İlhan İlmenöz
Galatasaray’da sular durulmuyor… 30 Nisan’da yapılacağı açıklanan olağanüstü seçimli genel kurul mahkeme tarafından iptal edildi. Genel kurul üyesi Fırat Develioğlu’nun seçimin iptaline yönelik 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak dava açmasının ardından mahkeme, ihtiyati tedbir kararı aldı ve ay sonunda yapılması planlanan seçimler iptal oldu.
Şimdi ne olacak derseniz; Başkan Burak Elmas ve yönetimi ya istifa kararı alarak yeni bir seçim takvimi başlatacak ya da mahkeme kararına uyarak yola devam edecek. Her iki karar da yeni senaryoların oluşmasına yol açacak.
Eğer mahkeme tedbir kararı almasaydı 30 Nisan’da yapılacak seçimde iki başkan adayı yarışacaktı. Başka bir deyimle, geçen seçimde Burak Elmas karşısında kaybeden iki başkan adayından biri bu kez kazanacaktı. Metin Öztürk ve Eşref Hamamcıoğlu’nun yarışacağı bu seçimde Hamamcıoğlu biraz önde gibi görünse de ne olacağı hiç belli olmaz.
Ancak geçen seçimde yaşanan hareketlilik ve heyecan bu kez yok. Hatta bazı üyelerde “Acaba Burak Elmas’ı ibra etmemekle yanlış mı yaptık?” endişesi var. Bunun en büyük nedeni de iki başkan adayından ve yönetim kurullarından fazla bir beklenti olmayışı diye düşünüyorum. Yeni oluşan son durum karşısında Burak Elmas’ın şu an alacağı karar merakla bekleniyor.
Galatasaray’da son zamanlarda işler iyi gitmiyor. Camia içinde bir mutsuzluk ve umutsuzluk hakim. Sportif anlamda başarısızlıklar, transferlerde istenilen oyuncuların alınamayışı veya alınanların performansı gibi nedenler başta taraftar olmak üzere tüm camiayı üzüyor, endişelendiriyor.
Ancak bunlardan daha önemlisi, kulüp içinde ayrışma ve bölünme her geçen gün büyüyor. Her seçim öncesi verilen birlik ve beraberlik mesajları ne yazık ki çabuk unutuluyor ve kaybedenler seçim sonrası yeni yönetimlere destek yerine köstek olmaya başlıyor.
Sosyal medyanın da etkisiyle türlü türlü vaatlerde bulunan yeni başkan ve yönetimlerinden her alanda sihirli değnek kullanmaları bekleniyor. Endüstriyel futbol taraftarlığı artık arma-forma aşkı yerine tamamen skora ve başarıya endekslenmiş durumda.
Günümüzde her alanda her şeyi çabuk tükettiğimiz gibi sportif alanda da sabırsız, aceleci ve hemen sonuç isteyen bir yapı oluşmaya başladı. Özellikle Galatasaray’da… Misal Ali Koç Galatasaray başkanı olsa ve bu kadar başarısız olsa sonra şimdiye kadar çoktan gönderilmişti.
Günümüz futbol ortamında hemen hemen bütün kulüplerimiz aynı durumda ama Galatasaray taraftarı ne yazık ki çok sabırsız. Üstelik her geçen gün taraftar arasında birçok konuda ayrışma yaşanıyor. Bundan 3 ay önce yazdığım “Galatasaray’da Neler Oluyor” (*) başlıklı bir yazımda bu konuya değinmiştim.
Eğer seçim kararı alınırsa kazanan başkanı zor günler ve farklı sorunlar bekliyor olacak. Futbol takımının yeniden yapılandırılması, büyük bir ihtimalle Torrent’in gönderilip yeni bir hoca getirilmesi, gelecek gidecek transferler ve gelecek senelerde Avrupa kupalarına katılma durumunun olmaması ile yaşanacak gelir azlığı bunların başında sayılabilir.
Ayrıca amatör şubelerde son yıllarda görülen başarısızlık ve düşük bütçeli iddiasız takımlar oluşturulması, Bankalar Birliği ile imzalanan anlaşma gereği yapılacak ödemeler, Riva ve Florya’nın durumu, naklen yayınlardan gelecek gelirlerin azalması, mağazacılık gelirleri ve yeni sponsor arayışları da yeni yönetimi bekleyen önemli sorunlar olacak.
Bunların hepsinden de önemlisi taraftarın en büyük beklentisi, TFF başta olmak üzere tüm platformlarda Galatasaray’ın haklarını koruyan, dik duran ve gerektiğinde masaya yumruğunu vurabilen (mecazi anlamda) bir başkan ve yönetim görebilmek. Kişisel görüşüm her iki başkan da bu profile uygun değil. Bu anlamda taraftar Ünal Aysal profilinde bir başkan istiyor.
Bence Galatasaray’ın şu an en büyük eksiği tüm camiayı bir araya getirebilecek, yapılan her işte, atılan her adımda tüm camianın desteğini arkasını alabilecek bir başkan adayının olmaması… Bir önceki 5 adaylı seçimde tek bir aday etrafında güçlü bir yönetim oluşturularak yola devam edilebilmiş olsaydı bugün ne seçim konuşulurdu ne de gelecek kaygısı olurdu.
Geldiğimiz noktada mahkeme Galatasaray’ın yaptığı itirazı Cuma günü değerlendirecek. Kulübün itirazı kabul edilirse normal takvim işleyecek. İhtiyati tedbir kararı kaldırılmazsa 30 Nisan’da seçim yapılamayacak. G.Saray’ın en kısa sürede seçim yapması ise Başkan Burak Elmas ve yönetimin kararına kalmış olacak.
Sonuç olarak Galatasaray’ı bu aralar zor ve kaos dolu günler bekliyor. Ancak Galatasaray çok büyük bir camiadır, tünelin ucu biraz karanlık olsa da bunları aşar, küllerinden doğar.
(*) https://medyagunlugu.com/haber/galatasarayda-neler-oluyor-50763