Gazeteci Varol Ersoy’un Medyaradar sitesinde yayınlanan “Muhalefetin amiral gemisi”ydi… Halk TV’de neler oluyor?” başlıklı yazısı:
Halk TV’nin nasıl kurulduğunu, bugünlere nasıl geldiğini biliyoruz…
Deniz Baykal vardı arkasında; doğal olarak “CHP’nin kanalı” olarak biliniyordu.
Hatta AKP’lilere göre “CHP’nin parasıyla” kurulmuştu!
Sonra el değiştirdi; ekran yüzlerini yeniledi, stüdyolarını çağdaşlaştırdı ve muhalif izleyicilerin izlediği belki de tek kanal haline geldi.
CHP’li belediyelerin sponsorluklarıyla yüzlerce program yaptı; hatta CHP Genel Merkezi’yle, “parti etkinliklerinin belli bir para karşılığında yayınlanması” konusunda sözleşme yaptığı bile ortaya çıktı.
*O kadar CHP’liydi ki Halk TV yönetimi, CHP’yi kenarından köşesinden eleştiren onlarca gazeteciyi, siyasetçiyi, sanatçıyı “kırmızı liste”ye almıştı.
Üstelik “ekrana asla çıkarılmayacaklar listesi” olarak bilinen bu listede sadece iktidar yandaşı isimler yoktu; en az onlar kadar sıkı AKP karşıtları da vardı. Özellikle de Atatürkçü isimler. Onların tek suçu, AKP’yi eleştirdikleri gibi CHP’yi de eleştirmekti.
“İsim say” demeyin; saymam; ortalık fena karışır. Gözünüzü kapatıp Halk TV’de yıllardır göremediğiniz Atatürkçüler’i düşünün…
İşte; onlar!
*Neyse; işte bu Halk TV’de son zamanlarda ilginç gelişmeler yaşanmaya başlandı. “Atatürkçü” isimlere uygulanan “ekran yasağı” tam gaz sürerken, “kronik AKP’liler”i Halk TV’de görmeye başladık…
İlk olarak, bir zamanlar Recep Tayyip Erdoğan’ın sözcüsü olan ve ismi onunla bütünleşen, son zamanlarda bir numaralı “AKP karşıtı” geçinen Akif Beki’yi daimi yorumcu olarak karşımızda bulduk.
Sonra uzun yıllar AKP’nin yılmaz savunuculuğunu yapan Taha Akyol boy göstermeye başladı.
İktidar yandaşı kanalların muhalif gazetecilere ve siyasetçilere ekranlarını sıkı sıkıya kapattığı bir dönemde Halk TV’deki bu değişim, klasik Halk TV izleyicisini şaşırttı, hatta kızdırdı.
Ancak Halk TV yönetimi bununla da yetinmedi; AKP İstanbul Milletvekili Serkan Bayram, AKP eski Milletvekili Şamil Tayyar, Eski AKP Milletvekili Kemal Albayrak gibi isimleri programlarına davet etti.
Ve son olarak bakan olduğu günlerde bu kurumu defalarca yerden yere vuran, eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik kanalın Rota isimli programına katıldı ve Devlet Bahçeli’nin son zamanlardaki çıkışını değerlendirdi.
Sakın yanlış anlaşılmasın; Halk TV’deki bu değişimi eleştirmiyorum. Bana ne?
İsteyen istediği gibi yayın yapar…
Beğenmezsem, basarım kumandanın düğmesine; olur biter!
Ama eğer bu kanalı yönetenleri amacı bir çok kez iddia ettikleri gibi “merkez medya” olmaksa, ekranlarını her görüşe ve her kesime açmak zorundalar…
Bu durumda kendilerine bir adım daha atmak düşüyor:
AKP’li isimlerle deldikleri o “kırmızı liste”yi yırtıp atmak!
O listedeki Atatürkçü siyasetçi, gazeteci, sanatçı ve bilim insanlarını da programlara davet etmek…
Varsın; onlar da görüşlerini özgürce dile getirsin, kime, ne zararı olur?
Aksi taktirde Halk TV’deki bu değişim “merkez medyaya geçiş” olarak değil, “iktidar medyasına kayış” olarak nitelenir ki; işte o zaman bu kanalı programcılarının anneleri dışında izleyen kalmaz.
Benden söylemesi!