Çoğu akademik araştırmada odak noktası sayılar, veriler ve istatistiktir. Londra’daki Royal Holloway Üniversitesi’nden Michael Spagat’ın yürüttüğü Gazze’deki savaş kayıplarına dair son araştırma da buna dahil. Araştırmaya göre, Ocak 2025 başına kadar İsrail’in Gazze’deki savaşında ölen Filistinlilerin sayısı 80 bini aşıyor.
Ancak savaş ve çatışma araştırmacısı Spagat’a göre asıl mesele, her bir kurbanın hatırlanması. Bu nedenle isimlerin kaydedilmesi, tıpkı şu anda yalnızca Gazze Sağlık Bakanlığının yaptığı gibi, büyük önem taşıyor. Avrupa Birliği (AB) ile ABD tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan Hamas’a bağlı bu bakanlığın verilerini Spagat, “büyük ölçüde doğru” olarak nitelendiriyor:
“Sağlık Bakanlığı ölenlerin isimlerini, kimlik numaralarını, yaşlarını ve cinsiyetlerini listeliyor. Bu da doğrulanabilir veriler sunuyor.”
Doğrulama da zaten yapılmış durumda: Bu yıl Şubat ayında, saygın tıp dergisi The Lancet‘te yayımlanan bir çalışma, sosyal medyadaki ölüm ilanlarıyla Gazze Sağlık Bakanlığının listelerini karşılaştırmış ve bakanlığın listeye sahte isimler eklemediğini, aksine bazı isimlerin eksik olduğunu ortaya koymuştu.
Bu araştırma bile ölü sayısının resmi verilerden daha yüksek olduğuna işaret ediyor.
Bağımsız saha çalışması
Şimdi ise Sağlık Bakanlığı verilerinden tamamen bağımsız ilk çalışma yayımlandı.
Michael Spagat ve ekibi, her hanede ölen kişi sayısını bizzat Gazze’de yaşayanlara sordu. Avrupa’daki bilim insanları, Ramallah merkezli Filistin Kamuoyu Araştırma Merkezi (PCPSR) ile işbirliği yaptı. Siyasal bilimci Halil Şikaki’nin yönettiği bu bağımsız araştırma kurumu, AB ve özel vakıflar tarafından destekleniyor ve Gazze’de de saha personeline sahip.
Spagat, “Gazze’ye girmemiz gerekmedi. Zaten oradaydık” diyerek saha araştırmasının nasıl yürütüldüğünü anlatıyor. İsrail’in yetkili kurumu COGAT, savaşın başından beri yalnızca bazı yardım kuruluşlarına bölgeye erişim izni veriyor. Uluslararası gazeteciler ise hâlâ Gazze’ye alınmıyor.
Spagat, “Neyse ki hiçbir saha araştırmacımız hayatını kaybetmedi” diyor.
Araştırma kapsamında, 7 Ekim 2023’ten önceki Gazze nüfusunu temsil eden 2 bin haneyle görüşüldü. İsrail ordusu tarafından savaş bölgesi ilan edilen alanlara girilemedi, ancak nüfusun büyük bölümü yerinden edildiği için araştırmacılar, kuzey Gazze ya da Refah’tan gelen insanların yaşadığı El Mavasi gibi kamplarda görüşmeler yapabildi.
Açlık ve hastalık da öldürüyor
Araştırma sonucuna göre 7 Ekim 2023 ile 5 Ocak 2025 arasında doğrudan savaş nedeniyle ölenlerin sayısı yaklaşık 75 bin 200. Aynı dönem için Gazze Sağlık Bakanlığının verisi ise 45 bin 805. Yani Spagat ve Şikaki’nin çalışması, gerçek ölü sayısının resmi verilerden yaklaşık yüzde 60 daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Bu da 2,3 milyonluk Gazze nüfusunda, her 25 kişiden birinin hayatını kaybettiği anlamına geliyor.
Buna ek olarak bir de “dolaylı savaş ölümleri” var: Açlık veya salgın hastalık gibi nedenlerle ancak savaş koşulları yüzünden ölen insanlar. Araştırmacılar, bu tür dolaylı ölümleri 8 bin 540 olarak hesaplıyor. Bu sayıdan, savaş olmasa da yaşlılık ya da hastalık nedeniyle ölecek olanlar düşülmüş durumda.
Spagat, bu rakamların İsrail’in Gazze’ye tüm yardımları durdurduğu 11 haftalık kuşatma öncesine ait olduğuna dikkat çekiyor:
“Gazze’de insanlar yetersiz besleniyor. Bir salgın başlarsa, ölümler hızla artabilir. Yarın ateşkes olsa bile, dolaylı ölümler artmaya devam eder. Bu veriler nihai değil.”
Araştırma henüz hakem onayından geçmedi; yani bilimsel değerlendirme süreci tamamlanmadan yayınlandı. Bu tür çalışmalara bilim çevrelerinde “preprint”, yani “ön basım” adı veriliyor. Bu nedenle sonuçlar, bilimsel açıdan henüz kesinlik taşımıyor.
Ancak bulgular, daha önce The Lancet‘te yayımlanan ve Gazze Sağlık Bakanlığının listesini inceleyen araştırmayla büyük ölçüde örtüşüyor.
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: