Bu konuda defalarca yazdım, örnekler verdim ama çok anlaşıldığını düşünmüyorum.
Futbol ülkemizde herkesin yaşamına dokunan önemli bir fenomen, futbolcular, antrenörler topluma rol model oluyor.
“Fetö’nün Fenerbahçe’yle ne işi olur” sorusunun cevabı şu: Fetö konusunda yanlış bir algı var, hedef hükümet sanılıyor oysa hedef laik, demokratik cumhuriyet.
Böyle bir savaşın en önemli yolu propagandadır. Çok başarılı futbolcular yaratıp davranışlarıyla, tavırlarıyla yavaş yavaş laik cumhuriyetin yarattığı kültürü istila edersin. Hakan Şükür, Arif Erdem ve bir sürüsü bunun için yaratıldı, beslendi, desteklendi.
Ve kurdukları düzen üzerinden hâlâ bu propagandayı sürdürüyorlar. Başarı yaldızı altına saklanmış bir organizasyonu kullanıyorlar. Yoksa aranan bir suçlu niye ABD dışına çıksın?
Elbette bu ülkede Fetö gibi düşünen insanlar da vardır, kriptodur, saklanıyordur ama vardır.
İşte 3 Temmuz’un ve bugün olanların nedeni budur çünkü Fenerbahçe çağdaş, demokratik kimliği ile bu pisliğin panzehiridir.
Başta Hakan Şükür, Fetö iltisaklı herkes koro halinde bu yüzden Fenerbahçe’ye saldırır ve Cumhuriyet düşmanları onlara eşlik eder. Bu kişileri maklube yerken de, Apo’nun masasında da görebilirsiniz çünkü bu taraftarlık değil, Cumhuriyete saldırıdır.
Aslında korunması gereken Fenerbahçe üzerinden Cumhuriyettir. Bu bir renk konusu değil, nasıl bir toplumda yaşamak istediğinizle ilgilidir.