Ülke olarak 10 ilimizi vuran büyük deprem felaketini yaşıyoruz ve meslektaşlarımız bölgede olup bitenlerden halkı haberdar etmek, ulusal ve uluslararası kamuoyunu bilgilendirmek için günlerdir ağır koşullar altında enkaz başlarında büyük fedakârlıkla ilk andan beri görev yapıyor.
Birlerce insanımızı kaybettiğimiz, bazı yerleşim merkezlerini haritadan silen, kentleri harabeye çeviren bu büyük felaket karşısında, medyanın halkı bilgilendirmesi, gerçekleri olduğu gibi ulusal ve uluslararası kamuoyuna aktarması çok değerli.
Hal böyleyken, bölgede aralarında kamu görevlisi ve siyasilerin de bulunduğu bazı kişi ve kuruluşların her işi bırakıp, basın mensuplarının görev yapmasını engellediği, iktidarın ‘muhalif’ gördüğü yayın kuruluşlarına yönelik ayrımcılık yaptığı haberleri peş peşe geliyor.
En son Halk TV muhabiri Ferit Demir’in, enkazdan bir kişinin canlı çıkarılmasını görüntülerken güvenlik güçlerince tartaklanıp engellenmesine tanık olduk.
Bölgedeki durumun ve gerçeklerin halka ulaştırılmasını engellemek için güç koşullarda insanüstü çaba ile görev yapan meslektaşlarımıza yönelik baskı ve tehditler asla kabul edilemez.
Basın Konseyi olarak, bölgede güç koşullarda görev yapan meslektaşlarımızın çalışmalarını engelleme değil, tam aksine kolaylaştırıcı önlemlerin bir önce alınmasını talep ediyoruz.
Depremde, Hatay’da eşleri ve çocuklarıyla birlikte yitirdiğimiz DHA muhabiri İzzet Nazlı ve Anadolu Ajansı muhabiri Burak Milli’nin yakınlarına ve basın camiasına başsağlığı, yaralanan meslektaşlarımıza şifa diliyoruz.
(Basın Konseyi)