Birçok Fenerbahçeli de dahil, Fenerbahçe’yi gerçekten anlayan insan sayısının bir elin parmaklarını geçtiğini sanmıyorum.
Yazacağım şeylerin politika ile ilgisi yok, bu kurumsal hafıza ve tabanını oluşturan kültür ile ilgili.
Başlangıçta ben de “Fenerbahçe siyasetin içine çekiliyor” diye düşünmüştüm ama ilgisi yok, Fenerbahçe’nin tabanı kentli ve modern yaşama inanmış insanlardan oluşuyor.
Bu da müesses nizamla arasında doğalarından kaynaklanan bir çelişki yaratıyor. Bu düzeltilebilir değil çünkü berikinin taraftarı ile iktidarın seçmeni aynı. Doğal bir taraf olma durumu var.
Ülkenizde adalet ve rekabetin her alanda kusursuz işlediğini söylemek zor, futbolda neden öyle olduğunu düşünelim ki!
Kısacası, bu Fenerbahçe için bir başarı mücadelesi değil var olma savaşı. Çok da başarılı mücadele ediyoruz. Özgürlüğümüzü hiç kaybetmedik.
Fenerbahçe gibi bir markanın dimdik ayakta olması müesses nizamı üzüyor.
Dışardan saldırarak yıkamadılar, son yıllarda QTM (*) aracılığı ile camiayı bölmeye çalışıyorlar.
İşte tribünde Szymanski’yi ıslıklayanlar bu QTM oyununa gelecek kadar zavallı ve ezik insanlar.
Doğasından kaynaklanıyor ile kasıt şu: Değiştirilebilir değil, bireylerin bu doğaya aykırı görüntü sahibi olmasına rağmen Fenerbahçeli de bunu açıklamıyor, büyük çoğunluğun tavrı doğaya uygun.
Sadece açıklamak için yazıyorum; herhangi bir insanın koşu hızı saatte 130 kilometre koşamaz çünkü çita değil.
Fenerbahçe’nin doğası da müesses nizama uygun değil bence, muhalif veya politik olmak meselesi değil, tabanı bu. Taraftarı felsefe ve köken olarak modern, kentli ve milliyetçi.
Şu anda mücadelenin aleyhimize gelişme riskinin kaynağı da yönetimlerin başı gözü ayrı oynaması ve Fenerbahçe iktidarının çok dar oligarşik bir ortamda belirleniyor olması.
3 Temmuz’daki gibi “sessiz çoğunluğu” harekete geçirecek bir organizasyon şart.
3 Temmuz diyorum ama 3 Temmuz’un en büyük zararlarından biri ucube kahramanlar yaratmasıydı. Aşamadığımız sorunlardan biri de bu.
Kısacası, bir şeyler yapmalıyız; yönetim demeyeceğim çünkü mevcut yapıda yönetimin Fenerbahçe taraftarını temsil etme yetkinliği yok, taraftar yönetme becerisi yok.
Camianın sesiz çoğunluğunu harekete geçirecek bir çözüm bulmalıyız.
(*) QTM: Kaliteli Türk medyası. Eski Fenerbahçeli futbolcu Pierre van Hooijdonk’un Türk medyasıyla dalga geçmek için kullandığı terim.
Fotoğraf: fenerbahce.org
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: