Mentor
Fenerbahçe taraftarı çelişkiler içinde ve ne olursa olsun hıncını kendi takımından çıkarıyor. Bu dünyada çok yaygın olmayan bir taraftar refleksi. Genelde taraftarlık duygusal bir fenomendir ve başarısızlığın nedeni duygusal olarak dışarıda aranır ama Fenerbahçe taraftarının ilk saldırdığı kendi takımı oluyor.
Bu yaşamın akışına aykırı bir refleks ve yaşamın akışına aykırı olan şeylerin iki kaynağı olur: Ya insan akıl sağlığını yitirmiştir ya da bilinçli olarak yapıyordur. Fenerbahçe’de her ikisi de var maalesef ancak ben Fenerbahçe’nin yumuşak karnı olan “aşırı bağlılığın” sistematik olarak bazı sosyal medya trolleri tarafından kullanıldığına ve bazı rakiplerin de “truva” hesaplar yarattığına inanıyorum. Yoksa geçen sene sezon başında gösterilen yersiz tepkiler nedeniyle çok iyi bir hocayı erken kaybettiğimizi ve şampiyonluktan olduğumuzu nasıl unutabiliriz.
Şimdi Fenerbahçe taraftarına bazı sorular sormak istiyorum;
1- Futbol yönetimi taraflı ve Fenerbahçe düşmanı değil mi?
2- Futbolda Fetö var mı?
3- Siyasi olarak sistemli bir şekilde Fenerbahçe haksızlığa uğruyor mu?
4- Fenerbahçe’ye karşı bir cephe var mı; futbol yönetimi bu cephenin elinde mi ve Fenerbahçe’ye karşı masa başında oyunlar oynanıyor mu?
5- Fenerbahçe ve Ali Koç’un Cumhuriyet ve Atatürk sevgisi ülkede bazı kesimlerce tepki gören bir tavır değil mi?
6- Dün akşamki maçın hakem taraflı değil miydi ?
Herhangi bir Fenerbahçe taraftarının bu sorulara vereceği cevap bellidir ve evettir. Bu sorulara verilen cevaplar evet ise topyekûn kendi takımını yemeye çalışan yamyamlığın açıklaması var mı? Yok! Sosyal medyada birkaç ilgi arsızı, belki birkaç “truva”, paralı trol ve psikopat tarafından yaratılan bir akım ve yukardaki argümanlara inanan biri için oldukça büyük bir ikilem.
Penaltı falan yazmayacağım, maçın başı rakip oyuncu Rossi arkası dönükken tendonuna tekme attı, dünyanın her yerinde kırmızıdır kart yok faul. Birkaç dakika sonra ikili mücadele esnasında Arao rakibin ayağına bastı, sarı açık, bir çifte standart.
King sol taraftan aktı rakip defans oyunsu ile omuz omuza itiştiler ve geçti cart faul ki maç içinde defalarca devam etti bu pozisyonlar.
Ben ne futbol yönetiminin adil olduğuna ne de dün akşamki maçın hakeminin tarafsız olduğuna inanıyorum. O yüzden Fenerbahçe’me sahip çıkacağım ve tutarlı davranacağım. Her olumsuz sonuçtan sonra hesap defteri çıkarmayacağım, sene sonunu bekleyip o zaman söylerim ama şimdi destek olacağım.
Ali Koç başarısız tezi de izafi; bana göre Trabzonspor başkanı olsa 6. şampiyonluğuna koşuyor olurdu.
Her fırsatta takımını kötüleyen, statta oyuncusunu ıslıklamak için fırsat bekleyen taraftar olmaktan çok “parasını verdik kardeşim istediğimi yaparım” diyen tüketici tavrı ile bu kadar. Geldiğimiz noktada Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor taraftarları bizden daha çok takımına sahip çıkıyor, maalesef bizde artık taraftar yok, konsere bilet alan ve karşılığında eğlenmek isteyen taraftar var.
Fenerbahçeli olmayı lisanslı ürün satın almaya indirgeyen eski yönetime de saygılarımı sunuyorum eserleri gerçekten gurur verici!
Son söz, ben Ali Koç’un yerinde olsam stat biletlerini bedeli ne olursa olsun 10 TL yapardım çünkü bu konser izleyicileri gerçek taraftarla değişmezse şampiyonluk hayal.
Üzülüyorum, Fenerbahçe’ye bunca zulüm, üstelik en ağırı da taraftarından geliyor.