24.7 C
İstanbul
29 Haziran 24, Cumartesi
spot_img

‘En büyük Abdulkadir Selvi’

Bir normalleşme ya da yumuşama muhabbeti başladı ki eyvah eyvah.

Demokrasilerde anayasalara, yasalara uymak doğaldır.

Turgut Özal “Anayasa bir defa delinmekle bir şey olmaz” demişti ya, işte o lakırdı eylem haline getirilirken yeterince karşı çıkılmaz da, Anayasa delinirse, delmek Anayasa’yı normalleşmeye başlar.

Hastaneler hastalar içindir, hastaları, hastalıkları tedavi etmek için. Devrin Başbakanı Tansu Çiller, “Bundan böyle hasta yok müşteri var” derse ve günün muhalefet partileri ile hastalar ve doktorlar yeri göğü inletmezse, hastaların hasta değil de müşteri olması normalleşir.

Doğal nedir, normal nedir üzerine kafa patlatmak şarttır.

Toprakların öncelikle tarım için düşünülmesi doğaldır ve verimli arazilerin blok apartmanlar yapmak ya da maden aramak için tarım dışına almak normalleşirse, Allah’ın domates biber patlıcanını 80 -100 liraya satmak almak da normalleşir.

Kendi toprakları kendi beslenmesine yeter bir doğal coğrafya/ülke idi Anadolu–Trakya ve fakat kendi tarımı nasıl yapacağına dair çok uluslu antlaşmalara imza atarak çağa ayak uydurduğunu sanmak normalizasyonuna teslim olursanız… Koyun, kuzu, inek ve mandaların yiyeceği olan samanı, yeşil otu dahi ithal etme normalleşir ve bir yandan tarım sıfıra doğru yelken açarken süt ineği besleyicilerinin ineklerini kesime yollamaları ve hayvancılığın da imdaaat diye bağırması da normalleşir.

Demokrasiler güçler ayrılığına dayanır, bu demokrasinin doğası gereğidir ve fakat iktidar olacak kadar oy alamamış partiler kendilerine iktidara boyun eğme görevi düştüğünü sanmaya başlarsa bir usta bir memleket deyişi de normalleşir ki eyvah.

Bütün bunlara ek olarak bir de normalleşme yumuşama, yok hayır yumuşama değil normalleşme lafazanlığı başlarsa bütün olan bitenler de normal olur.

Gazeteciler kendi fikirleri ile değil de Abdulkadir Selvi’nin ne yazdığı üzerinden laf etmeye, yazı döşemeye başlarsa “En büyük Selvi başka büyük yok” sloganı da “En büyük Cimbom başka büyük yok” kadar normalleşir.

Cumhur Deliceırmak

1951 Lefkoşa doğumlu Çeşitli Kıbrıs gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Radyo ve TV programları var. Resim, heykel sanatçısı, şair. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisinde okudu.1968-71 yılları arasında Kıbrıs Türk direniş hareketinde mücahitlik yaptı. Evli, iki çocuk babası.

Cumhur Deliceırmak
1951 Lefkoşa doğumlu Çeşitli Kıbrıs gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Radyo ve TV programları var. Resim, heykel sanatçısı, şair. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisinde okudu.1968-71 yılları arasında Kıbrıs Türk direniş hareketinde mücahitlik yaptı. Evli, iki çocuk babası.

İlginizi Çekebilir

4,757BeğenenlerBeğen
678TakipçilerTakip Et
11,600TakipçilerTakip Et

Popüler İçerikler