzde 21,5 oy oranı ile üç milletvekili çıkaran AKP, bu seçimde oylarını yüzde 26,33’e çıkararak sandalye sayısını korudu. Buna karşılık 2018 seçimlerinde yüzde 65,5 oy alarak 9 milletvekili çıkaran HDP ise YSP listelerinden girdiği seçimde oy oranını 61’e, milletvekili sayısını da 8’e düşürdü.
Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığının heyecan yarattığı kentte CHP’de 21 yıl aradan sonra yüzde 8,10 oy olarak bir milletvekili çıkardı. CHP bu şekilde uzun yıllardan beri AKP ve HDP arasında paylaşılan Kürt oylarının ciddi bir bölümünü almış oldu.
Düşüşün sebebi ne?
HDP’nin kalesi olarak bilinen 2 milyon nüfuslu ve 1 milyon 150 bin seçmenin olduğu Diyarbakır’da HDP’nin oylarının neden düştüğüne ilişkin farklı görüşler var. HDP seçmenlerinin bir kısmı hem oy oranı hem de milletvekili sayısındaki düşüşten parti yönetimini sorumlu tutarken Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) seçimlere kendi listesiyle girmesini eleştiriyor. Sahayı izleyen uzmanlar ise HDP’nin oylarında yaşanan erimenin beklenen bir durum olduğu görüşünde.
Bölgedeki siyasi durumu yakından takip eden Kürt Çalışmaları Merkezi Direktörü Reha Ruhavioğlu da bu şekilde düşünüyor. Bu konuda bazı göstergeler olduğuna dikkat çeken Ruhavioğlu’na göre, HDP’nin cezaevinde tutuklu bulunan eski yöneticisi Selahattin Demirtaş gibi popüler bir liderlikten yoksun olması, baraj riskinin ortadan kalkması gibi sebepler HDP oylarının erimesinde etkili oldu.
“Baraj riski olmayınca baraj motivasyonuyla HDP’ye oy veren bir miktar seçmenin daha rahat tercih yapabileceği, dolayısıyla uzaklaşma ihtimali olabileceğini öngörüyorduk” diyen Ruhavioğlu, cumhurbaşkanı adayı olmamasının HDP’yi konsolidasyon oluşturmada zorladığını ifade ediyor. Partinin başka bir cumhurbaşkanı adayını desteklemesinin kitlesini de oraya yakınlaştırdığını söyleyen Ruhavioğlu, analizini şöyle sürdürüyor:
“Daha önce HDP’nin kendi kitlesini CHP’ye yakınlaştırmış olması, CHP’ye oy verilebilir bir parti hüviyetini kazandırmış olması CHP’ye Kürtleri yakınlaştırdı. Bu da bazı Kürt seçmenlerin HDP’den uzaklaşarak oraya oy vermesini mümkün kıldı.”
(DW Türkçe)
Haberin devamını okumak için tıklayın