Tüm zamanların en çok izlenen dizileriyle ilgili farklı sıralamalar yapılsa da çoğunluğun onaylandığı bir liste yapmak mümkün.
1-Breaking Bad, hemen hemen bütün listelerde ilk sırada yer almayı başarıyor. AMC yapımı suç draması, kimya öğretmeni Walter White’ın inanılmaz şekilde uyuşturucu baronuna dönüşmesini konu alıyor. Eleştirmenler ve izleyicilerce uzun yıllardır en üst sırada bulunuyor. IMDb puanı 9.4–9.5 arasında.
2-The Wire, Baltimore’un sokak yaşamından eğitim sistemine kadar gerçekçi bir panorama çiziyor. HBO’nun efsanevi polisiyesi birçok eleştirmene göre tüm zamanların en iyi dizilerinden biri. IMDb puanı 9.3.
3-Avatar: The Last Airbender. Amerikan yapımı animasyon dizisi, elementleri kontrol edebilen Avatar’ın dünyayı kurtarma hikâyesini anlatıyor. Yalnızca çocuklar değil, her yaş grubunun favorisi. IMDb puanı 9.3.
4-Game of Thrones, fantezi türünün televizyonla buluşmasının dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Görkemli prodüksiyon, geniş karakter kadrosu ve sürükleyici hikâyesiyle kült statüsünde. IMDb puanı 9.2.
5-The Sopranos. Organize suç dünyasını aile bağları üzerinden benzersiz bir perspektifle anlatan bu dizi, TV dizilerinde yeni bir dönemin başlatıcısı olarak görülüyor. IMDb puanı 9.2.

6. ve 10. sıralar içinse çok sayıda aday var.
Örneğin, “hiçbir şey yapmamak” üzerine kurulu komik diyalogları ve izlenme rekorlarıyla sitcom türünde devrim yaratan Seinfeld; arkadaşlık, aşk ve iş yaşamını New York ekseninde tutkulu ve eğlenceli bir dille anlatan efsanevi sitcom Friends; satirik ve kültürel referanslarla dolu çizgi dizi The Simpsons’la I Love Lucy, Mad Men, The X-Files, Saturday Night Live ve Prison Break eleştirmenlerden yüksek puan alan yapımlar
Breaking Bad’in başarısının sırrı
1-Walter White’ın dönüşümü
Başlangıçta sıradan, kansere yakalanmış bir lise kimya öğretmeni olan Walter White, zamanla acımasız uyuşturucu baronu Heisenberg’e dönüşüyor. Bu dönüşüm, televizyon tarihindeki en çarpıcı ve tutarlı karakter gelişimlerinden biri olarak kabul ediliyor. İzleyici hem Walter’a acıyor hem de ondan korkuyor; bu ikilemin yarattığı dramatik gerilim diziye büyük güç katıyor.
2-Oyuncuların performansı
Bryan Cranston (Walter White), rolüyle 4 Emmy kazandı. Aaron Paul (Jesse Pinkman), yan karakterden hikâyenin kalbine taşınarak üç Emmy ödülü aldı. İkilinin ekrandaki uyumu, diziyi taşıyan en önemli unsurlardan biri oldu.
3-Yüksek gerilimli hikâye
Vince Gilligan’ın senaryosu, her bölümde gerilimi adım adım artıran kusursuz bir kurguyla ilerledi. İzleyici, karakterlerin seçimleri nedeniyle oluşan zincirleme sonuçlara tanıklık etti, bu da diziyi “bağımlılık yapan” bir hale getirdi.
4-Ahlaki sorgulama
Dizi, “iyi” ve “kötü” arasındaki çizgiyi sürekli bulanıklaştırıyor. Walter’ın ailesini koruma, güç arzusu motivasyonu izleyiciye “Ben olsam ne yapardım” sorusunu sorduruyor.
5-Sinematografisi ve yönetmenliği
Albuquerque’nin çöl manzaraları, renk paletleri ve görsel metaforlarıyla sinematografi adeta bir sinema filmi kalitesinde. Bazı bölümler, örneğin Walter’ın ailesiyle yüzleştiği, Hank’in akıbeti ve çöküşün doruk noktasını anlatan Ozymandias televizyon tarihinin en iyi bölümleri arasında sayılıyor. IMDb’de 10/10 puana sahip.
6-Tutarlı ve güçlü final
Pek çok uzun soluklu dizinin aksine, Breaking Bad güçlü bir finalle bitti ve sevenlerinde hayal kırıklığı yaratmadı. İzleyiciyi tatmin eden son, dizinin popülerliğini ve saygınlığını pekiştirdi.
* Medya Günlüğü’nde yayınlanan Netflix dizi eleştirileri için tıklayın
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: