Salı, 20 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

‘Derbeder’ bir deha

İlhan İlmenöz
Son güncelleme: 29 Ocak 2025 20:00
İlhan İlmenöz
Paylaş
Paylaş

Bu dünyadan bir Neyzen Tevfik geçti… 28 Ocak 1953 yılında 74 yaşındayken aramızdan ayrılan büyük ney üstadını günümüz gençliğinin çoğu belki de adını bile duymamıştır. Sadece “ney”i ile değil hicivleri ve hazırcevaplılığı ile tanınan üstadı bu yazı ile bir kez daha anmak istedim.

Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler;

Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus dediler.

Künyeni almak için partiye ettim telefon,

Bizdeki kayda göre, şimdi o meb’us dediler!

Bu dizelerin sahibi olan Neyzen Tevfik deyince çoğumuzun aklına küfürlü taşlamaları ve ney çalışındaki ustalığı gelir. Neyzenliğini bir yana bırakacak olursak hiciv ve yergileri ile günümüzde yaşasa acaba ne yapardı? 

Haksızlığa, yolsuzluğa ve yozlaşmışlığa karşı yine şiirler yazar mıydı? Yoksa bu düzenden nemalanmak için yukarıdakileri pohpohlar mıydı?

Yaşadığı yıllarda “Ne ceket kaldı, ne metelik cebinde ceketin. Kurtaracağız diye geldiler içine sıçtılar memleketin” diyen Neyzen Tevfik bugün yaşasa aynı sözler yine söyler miydi?

Bazıları tarafından “Türklerin Diyojen”i olarak adlandırılılan Neyzen Tevfik ya da tam adıyla Mehmet Tevfik Kolaylı 24 Mart 1879 Bodrum’da  doğmuştur. Babası Hasan Fehmi Bey aslen Samsun’un Bafra ilçesine bağlı Kolay beldesindendir. O yüzden Soyadı Kanunu (1934) çıkınca memleketinin ismini, soyadı olarak almıştır.

Eskilerin deyimiyle nevi şahsına münhasır bir kişilik olan Tevfik , kimilerinin “berduş”, kimilerinin “asi”, kimilerinin ise “deli” olarak nitelediği bir yaşam sürmüştür. Ama onun yaşamını anlatan en iyi iki kelime “çılgın ve özgür” olurdu.

Osmanlı döneminde istibdat yönetimine, Cumhuriyet yıllarında ise devrimlere karşı çıkanlara hicivleriyle cevap vermiş; haksızlığa, yolsuzluğa ve yozlaşmışlığa karşı şiirler yazmıştır.

Birçok defa tutuklanmış ama kısa süre sonra serbest bırakılmıştır. Yaşamı boyunca sara hastalığı ve yoksullukla mücadele etmiş, 28 Ocak 1953’te İstanbul’da ölmüştür…

Kendini anlatırken;

“Umumi harbe kadar (1. Dünya Savaşı) 1868 okka (2400 kg kadar) rakı içtim, bütün gazeteler de yazdı ya. Ondan sonrasını hesap etmedim. Rakıdan başka 3-4 ton esrar içtim. Bir o kadar da afyon yuttum. Aylarca değil yemek, bir lokma ekmek bile ağzıma koymadım. Sürttüm, sefil oldum, serserilerle gezdim, parasız kaldım. Yeni Cami’nin arka merdivenlerinde köpeklerle koyun koyuna yattım. Taş, yağmur, soğuk bana hiçbir şey yapmadı, sapasağlam gezdim. Dostlarım hırsızlar, yankesiciler, esrarkeşlerdi. Aralarında padişah bir derebeyi gibi yaşadım. Rakımı, mezemi hep bu adamlar sağlıyorlardı. Çalıyorlar, çırpıyorlar bana bakıyorlardı. Ya ben onlara ne yapıyordum birkaç ney taksimi, işte o kadar. Bu yalınayak, yırtık elbiseli insanlardan gördüğüm iyilik ve yardımı hiçbir zaman unutamam…”

diyen Neyzen Tevfik zaman zaman akıl hastanesinde de kalmıştır.

Sosyal medyada bir çok sözü ve şiiri paylaşılmasına rağmen aslında bazıları ona ait değildir. En büyük özelliklerinden biri de hazırcevaplılığı ve sözünü kimseden esirgememesidir.

Bir gün sorarlar:

-Neyzen, çalarken mi neşelenirsin, yoksa neşeli olduğun zaman mı çalarsın?

Maliye Bakanı hakkında yolsuzluk dedikoduların dolaştığı bir dönemdir.

Neyzen: Maliye Vekili değilim ki, çalarken zevk alayım….

O, gerçekten büyük bir sanatçı, makam ve şöhret sahiplerini amansız bir şekilde hicveden derbeder bir deha idi.

Hayat, çatlak bardaktaki suya benzer 

İçsen de tükenir içmesen de 

Bu yüzden hayattan tat almaya bak 

Çünkü yaşasan da bitecek yaşamasan da.

Sevmediği tek şey, otoriteydi. O yüzden devlet büyükleri ile iyi geçinmezdi. Yine bir gün;

Neyzen Tevfik, iki gözü de görmeyen bir tanıdığına rastlar.

Tanıdığı sorar: “Memleketin durumunu nasıl görüyorsun, Tevfikciğim?”

“Karanlık” diyecekken vazgeçer, “Sizin gördüğünüz gibi” diye cevap verir.

Neyzen Tevfik, zamanının çok büyük bir bölümünü meyhanelerde dostlarıyla birlikte dertleşerek, söyleşerek geçirirdi. “Dostlarım hırsızlar, yankesiciler ve esrarkeşlerdi. Onlarla birlikte efsanevi bir yaşam sürdüm. Bir padişah, bir derebeyi gibi yaşadım” diye anlatır.

O’nun rak-içki üzerine bilinen birçok anısı vardır.

Yeşilaycı bir profesör, “içkinin zararları” konulu bir konferans veriyormuş. Konuşmasının bir yerinde dinleyicilere sormuş:

-İki kovadan birine rakı diğerine su doldurup bunları bir eşeğin önüne koysak, eşek hangisinden içer acaba… Dinleyiciler hep bir ağızdan :

– Suyu… demişler.

-Neden suyu içer? diye sormuş profesör.

Neyzen hemen atılmış:

-Eşekliğinden…

Başka bir gün Dr. Fahrettin Kerim Gökay “içkinin zararları” konulu konferansını vermektedir.

Bir ara: “Rakının her kadehi, hayatımızı bir saat kısaltır” der. 

Dinleyiciler arasında olan Neyzen yerinden fırlayıp bağırır: “Eyvah, yandık!”

Hayrola, diye sorarlar.

“Hesap ettim, meğer ben öleli tam kırk yıl olmuş!”

Bir gün arkadaşı, onu meyhaneden çıkarken görmüştü. Eski bir dostu olarak sitem edip  çıkışmak istedi.

– “Vallahi Tevfik Efendi, seni meyhaneden çıkarken görmek, beni son derece üzdü”. 

Neyzen Tevfik cevap verir:

“Hemen geri döneyim öyleyse”…

Söylendiğine göre Atatürk’e sevgisi o kadar çokmuş ki; onun vefatından sonra günlerce evden çıkmamış.

Onun hicivleri ülke sınırlarını da aşmış Hitler’den Mussolini’ye kadar birçok devlet adamı Neyzen Tevfik’in hedefi olmuştu.

Hitler’e yazdığı,

“Bay Hitler’e yaralandı dediler. 

Menhus yıldız çabuk doğar dulunur, 

Sen köpeğe kuduz de de geçiver

Nasıl olsa bir öldüren bulunur”

Mussolini”ye yazdığı,

“İşte kambur feleğin emriyle 

Mihver’in çarkını kırdı devran. 

Duçe’dir Akdeniz’in yüz karası, 

Yunan topyekün ağzına s…”

Neyzen Tevfik, bahanesi ne olursa olsun kendi doğruları çerçevesinde yaşamaktan vazgeçmemiş, hayalini kurduğu “başkalarına zarar vermeden, baskısız, zincirsiz, boyunduruksuz özgürlük” arayışının altında bir yaşam tüketmiştir.

İktidar ve yanlılarına yönelttiği ağır eleştiriler yüzünden hayatının farklı zamanlarında, farklı sebeplerle kaçak hayat sürmesine rağmen asla kimseye biat etmemiş, söylemlerinden vazgeçmemiştir.

İlhan Selçuk onun hakkında “Böyle kişilerin toplumda dokunulmazlığı vardır. Neyzen tipindekilere evliya gözüyle bakılır ve saygı duyulur” demiştir.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Yazanİlhan İlmenöz
Takip et:
Yaşama ve olaylara, bardağın dolu tarafından bakmayı ilke edinmiş tarihçi eskisi... Doğayı, denizi, gezip görmeyi, okumayı ve öğrenmeyi çok seven gerçek bir hayvansever... Müzik, spor ve yabancı dizi tutkunu İzmir aşığı... Aklına ne gelirse, özgürce, hiçbir kişi, kurum ve ideolojiye bağımlı olmadan yazmayı seven bir amatör...
Önceki Makale ‘Emekli külhanbeyi’ Emrullah
Sonraki Makale Karadeniz Rumları hâlâ var mı?

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe Yazıları

Samsun ışığı…

Hasan Sevilir Aşan
19 Mayıs 2025
EditörKöşe Yazıları

Mekke’de doğanın öfkesi 

Dr. Nevin Sütlaş
18 Mayıs 2025
Köşe Yazıları

İslam dünyasının nabzı Kazan’da  

Okay Deprem
18 Mayıs 2025
Köşe Yazıları

Birand’ın başını ağrıtan röportaj

Cenk Başlamış
15 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?