İçinde bulunduğumuz dönem askeri güçler bakımından eski yapıların çöktüğü, kimisi kalıcı kimisi geçici olan yeni yapıların ortaya çıkıp hayatta kalabilmek için yarıştığı bir dönemdir.
Yeni teknolojiler; silahların menzilini artırmakta, reaksiyon süresini azaltmakta ve insan kapasitesini aşacak şekilde savaş alanının koşullarını değiştirmektedir. Silahlı kuvvetlerin vasıtaları arasında çok boyutlu eş zamanlılığa uyan; Cruise füzeleri, harekât alanı füzeleri, taarruz helikopterleri, uçak, roket ve insansız hava araçlarına olan ihtiyaç öne çıkmaktadır.
Yüksek teknolojili bu silahlar, modern silahlı kuvvetlerin etkili ve sürekli ateş gücü sağlama yeteneği olarak görülmelidir. Teknolojik gelişmeler, gelecekteki sistemlerin üç boyutlu radarlara, nokta ve hava savunması yapabilecek güdümlü mermilere dayandırılacağını göstermektedir. Güdümlü mühimmat, son 50 yıldır ABD askeri gücünün kesin sonuç alma vasıtası oldu. Irak ve Afganistan’da “bir bomba bir ölüm“ demekti. Ukrayna’daki savaşta bu güdümlü mühimmatı Rusya karşısında kullanılan Çok Namlulu Lançerlerle HIMARS, Excalibur 155 mm. topçu mühimmatı, Karadan Atılan Küçük Çaplı Bomba (GDLSB) ve JDAMS temsil ediyor.
Askeri sistemlerde bir devrim ve dönüşün dönemindeyiz. Özellikle insansız hava araçları (drone’lar) savaşı hem insansızlaştırdı hem de canavarlaştırdı. Ancak, drone’lar henüz otonom silah sistemlerinin en ilkel örneği. Katil robotlar, insan-makine ve insanımsıların savaş sahnesinde yerini almaları için çok fazla zaman kalmadı. İlk prototipleri deneniyor. Robotik sistemler ve yapay zekânın bileşiminden ortaya çıkacak insan-makine sistemleri geleceğin savaşlarının merkezindeki güç çarpanı olacak. Yüksek teknolojiye rağmen düşmanlarınızı yok etmek gittikçe güçleşmektedir. Topyekûn savaşlar için ise 20. yüzyıla dönmek mümkün değildir. En mantıklı senaryo, büyük güç savaşı için sınırlı taktik nükleer silah ve füze savunma sistemlerinin öne çıkmasını dikte ediyor. Bu ise mevcut hava gücü konseptinin çöküşü demek. Stratejik, operatif ve taktik seviyede geleceğin muharebe ortamı, çok üstün nitelikte geliştirilmiş bir füze ve füzesavar savaşına sahne olacaktır. Stealth (görünmezlik) teknolojisinin uçaklardan sonra helikopter ve muharebe gemilerinde de kullanımının artması ile muharebe sahasının derinliği artacaktır.
Çevrenizde sizi vuracak çok silah var; füzeler, insanlı ve insansız uçak savaş gemisi ve kara birlikleri. Geleceğin savaşlarında ölüm ve hayatta kalmak arasındaki mesafe çok kısa olacak. Geleceğin savaşlarında silahlar bir kere ateşlenince kimin nereden ve nasıl vuracağı belli olmayacak, durum hızla tırmanma riski gösterecektir. Füze savaşları ve hassas güdümlü mühimmat kullanımı ile devam edecek ilk dönem farklı platformlar, sensörler ve mühimmat ile desteklenecektir. Taraflar, savaşın en başında sonuç alacak üstünlük peşinde olsa da, gidişatın olumsuz devam etmesi halinde taraflardan biri kademeli olarak kitle imha silahlarına başvurabilir. Günümüzün havacılık konsepti, saldırı değil daha çok savunma niteliğine dönüşüyor. Modern hava savunma ve füze savunma sistemlerinin kütlesel hava ve hassas güdümlü füze taarruzlarını engellemesi mümkün olmadığından yeni bir havacılık ve silah sistemi gerekiyor. Savunmacı zihniyet tekrar saldırgan olandan önce gelecek. Uydu-savar ve füze savunması alanındaki gelişmeler gene de durumu değiştirebilir.
Ukrayna-Rusya Savaşı’nda Rus S-400 hava savunma sistemlerinin Sculp ve Strom Shadow cruise füzelerine karşı çok etkili olmadıkları görüldü. Özellikle, S-400’ün Sivastopol’daki Rus Karadeniz Donanma Karargâhını koruyamadığı tespit edildi. Bu aynı zamanda, S-400’lerin F-35’lere karşı da etkili bir hava savunması sağlayamayacağı anlamına geliyor. ABD tarafından Patriot hava savunma sistemlerin satılması reddedilince Türkiye, Rus S-400 sistemlerine yönelmişti. ABD ve ittifak ülkeleri, Türkiye’nin aldığı S-400’lerin NATO’nun birleşik savunmasında karşılıklı kullanılabilirliğe zarar vereceğini iddia etti.
Türkiye uzun zamandır F-16’ları modernize edecek kitleri beklerken, Yunanistan’dan sonra Romanya ilk F-35’lerini aldı. Avrupa, Rusya ile savaşa hazırlanıyor. Ukrayna Savaşı’nın başlangıcından beri 14 NATO ülkesi savunma harcamalarını yılda 70 milyar dolar artırdı. 32 NATO ülkesinden 23’ü 2023 yılı için savunma harcamalarını %2’nin üzerine çıkarma hedefini sağladı. Öncelik dördüncü ve beşinci nesil uçaklarda ama altıncı nesil uçakların testleri başladı bile. Dünya 2035’te çıkması beklenen Üçüncü Dünya Savaşı’na hazırlanırken, havacılık, hava savunma sistemleri ve füze teknolojilerindeki gelişmeler baş döndürüyor. Devrimsel gelişmeler savaş anlayışını tümden dönüştürüyor. Makalemizin konusu da bu iddiamızın altını doldurmak.
(Prof. Dr. Sait Yılmaz, tasam.org)
Makalenin devamını okumak için tıklayın
Görsel: S-400-Yandex