Halk TV sitesinin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “Çete lideri olmakla suçlanan Turhan Döner ve Emirhan Döner’e tahliye kararı” haberini gerekçe göstererek “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” iddiasıyla başlattığı soruşturma kapsamında bir süre gözaltına alındı. Gökçe, savcılıkta ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından serbest bırakıldı.
Anka‘nın haberine göre, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Gökçe’nin “Çete lideri olmakla suçlanan Turhan Döner ve Emirhan Döner’e tahliye kararı” haberi gerekçe gösterilerek hakkında soruşturma başlatıldığını ve gözaltına alındığını açıkladı. Başsavcılığın açıklaması şöyle:
“26.10.2023 Perşembe günü saat 19.29 tarihinde halk tv com tr haber sitesinde yayınlanan ‘çete lideri olmakla suçlanan Turhan Döner ve Emirhan Döner’e tahliye kararı’ başlıklı haber içeriğinde; yedi suçtan 44 yıl hapis cezası alan E. D. ile 34 yıl hapis cezası alan T.D.’nin Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesince tahliyelerine karar verildiğine ilişkin haber yayınlanmıştır. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan incelemede;
Haber içeriğinde adı geçen kişilerin mahkemece tahliye edilmedikleri, Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesince verilen ve kesinleşen hapis cezalarını Kırıkkale ile Edirne Kapalı İnfaz Kurumunda infaz etmekte oldukları, çete lideri ve örgüt üyelerinin tahliye edildiğine ilişkin haber içeriğinin gerçeğe aykırı ve yanıltıcı nitelikte olup, kamuoyu nazarında yargıya olan güven ve itibarı sarsmaya yönelik olduğu görülmüştür.
Tamamen gerçeğe aykırı haber yapılmak suretiyle kamuoyunun yanıltıldığı tespit edilerek, adı geçen haber sitesinin sorumlu yazı işleri müdürü hakkında ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma’ suçundan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu Savcılığınca Resen Soruşturma başlatılmış ve şüpheli 01.11.2023 tarihinde gözaltına alınmıştır.”
Gazeteci Gökçe, savcılıkta ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
TGC açıklaması
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, Yenidoğan Çetesi’ne yönelik soruşturmayı yürüten savcının dosyadan el çektirildiği iddiasına yönelik haberler nedeniyle gazetecilerin gözaltına alınması hakkında açıklama yaptı. Gazetecilerin serbest bırakılması istenen açıklamada şu görüşler yer aldı:
“İstanbul’da, 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 22’si tutuklu 47 sanık hakkında dava açılmıştı. Soruşturmayla birlikte aralarında eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun hastanesinin de yer aldığı 10 hastane kapatılmıştı.
İlk duruşması 18 Kasım 2024’de yapılacak olan bu konuyla ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’in görevden alındığı iddiası haber olmuştu.
AA’nın haberine göre bu iddialar nedeniyle Halktv.com.tr Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe’nin de aralarında bulunduğu bazı haber sitelerinin sorumlu yazı işleri müdürleri gözaltına alındı. Savcılık haberle ilgili paylaşımların ‘toplumda adalet duygusunu zedelemeyi amaçladığını, yargı ve devletin diğer kurumlarını basın yayın yoluyla aşağıladığını’ iddia etti.
Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre ‘Gazeteci, önce halka ve gerçeğe karşı sorumludur. Bu sorumluluk kamu otoriteleri ve işverenine olan sorumluluklarından önce gelir. Gazeteci, mağdurun, güçsüzün, yoksulun, ötekileştirilenin ve sesini duyuramayanların sesi olmakla yükümlüdür.’
Gazetecilerin böyle bir nedenle gözaltına alınmasını doğru bulmuyoruz. Gazeteciler olmasa kamu vicdanını zedeleyen Yenidoğan çetesinin yaptıkları bu boyutuyla kamuoyuna yansımayacaktı.
Her fırsatta gazetecilerle yönelik haksız gözaltı kararlarıyla aslında toplumda adalet duygusu zedelenmektedir.
Bu iddiayla ilgili olarak Adalet Bakanlığı’nın savcının görevden alınmadığına yönelik açıklaması internet sitelerinde yer almıştır.
Adalet Bakanlığı’nın haberleri tekzip etmesi yeterliyken gözaltı kararı, haksız ve hukuksuzdur. Bu olayın gazetecileri gözaltına almak için yeni bir fırsat olarak kullanıldığı izlenimini doğmuştur.
Meslektaşlarımız bir an önce serbest bırakılmalıdır. Gazetecilik suç değildir. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne yönelik müdahalelerden vazgeçilmelidir.”