İsrail, Hamas’ın gerçekleştirdiği saldırının ardından Gazze’ye yönelik devam eden bombardımanında örgüte ait gizli bir tüneller ağını vurmaya çalıştığını söylüyor.
Bir İsrail ordusu sözcüsü yaptığı video yayınında, “Gazze’yi siviller için bir katman ve Hamas için bir başka katman olarak düşünün. Hamas’ın inşa ettiği ikinci katmana ulaşmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti:
“Bunlar Gazzeli siviller için kurulan sığınaklar değil. Bunlar yalnızca Hamas ve diğer teröristlerin, İsrail’e roket atmaya ve terörist göndermeye devam edebilmeleri, operasyon düzenlemeleri için var.”
İsrail’in “Gazze Metrosu” adını verdiği tüneller ağının büyüklüğünü anlamak oldukça zor.
Ayrıca bu ağın 41 kilometre uzunluğunda ve 10 kilometre genişliğindeki Gazze Şeridi’nin altında bulunduğuna inanılıyor.
Hamas ile İsrail arasında 2021 yılında yaşanan çatışmanın ardından İsrail ordusu, hava saldırılarında 100 kilometreden fazla tünel alanını yok ettiğini söylemişti.
Hamas ise tünellerinin 500 kilometreye kadar uzandığını ve saldırılar sırasında yalnızca yüzde 5’inin vurulduğunu iddia etmişti.
Gazze’deki tünel inşaatı, İsrail’in 2005 yılında askerlerini ve yerleşimcilerini bölgeden çekmesinden önce başlamıştı.
Ancak Hamas’ın iki yıl sonra bölgenin kontrolünü ele geçirmesiyle inşaatlar hızlandı.
Bu da İsrail ve Mısır’ın abluka uygulayarak bölgeden malların ve insanların giriş ve çıkış hareketini kısıtlamaya başlamasına yol açtı.
Bir noktada Mısır sınırının altından geçen yaklaşık 2 bin 500 tünelin Hamas ve diğer gruplar tarafından ticari mal, yakıt ve silah kaçakçılığı yapmak için kullanıldığı düşünülüyor.
Kaçakçılık, İsrail’in sınır geçişlerini esnettiği 2010 yılından sonra Gazze için daha az önemli hale geldi.
Mısır daha sonra tünelleri su altında bırakarak veya tahrip ederek kaçakçılığı durdurdu.
Hamas ve diğer gruplar ayrıca İsrail kuvvetlerine saldırı düzenlemek için de tüneller kazmaya başladı.
2006 yılında İsrail sınırının altındaki bir tünel kullanılarak iki İsrail askeri öldürüldü. Gilad Şalit adlı bir asker de kaçırıldı ve beş yıl boyunca esir tutuldu.
2013 yılında İsrail ordusu, bölgede yaşayanların tuhaf sesler duyması üzerine, Gazze’den bir İsrail kibbutzunun yakınına uzanan, beton çatılı ve duvarlarla kaplı 1,6 kilometre uzunluğunda ve 18 metre derinliğinde bir tünel keşfetti.
Ertesi yıl İsrail, Gazze’ye büyük bir hava ve kara saldırısı için sınır altındaki “terör tünellerini” kullanan militanların saldırı tehdidini ortadan kaldırma ihtiyacını dile getirdi.
İsrail ordusu, savaş sırasında 30’dan fazla tüneli yok ettiğini söyledi.
Ancak bir grup Hamas üyesinin dört İsrail askerinin öldürüldüğü bir saldırı düzenlemek için tünellerden birini kullandığı düşünülüyor.
İsrail’deki Reichman Üniversitesi’nde yeraltı savaşları uzmanı olan Dr. Daphné Richemond-Barak, “Sınırların ötesine uzanan tüneller daha az gelişmiş oluyor, yani neredeyse hiç tahkimatı yok. Bunlar tek seferlik kullanım için kazılıyor, İsrail topraklarını işgal etmek için” diyor ve devam ediyor:
“Gazze’deki tüneller farklı çünkü Hamas onları düzenli olarak kullanıyor. Muhtemelen içinde daha uzun süre kalmaya uygunlar. Liderler orada saklanıyor. Orada komuta kontrol merkezleri var. Tüneller elektrik, aydınlatma ve demiryolu hatlarıyla donatılmış.”
Richemond-Barak, Hamas’ın son yıllarda tünel inşaatında ve savaş alanında “mükemmelleştiğini” söylüyor.
Gazze’deki tünellerin 30 metre derinliğinde olduğuna inanılıyor.
Girişlerinin ise evlerin, camilerin, okulların ve diğer kamu binalarının alt kat girişlerinde bulunduğu düşünülüyor.
İsrail ordusu, Hamas’ı Gazze’ye aktarılan milyonlarca dolarlık yardımın yanı sıra evlerin yeniden inşası için gönderilen binlerce tonluk çimentoyu tünellerin inşaatı için kullanmakla suçluyor.
Hamas’ın son saldırılarda benzer bir tüneli kullanmış olma ihtimali var.
Onlarca sivilin öldürüldüğü Kfar Aza kibutzunun yakınında bir tünel çıkışının keşfedildiği iddia edildi.
Eğer bu bilgi doğrulanırsa söz konusu tünelin İsrail’in kurulumunu 2021’in sonunda tamamladığı gelişmiş tünel önleme algılama sensörleriyle donatılmış yer altı beton bariyerinin altına inşa edildiği anlamına geliyor.
Dr. Richemond-Barak bunun şaşırtıcı olacağını söylüyor ancak hiçbir tünel tespit sisteminin hatasız olmadığını vurguluyor.
Richemond-Barak, “Tünellerin çok eski zamanlardan beri savaşlarda kullanılmasının nedeni budur, onları önlemenin bir yolu yok” diyor.
Richemond-Barak ayrıca İsrail ordusunun Hamas’ın Gazze’deki tünel ağının tamamını yok etmesinin mümkün olmadığını söylüyor.
Yüz binlerce İsrailli asker, olası bir kara operasyonu için Gazze sınırı yakınında konuşlandırılmaya devam ediyor.
Richemond-Barak, tünellerin yok edilmesinin aynı zamanda İsrail güçleri, Filistinli siviller ve rehineler arasında da önemli bir can kaybına yol açacağı konusunda uyarıda bulunuyor.
Cumartesi gününden bu yana İsrail’in misilleme hava saldırılarında Gazze’de çoğu sivil olmak üzere bin 500’den fazla Filistinli öldürüldü.
Dr. Richemond-Barak, “Hamas canlı kalkan kullanma konusunda çok iyi. Bir saldırı yaklaştığında ve bunu öğrendiklerinde, masum sivilleri binaların tepesine koyacaklar. Bu, İsrail’i birçok kez saldırıları iptal etmeye zorladı. Hamas, bunu tüneller bağlamında da kolaylıkla yapabilir ve İsrailli, Amerikalı ve diğer rehineleri tünellerin içine koyabilir” diyor.
2021 çatışmaları sırasında Gazze’ye düzenlenen bir dizi yıkıcı hava saldırısında üç konut yerle bir olmuş ve 42 kişi hayatını kaybetmişti.
İsrail ordusu, saldırıda yer altı tünellerini hedef aldığını ancak tüneller çöktüğünde binanın temellerinin de çöktüğünü söylemişti.
Dr. Richemond-Barak’a göre tüneller ağı aynı zamanda İsrail ordusunun teknoloji ve istihbarat açısından sahip olduğu avantajları ortadan kaldıracak, şehir savaşını zorlaştıracak ve İsrail birlikleri için ölümcül bir tehdit oluşturacak.
Richemond-Barak, “Öncelikle Hamas’ın tüm ağa bubi tuzağı kurmak için bolca vakti oldu” diyor ve devam ediyor:
“Askerlerin tünel ağına girmesine izin verebilir ve sonunda her şeyi havaya uçurabilirler. Askerleri sürpriz saldırılarla kaçırabilirler. Ardından oksijenin tükenmesi veya düşmanla bire bir çatışma gibi risklerle karşılaşılır. Yaralı askerlerin kurtarılması neredeyse imkansız hale gelir.
“Tünelin içine girmeseniz bile, tünellerin varlığından şüphelendiğiniz bir alanı güven altına almak, genel olarak bir alanı güven altına almaktan çok farklı. Burada, görünmez bir şeyin güvenliğini sağlamaya çalışıyorsunuz.”
Ancak uzmanlar, İsrail kuvvetlerinin riskleri azaltmak için bazı yolları olacağını söylüyor.
Soufan Group adlı güvenlik danışmanlığı kuruluşunda araştırma direktörü olan Colin Clarke’a göre askerler giriş yapmadan önce tüneller insansız araçlar tarafından haritalandırılabilir ve bubi tuzakları böylece tespit edilebilir.
Savaş uçakları ayrıca patlamadan önce yerin derinliklerine nüfuz eden “sığınak patlatma” bombaları da atabilir. Ancak bölgedeki kentsel yoğunluk nedeniyle bu ikincil hasar riski oluşturabilir.