Seçim öncesi iktidara “gizli muhalefet” yaptığı öne sürülen Habertürk’te seçimlerin ardından ünlü isimlerle yolların ayrılmasıyla önemli bir değişim yaşanıyor.
Medyaradar sitesinde daha önce konuyla ilgili dikkat çekici yazılar yazan “Keskin Kalem” (mahlas) bazı yeni iddiaları gündeme taşıdı.
“Keskin Kalem”in, “Kübra Par’ın başını hangi sözü yaktı? Altaylı’nın ruhu Habertürk’te hâlâ nasıl dolaşıyor” başlıklı yazısından bazı bölümler şöyle:
“Öncelikle medyamızın skandallar merkezi Habertürk’ü en çok yazan kişi olarak bendeniz,
olanlara hiç mi hiç şaşırmıyorum.
Her biri kendini şöhret zanneden, gazetecilikten uzak, patronları ne derse sorgusuz sualsiz uygulayan ve hatta vur deyince öldüren bu gazetecimsilerin başına gelenler ibretlik.
Tabii ki hepsini aynı kefeye koymuyorum.
Yolları ayrılan ve ayrılacak değerli isimler de var. Onları tenzih ediyorum.
Ancak Kübra Par örneğini çok verdim.
Dünyanın neresinde bir ‘gazeteci’ ekrana çıkar da ‘biz siyaseti dizayn ediyoruz’ der?
Keskin kulaklarıma gelenleri daha önce yazdım.
“Bu lafıyla Kübra Par kendisini ve dahası patronlarını hatta çalışma arkadaşlarını tehlikeye attı” dedim.
Sonunda beklenen oldu, her ne kadar istifa ettim dese de Kübra Par KOVULDU.
Aslında büyük bir özgüvenle 6’lı masanın dağıldığı günlerde, ‘biz siyaseti dizayn ediyoruz’ dediği gece, gazetecilikten uzaklaşıp, çalıştığı yayın kuruluşunu zor durumda bıraktığı gecenin sabahında gönderilmeliydi.
Ancak Kübra Par iyi bir nüfuz ticaretçisi.
Ankara’da kurduğunu iddia ettiği çapraşık ilişkiler ‘sayesinde’ kendine iyi bir yer edindi.
Habertürk’ün tepe ismi Kenan Tekdağ, Kübra Par’ın iddia ettiği derin ilişkilerinden korkarak,
bir süre Par’a sahip çıktı satış sürecinin başlamasının ardından.
Öyle ki bendeniz köşelerinin elinden alındığını iddia ettikten sonra, Habertürk köşe yazarları birer süper star edasıyla medyamızın köhnemiş peçetecisi Ertuğrul Özkök’e demeçler verdiler.
Par o ÇOK ÖNEMLİ demecinde ekranda görevine devam edeceğini siyasi yazılarına da HER AN geri dönebileceğini söylemişti.
Yani Kübra Par Habertürk’te kalacağından çok emindi!
Belli ki Ankara’ya bazı telefonlar açıyordu.
Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı.
Çünkü keskin kulaklarıma gelenlere göre,
Habertürk yönetimi her ne kadar Cengiz’lere satış olmayacak dese de, Ankara’dan satış baskısı sürüyor.
Baskı arttıkça da, Tekdağ, ‘yük’ atıyor.
Hazır bu konuya gelmişken, Ankara’da büyük rahatsızlık yaratan bir başka mevzuya geleyim.
O da Altaylı’nın Habertürk’ten gerçekten kovulup kovulmadığı…
Keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre, derin kulislerde Fatih Altaylı’ya ‘kovulmadı, hâlâ orada’ gözüyle bakılıyormuş.
Uzun lafın kısası sırdaşlar, Ankara’da Habertürk’le ilgili tek bir yorum yapılıyor: HAYVAN TERLİ YEMİYOR.
Herkes biliyor ki, sinema, yeme içme yazmaya başlayan yazarlar, yine Türkiye’nin kritik bir dönemecinde, bir gece açılacak bir telefonla, sabah yine siyaset yazmaya başlayabilir.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın