Salı, 24 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Emeklilik sadece yaşa takılmak mıdır?

İsmail Boy
Son güncelleme: 29 Aralık 2022 18:05
İsmail Boy
Paylaş
Paylaş

İsmail Boy

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETY’lilerin (emeklilikte yaşa takılanlar) beklentilerini boşa çıkartmadı ve insanların genç yaşta emekli olmalarının önünü açtı.

Meselenin devlet bütçesine getireceği yükün ağırlığını tartışmayı ekonomistlere bırakıp, birazcık sosyolojik tarafına göz atmakta yarar var.

Türkiye’de SGK’lı (Sosyal Güvenlik Kurumu) olarak çalışan 25 milyon insanımız var.

Buna karşılık 13,5 milyondan fazla emekli maaşı alan var (8 milyon 615 bin işçi emeklisi, 2 milyon 718 bin esnaf emeklisi ve 2 milyon 389 bin memur emeklisi)

Bu 13,5 milyon emekli insanlarımızın sadece 8 milyonu 65 yaş üstü yani 5,5 milyon insanımız 45-65 yaş arası emekli olmuş durumda.

Şimdi yeni yasa ile bu sayıya yaklaşık 2,5 milyon insan daha eklenecek ve toplam 16 milyon emekli insanımız olacak,

Bu 16 milyon emeklinin yarısı 65 yaş altı grubuna dahil olacak.

Ülkemizde yaşam süresi artmaktadır.

20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren iyi beslenme, sağlanan sağlık hizmetleri ve penisilin gibi aşıların olumlu etkisi ile ortalama yaşam süresi hızla uzadı.

Türkiye’de ortalama yaşam süresi 1928’de 32 yıldı, 2013 itibarıyla 76,9 yıl oldu. Sanırım bu rakam günümüzde 79 yıl civarında.

Yani emeklinin devletten alacağı aylıkların süresi de uzamakta.

Türkiye artık eskisi gibi çok genç bir nüfusa sahip değil.

Birleşmiş Milletler (BM) tanımına göre, nüfusunda yaşlı oranı (BM tanımına göre 60 yaş ve üzeri) % 8-10 bandında olan ülkelerde nüfusun “yaşlı”, %10 üzeri ülkelerde nüfusun “çok yaşlı” olduğu kabul ediliyor.

2015 yılı itibarıyla yaşlılık oranı % 8,2 olan Türkiye’nin “yaşlı” ülkeler arasında sayılırken 2023 yılı itibarıyla %10 baremini geçerek “çok yaşlı” ülkeler arasına gireceği öngörülüyor.

Türkiye genç ama hızla yaşlanan bir ülke durumundadır yani nüfus artarken, yaşlı nüfus daha hızlı artmaktadır.

1960 sayımında Türkiye’nin nüfusu 28 milyon iken +65 yas gurubuna dahil insan sayısı 800 bin civarındaydı.

Bugün 84 milyona ulaşan nüfusta +65 yaş gurubu insan sayımız 8 milyon civarında. Yani son 60 yılda nüfusumuz 3 misli artarken, 65 yaş üstü yaşlılarımız 10 misli artmış.

ülkelerin nüfusu iki kesimden oluşur.

-Aktif nüfus:15-65 yaş gurubu, bu kesim toplumun çalışan ve üreten kesimidir,

-Bağımlı nüfus: Aktif nüfus dışında kalanlardır, Bakıma muhtaç yani tüketen kesimdir.

Bağımlı nüfusun yani tüketen emeklilerin giderleri, aktif çalışan nüfusun devlete ödediği primlerle yani havuza akıttıkları fonlar ile finanse edilmektedir.

Ülkelerdeki emeklilik sorunu lisede okuduğumuz havuz problemi gibidir.

Refah için bu havuzun sürekli dolu olması gerekmektedir. Bu da istihdamdaki gençlerin sayısını artırmakla mümkündür.

Aktif çalışan 25 milyon insanımızın %10’u da bu yeni yasa ile taraf değiştirerek üretimden tüketime geçmek üzere.

Genç işsizliğin %25lerde olduğu bir ülkede yaşıyoruz yani çalışabilir yaş gurubundaki kitlenin yarısı işsizdir,

Bir toplumda üreten kesim ne kadar azalır, tüketen kesim ne kadar çoğalırsa o toplumun zenginleşmesi zora girer.

Popülizm uğruna alınan kararların sonuçları ve yükü yine toplumun sırtına yüklenir.

Olayı küçük bir anekdot ile sonlandırayım.

Fakir bir adamın bir atı, bir de eşeği varmış, bir gün atı ölüvermiş.

Eşek başlamış ağlayıp dövünmeye, fakir şaşırmış, sormuş:

-Yahu ölen benim atım, sana ne oluyor da benden daha çok ağlayıp duruyorsun.

Eşek cevap vermiş.

-Sen o atın leşini yine bana taşıtacaksın, onun için ağlıyorum!

Kıssadan hisse…

Görsel: Habertürk

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Yazanİsmail Boy
Takip et:
İstanbul İ.T.İ.A’dan mezun, Koç Üniversitesi İngilizce İşletme (Executive MBA), Galatasaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Sosyoloji) bölümü mezunu. “Türkiye Üzerine Toplumsal İncelemeler” dallarında yüksek lisans eğitimlerini tamamladı. Kadir Has Üniversitesinden Uluslararası İlişkiler doktora tezi aşamasında ayrıldı. Özel sektörde uzun süre dış ticaret konusunda yöneticilik yaptı. Evli, iki çocuk babası, İngilizce ve Rusça biliyor.
Önceki Makale Efsane Pele hayatını kaybetti
Sonraki Makale ‘Siyah İnci’nin 10 ilginç hikâyesi

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe YazılarıManşet

İran’da sol nasıl kaybetti?

Ulaş Başar Gezgin
24 Haziran 2025
EditörKöşe Yazıları

Sakız’daki gizemli Türk yatı

Cenk Başlamış
22 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Libya’nın doğusundan sürpriz çıkış

Aydın Sezer
21 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Mağaradan çıkışın bedeli

Erdal Çolak
18 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?