Basın Konseyi’nin, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günü nedeniyle her yıl düzenlediği ödül töreni İstanbul’da yapıldı.
Pera Müzesi Oditoryumu’ndaki ödül törenine medya, hukuk, siyaset ve akademi dünyasından seçkin simalar katıldı.
Törenin açılışında konuşan Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, 101 yıllık Cumhuriyet tarihinin basın açısından hiç olmadığı kadar ağır baskı, sindirme, ötekileştirme yaşandığını, demokrasilerde hiç yaşanmaması gereken koşullarda gazetecilerin mesleklerini yapmaya çalıştığını belirtti. Türenç, haksız gözaltılara, tutuklama kararlarına, baskılara, işsizliğe, tehdit ve korkutmalara karşı kararlılıkla nasıl mücadele edildiğini konuşmamız gerektiğini kaydetti.
Türkiye’nin 180 ülke içinde basın özgürlüğü sıralamasında 159. sıraya gerilediğini hatırlatan Türenç, Basın Konseyi olarak bu durumu tersine çevirmek için ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti. Kamu kaynaklarının haksız şekilde birtakım basına aktarılması, Türkiye’de bir yandaş basın olgusunu ortaya çıkardığını belirten Türenç, “Kaybeden Türkiye olmuş, kaybeden çok seslilik olmuştur, kaybeden demokrasi olmuştur” dedi.
Sözcü TV muhabiri Gülnur Saydam, Türkiye’de kamusal gücü elinde bulunduran güçlerin bilgiyi ve haberin kendi menfaatleri doğrultusunda eğip büktüklerini kaydederek kanıtlı ve teyitli yaptıkları haberlerin bile bu çevrelerce acımasızca manipüle edildiğini söyledi ve Basın Konseyi’ne kendisine verdiği destekten dolayı teşekkür etti.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması üzerine Saraçhane’de yapılan protestolarda gözaltına alınan İstanbul Üniversitesi öğrencisi Irmak Uyan da törende bir konuşma yaptı. Uyan, sadece yasal haklarını kullandığı için evinin önüne onlarca polis yığıldığını ve sabaha karşı gözaltına alındığını anlattı. Uyan Türkiye’nin daha demokrat ve daha özgür olması için haklarını aramaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Törenin sunuculuğunu yapan Levent Yıldız, ödülün veriliş gerekçesini şöyle açıkladı:
“Basın Konseyi olarak 2025 yılı basın özgürlüğü ödülümüzü tüm zorluklara göğüs geren, darp edilen araç gereci kırılan, elinden alınan, kalemi yok edilmeye çalışılan, gözdağı verilen, gözaltına alınan, olaylarda acımasızca gaz yedirilen, ayağına kelepçe takılarak ev hapsine mahkum edilen, sabahın kör karanlığında çocuğunun yanında derdest edilen, günlerce göz altında bekletilen, Silivri zindanlarına mahkum edilen, ekranları karartılan, ağır para cezalarıyla susturulmaya çalışılan, ilan ve reklamları adil dağıtmayarak ekonomik güçsüzlüğe itilen, işsiz bırakılan ama yine de, inatla gazetecilik diyen, direnen, tüm gerçek gazetecilere ve onurlu gazetecilik mesleğine adamak istiyoruz.”
(Basın Konseyi)
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:
