Netflix’te kısa süre önce yayına giren bir dizi hem Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor hem de İsrail-Hamas savaşının gündemde olduğu bu dönemde “cephe arkası” mücadeleyi anlatıyor.
Türkçeye “Gerçek Ajan Hikâyeleri” olarak çevrilen “Spy Ops” dizisi toplam sekiz bölümden oluşuyor ve yakın döneme damgasını vuran bazı olaylar, bizzat içinde yer alan gizli servis görevlileri ya da yetkililerin ağzından aktarılıyor.
İlk bölümde, 11 Eylül saldırılarından 15 gün sonra CIA ajanlarının Taliban’ı devirmek için düzenlediği operasyonlar var.
İkinci bölümde, George H. W. Bush döneminde ABD’nin Panama lideri Noriega’yı iktidardan nasıl devirdiği bizzat operasyonda görev alan CIA ajanları tarafından anlatılıyor.
En heyecanlı bölümlerden biri, çift taraflı ajan olarak çalışan KGB görevlisi Oleg Gordiyevski’nin İngiliz ajanlarınca Sovyetler Birliği’nden kaçırılmasını anlatan üçüncü bölüm.
Dördüncü ölüm ise, Mehmet Ali Ağca’nın Papa John Paul’e yönelik suikast girişimine ayrılmış. Türk aksanıyla ama akıcı İtalyanca konuşan Ağca ile yapılan uzun söyleşilere de yer veren bu bölümde İtalyan ve Bulgar gazetecilerle yargıçlar dava ve suikastın perde arkasıyla ilgili görüşlerini anlatıyor. Dizi, 13 Mayıs 1981’deki suikast girişimiyle ilgili hâlâ yanıtsız kalan sorulara yanıtlar veremiyor belki ama örneğin, Papa’nın Ağca’nın silahından çıkan kurşunun balistik incelemesine izin vermediğini açıklanıyor. Papa saldırıdan yaklaşık iki yıl sonra Ağca’yı cezaevinde ziyaret etmişti. Dizide “Bozkurtlar”dan da sık sık söz ediliyor ve ekrana Alparslan Türkeş’le Devlet Bahçeli’nin fotoğrafları getiriliyor.
Beşinci ve altıncı bölümler ise, Mossad’ın “Tanrı’nın Gazabı” operasyonlarına ayrılmış.
1972 Münih Olimpiyatları sırasında Filistinli Kara Eylül örgütünün İsrailli sporculara düzenlediği saldırı ve rehin alma eylemi biri Alman polis, diğerleri 11 İsrailli sporcu, toplam 13 kişinin ölümüyle sonuçlanmıştı. Bu saldırının intikamını almak isteyen İsrail Başbakanı Golda Meir, Mossad’a Kara Eylül’ün yöneticilerinin yok edilmesi emrini veriyor. İki bölüm boyunca Mossad ajanlarının çoğunlukla Avrupa ülkelerinde düzenlediği suikastlar anlatılıyor. Bu arada, Kara Eylül’le hiçbir ilgisi olmayan bir Arap’ı öldüren ajanlar Norveç’te yakalanıyor. Mossad’la ilgili bölüm, örgütün çalışma sistemi hakkında fikir sahibi olmak açısından önemli ve ilginç.
Yedinci bölümde CIA’in Taliban’dan ajan devşirme operasyonları, sekizincisinde ise ABD’nin batan bir Sovyet denizaltısını ele geçirme çabası anlatılıyor.
“Gerçek Ajan Hikâyeleri” belki sansasyonel bilgilere yer vermiyor ama yakın geçmişte yaşanan çok önemli olayların perde arkasını kısmen de olsa ekrana getiriyor.