Salı, 24 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Enflasyonun anatomisi

İnan Özbek
Son güncelleme: 8 Mart 2024 00:15
İnan Özbek
Paylaş
Paylaş

Son zamanlarda iyice tırmanarak, başta sabit ve dar gelirli kesimler olmak üzere toplumun hemen her grubu açısından gündemin baş maddesi konumuna gelen yüksek enflasyon olgusu, tüm yönleriyle ele alınmayı gerektirmekte.

Öncelikle yüksek enflasyon sürecinde fiyatlar ücretlerden hep daha hızlı artacağı için, sabit gelirli geniş kesimlerin kazançları nominal olarak artış gösterse bile reel olarak sürekli düşecek, dolayısıyla da söz konusu bu grupların satın alma güçleri erozyona uğrayacaktır.

İşveren ve sermaye kesimi açısından ise, özellikle de şu anda ülke olarak yaşadığımız beklenmeyen yüksek enflasyon olgusunda, endeksleme ve yeniden değerleme mekanizmaları yeterince çalışmayacağı için, bütçe planlamaları ve finansal planlamalar sağlıklı bir biçimde yapılamayacaktır.

Öte yandan, enflasyonist süre ekonomik istikrarı ve öngörülebilirliği ortadan kaldıracağı için yatırım planlamaları açısından da ciddi zorluklar doğuracaktır.

Yatırım ortamını bozarak risk algısını yükseltecek olan yüksek enflasyon olgusu, mali kaynakların uzun vadeli ve katma değer yaratıcı reel sektör yatırımları yerine kısa vadeli finansal yatırımlar alanına kaymasına neden olur.

Dizginlenemeyen enflasyon, yerli paranın değer biriktirme ve saklama fonksiyonlarını iptal edeceği içindir ki, tasarruf sahipleri alternatif yatırım araçlarına ve özellikle dövize yönelecek, bu durum “dolarizasyonu” arttırarak döviz talebini yükselteceği için, artan kurlar hızla iç fiyatları da arttıracak, böylece zaten yüksek olan enflasyonu iyice hızlandırarak bir tür negatif geri besleme yaratacaktır.

Yüksek enflasyonun diğer bir önemli sakıncası da, 1960’lı yıllarda ekonomist Arthur Okun tarafından formüle edilerek literatüre sokulan ve bir ülkedeki cari işsizlik oranıyla enflasyon oranının toplamından oluşan ve uluslararası kıyaslamalarda kullanılan “Sefalet Endeksi”nin yükselmesine yol açarak ülkenin dünya arenasındaki pozisyonunu zayıflatacak olmasıdır.

Saydığımız türlü zararlarının yanında, yüksek enflasyondan yarar sağlayan kesimler de bulunur. Öncelikle devlet, ihraç ettiği bono ve tahvil gibi borçlanma senetlerinden dolayı, çoğu zaman uzun vadede net borçlu durumunda olduğu için, yüksek enflasyon sürecinde devletin borç tutarları nominal olarak aynı kalsa bile reel olarak ciddi oranlarda düşecek ve dolayısıyla devlet bu süreçten kazançlı çıkacaktır.

Borçlu kesimler lehine ve alacaklı kesimler aleyhine kaynak transferine neden olan yüksek enflasyondan çıkar sağlayan bir diğer grup da, özellikle çok uzun vadeli olan kredilerin borçlularıdır. Çünkü enflasyonist süreç bu kesimlerin borçlarını reel olarak azaltmaktadır aslında.

Sonuç itibarıyla yüksek enflasyon; günümüzde artık beklentilerle hareket eden ekonomilerde beklentileri bozması, görüş mesafesini oldukça kısaltması, korkunun ekonomi dilindeki karşılığı olan risk algısını körüklemesi ve bütün bir ekonomik işleyişi bozması nedenleriyle, ciddi şekilde mücadele edilmesi ve muhakkak çözüme kavuşturulması gereken makro ekonomik bir sorundur.

EtiketlendiEkonomi
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Yazanİnan Özbek
Takip et:
İstanbul Üniversitesi'nden mezun. Uzun yıllar bankacılık ve finans sektöründe çalıştı. Ekonomi tarihi ve teorileri alanlarında derinleşmeye çalışmakla birlikte, güncel ekonomik gelişmeler hakkında da fikir yürütme çabasında.
Önceki Makale Roket kızları ile nörolojinin kızları
Sonraki Makale Kasparov nasıl mat oldu…

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe YazılarıManşet

İran’da sol nasıl kaybetti?

Ulaş Başar Gezgin
24 Haziran 2025
EditörKöşe Yazıları

Sakız’daki gizemli Türk yatı

Cenk Başlamış
22 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Libya’nın doğusundan sürpriz çıkış

Aydın Sezer
21 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Mağaradan çıkışın bedeli

Erdal Çolak
18 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?