İspanya, Norveç ve İrlanda 28 Mayıs’ta Filistin’i devlet olarak tanıyacaklarını açıkladı. Böylece Filistin’i tanıyan ülke sayısı 142’ye yükselecek.
Filistin’in bir devlet olup olmadığı konusunda genel bir mutabakat yok, akademisyenler, diplomatlar ve devletler arasında görüş ayrılıkları var.
Devletlerin kurulması ve tanınması ile ilgili iki teori mevcut. Birincisi açıklayıcı teori, ikincisi ise kurucu teori.
Açıklayıcı teoriyi savunanlara göre, Montevideo Sözleşmesi’nde beyan edilen devlet olma tanımına uyulduğu takdirde devlet olarak kabul edilebilinir. Sözleşmede devletin oluşumunu sağlayan unsurlar şöyle sıralanmış:
“Daimi bir nüfusa sahip olmak, tanımlanmış bir ülkenin bulunması, kendi hükümetine ve diğer devletlerle ilişkiye girme yetkinliğine sahip olunması.”
Sözleşmede devletlerin siyasi varlığının diğer devletlerin tanınmasına bağlı olmadığı belirtilirken şu ifadelere yer veriliyor:
“Bir devlet tanınmadan önce de bütünlüğünü ve bağımsızlığını savunma, korunmasını ve refahını sağlama ve dolasıyla uygun gördüğü şekilde örgütlenme, çıkarlarına göre yasa çıkarma, kamu hizmetlerini yönetme ve mahkemelerinin yargı yetkisini ve yeterliliğini belirleme hakkına sahiptir.”
Kurucu teori ise bir devletin ancak diğer devletler, dünyanın geri kalanın da bu yapıyı devlet olarak tanıması halinde devlet olarak nitelendirilebileceğini savunuyor, modern devlet olmayı hem uluslararası hukuk hem de diplomasi ile ilintili olarak tanımlıyor.
Akademisyenler Filistin’in bir devlet tanımına uyup uymadığı konusunda farklı görüşlere sahip.
Kimi, Filistin’in bir devlet için gerekli şartlara sahip olduğunu, kimi de Montevideo Sözleşmesi’nde belirtilen tanımın şartlarını karşılamadığını savunuyor.
Bazı uzmanlar ise Montevideo Sözleşmesi’nin esas alınmasına karşı çıkıyor, Filistin topraklarının devlet statüsü kazanmak için en iyi umudunun uluslararası tanınma olduğunu savunuyor.
Birleşmiş Milletler’in (BM) 193 üyesinden çoğunluğu, 139 ülke, Filistin topraklarını devlet olarak tanıyor. İspanya, Norveç ve İrlanda’nın 28 Mayıs’ta resmen açıklayacakları kararla sayı 142’ye yükselecek.
Bir devletin BM’ye üye olabilmesi için BM Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesinin en az dokuzunun bunu onaylaması gerekiyor. Ayrıca Konsey’in beş daimi üyelerinden biri bu talebi veto ettiğinde ilgili ülke BM’ye üye olamıyor.
Daimi üyeler Çin, Fransa, Rusya, ABD ve İngiltere. Beş daimi üyeden üçü, yani ABD, Fransa ve İngiltere, Filistin’i devlet olarak tanımıyor ve İsrail ile ihtilaf barışçıl yollardan çözümlenmediği müddetçe de tanımayacaklarını söylüyor.
Avrupa Birliği (AB) üyeleri arasında da ortak bir tutum yok. 27 üyeden dokuzu Filistin’i bir devlet olarak tanıyor. Bu ülkelerin neredeyse tamamı, Birliğe üye olmadan önce Filistin’i devlet olarak tanımış, eski Sovyetler Birliği ülkeleri. Birlik üyesi olup da Filistin’i devlet olarak tanımış tek üye ise İsveç.
Filistin Özerk Yönetimi’nin BM’ye “üye olmayan gözlemci devlet” statüsü için yaptığı başvuru 2012 yılında kabul edildi. Bu sayede BM Genel Kurul toplantılarına katılabiliyor, ayrıca New York’taki BM merkezinde ofis bulundurma hakkına sahip.
2012’de verilen bu statü nedeniyle Filistin’e savaş suçları için bireyleri yargılayabilen tek daimi uluslararası mahkeme olan Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) 2015’te üyelik verilmişti.
Bu üyeliği UCM’ye Filistinliler tarafından ya da Filistin topraklarında işlenen suçları soruşturma yetkisi veriyor. 2021 yılında dönemin Savcısı Fatou Bensouda da UCM’nin Filistin topraklarındaki duruma ilişkin soruşturma başlattığını duyurmuştu. İsrail’in sert bir dille kınadığı soruşturma halen devam ediyor.
Her devletin BM üyesi olması gerekmiyor. Örneğin İsviçre 2002 yılına kadar üye değildi, Lichtenstein da 1990, San Marino ise 1992 yılına kadar üye olmadı. Buna karşın her üçü de uluslararası alanda devlet olarak tanındı.
Filistin’in BM’de gözlemci devlet statüsü olmasına rağmen Genel Kurul oylamalarına katılamıyor. Örneğin, ne İsrail-Hamas ihtilafı ile ilgili ateşkes çağrısının yapıldığı ne de insani ateşkes ilan edilmesi çağrısının yer aldığı karar oylamalarında oy kullanabildi.
Türkiye’nin tutumu
Türkiye, 14 Mayıs 1948’de ilan edilen İsrail Devleti’ni 28 Mart 1949 tarihinde tanıdı, İsrail nezdindeki ilk diplomatik temsilciliğini de 7 Ocak 1950’de resmen açtı.
1975 yılından itibaren Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile resmi ilişkileri bulunan Türkiye, 15 Kasım 1988 tarihinde ilan edilen “Filistin devletini” de aynı gün tanıyan ülkeler arasında yer aldı. 2005 yılından beri de Türkiye’nin Kudüs Başkonsolosluğu’na büyükelçi unvanlı başkonsolos atanıyor ve Kudüs Başkonsolosu’nun “Filistin nezdinde Türkiye Büyükelçisi” olarak görev yaptığı belirtiliyor.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı internet sitesinde “Türkiye-Filistin Siyasi İlişkileri” başlıklı bölümde, Ankara’nın Orta Doğu’daki ihtilafa ilişkin pozisyon şu ifadelerle aktarılıyor:
“Türkiye, Filistin-İsrail ihtilafına iki devletli çözüme yönelik yerleşik BM parametreleri temelinde ve müzakereler yoluyla adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüm getirilmesini, bu çerçevede 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız ve egemen Filistin Devleti’nin kurulmasına yönelik çabaları desteklemektedir.”
Batılı ülkeler tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan Hamas konusunda da Türkiye’nin tutumu farklı.
1980’lerin sonunda, Müslüman Kardeşler’in Filistin kolunun bir uzantısı olarak kurulan Hamas, 2006 yılındaki seçimlerde rakibi El Fetih’i mağlup ettikten sonra Gazze Şeridi’nin yönetimini ele geçirmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uzun yıllardır Hamas ile siyasi ilişkilere sahip, onları bölgedeki meşru aktörlerden biri olarak görüyor.
Erdoğan’ın 2006 yılında Hamas liderlerinden Halit Meşal’ı Ankara’da ağırlaması büyük yankı bulmuştu. O günden itibaren de ilişkileri gelişerek derinleşti. Hatta İsrail, Türkiye ile ilişkilerinde normalleşme süreci başlayana kadar kimi Hamas üyelerinin faaliyetlerini Türkiye’den, İstanbul’dan yürüttüğü iddiasını gündemde tutmuştu.
Erdoğan’ın, Orta Doğu ülkelerinden farklı olarak, 7 Ekim sabahında İsrail’i hedef alan, çoğunluğu sivil yüzlerce insanın ölümüne yol açan, kadınları, çocukları rehin alan Hamas’a yaptığı açıklamayla sahip çıkması, saldırıyı kınamaması, uluslararası toplumda şaşkınlık ve tepki yarattı.
Hatta Erdoğan, “Hamas bir terör örgütü değil, topraklarını koruyan bir mücahit grubudur” açıklamasını yaptı.
ABD ve AB ise radikal İslamcı Hamas’ı terör örgütü olarak sınıflandırıyor. Ancak terör örgütünün beş önde gelen liderlerinden biri olan İsmail Haniye, Türkiye’ye göre “Gazze Başbakanı.”
Ticaret Bakanlığı’nın sayfasında yer alan, Aralık 2020 tarihini taşıyan “Filistin’in Genel Ekonomik Durumu ve Türkiye ile Ekonomik-Ticari İlişkileri” başlıklı raporda, “Gazze Hükümetinin Başbakanı İsmail Haniye” ifadeleri yer alıyor.
Tanıyan ülkeler listesi
Avrupa: Belarus, Bosna Hersek, Hırvatistan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, İrlanda, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Moldova, Karadağ, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, Ukrayna, Birleşik Krallık
Afrika: Cezayir, Angola, Benin, Botsvana, Burkina Faso, Burundi, Yeşil Burun Adaları, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Komorlar, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kongo Cumhuriyeti, Fildişi Sahili, Cibuti, Mısır, Ekvator Ginesi, Eritre, Esvatini, Etiyopya, Gabon, Gambiya, Gana, Gine, Gine-Bissau, Kenya, Lesotho, Liberya, Libya, Madagaskar, Malavi, Mali, Moritanya, Mauritius, Fas, Mozambik, Namibya, Nijer, Nijerya, Ruanda, São Tomé ve Príncipe, Senegal, Seyşeller, Sierra Leone, Somali, Güney Afrika, Güney Sudan, Sudan, Tanzanya, Togo, Tunus, Uganda, Zambiya, Zimbabve
Asya: Afganistan, Bangladeş, Bhutan, Brunei, Kamboçya, Çin, Hindistan, Endonezya, İran, Irak, Kuzey Kore, Kuveyt, Laos, Lübnan, Malezya, Maldivler, Moğolistan, Myanmar, Nepal, Umman, Pakistan, Filipinler, Katar, Suudi Arabistan, Singapur, Sri Lanka, Suriye, Tayland, Doğu Timor, Birleşik Arap Emirlikleri, Vietnam, Yemen
Kuzey Amerika: Küba, Meksika, Nikaragua, Saint Vincent ve Grenadinler, Venezuela
Güney Amerika: Arjantin, Bolivya, Brezilya, Kolombiya, Ekvador, Guyana, Paraguay, Peru, Surinam, Uruguay
Okyanusya: Fiji, Kiribati, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Palau, Papua Yeni Gine, Samoa, Solomon Adaları, Tonga, Tuvalu, Vanuatu