Hani bir çocuk dünyaya gelir. Büyüyecektir!..
Önce anne-babası, sonra aile çevresi, mahalle, okul ve öğretmenler tarafından yetiştirilecektir. Eskilerin dediği gibi büyüyüp vatanına, milletine, ailesine hayırlı bir evlat olması beklenecektir.
Ne demektir bu “hayırlı evlat”?
Kurallara uyan, çalışkan, terbiyeli, söz dinleyen, anne-babasına yaşlılıklarında bakacak, yeri gelirse vatanı için canını seve seve verecek… Zamanı geldiğinde aile kurup, çoluk çocuk, torun torba sahibi olacak… Düzgün, sağlam, dürüst, insanlara saygılı ve yardımcı olan; doğayı, hayvanları koruyan birisi olarak yaşam sürdürecek. Daha çok şey eklenebilir bu hayırlı evlada…
Evet! Çocuk doğdu! Seçim şansı olmadığı için nerede, hangi ülkede, hangi şehir veya köy ya da hangi kıtada dünyaya geldi? Belirsiz… Babası daha o annesinin karnında güvende iken ölmüş olabilir. Yahut annesi onu dünyaya getirirken gitmiş olabilir mi? Hadi anne babası hayatta… Zengin bir ailede mi yoksa fakirlik içinde sürünen bir ailenin içinde mi yaşama adım atmıştır?
Ama bir çocuk doğdu…
Ve bu çocuk koskoca bir dünyada neredeyse 8 milyar insan içinde yaşam nefesini aldı.
Annesi-babasının evliliği sorunlu mu? Aile içinde çatışma, şiddet var mı? Başka kardeşleri var mı, karakterleri nasıl? Sağlık sorunları yaşanıyor mu?
Haydi! Bu minik çocuk bir şekilde ayakta kalarak okula başlama çağına geldi…
Hangi okula gidecek çünkü artık okul maddiyata bağlı… Peki! Şartlarının elverdiği ölçüde başladı okuluna! Öğretmeni; yeni mi öğretmen olmuş hiç tecrübesi yok ya da tecrübeli ama sevgilisinden mi ayrılmış? Belki de evli… Eşiyle, çocuklarıyla geçim derdinde… Mali sıkıntılarını mı düşünüyor? Aldığı krediyi nasıl ödeyeceğinin peşinde…
Ve bu çocuk koskoca dünyada, minicik sınıfında birçok çocukla birlikte eğitim görecek. Hayatı tanımak, öğrenmek, geçmişi öğrenip geleceğin muhasebesini yapabilmek için hayırlı evlat olmak adına…
Ve…. Günümüzde eğitimin sadece adının kaldığı zamanlarda…