Belarus’ta ilk kez verilen uluslararası insan hakları ödüllerini kazananlar arasında Gazeteci Okay Deprem de yer aldı.
Başkent Minsk’in merkezindeki tarihi Avrupa Oteli’nde yapılan etkinlik, ülkenin evrensel insan haklarını savunma, koruma ve geliştirme alanında kurulan ilk sivil toplum örgütü “Emil Çeçko Uluslararası İnsan Hakları Vakfı” tarafından organize edildi.
Yarışmaya, aralarında Almanya, Rusya, İrlanda, Azerbaycan, Türkiye ve Hollanda’nın da bulunduğu değişik Avrupa ülkelerinden çok sayıda insan hakları savunucusu, toplumsal aktivist ve gazeteci katıldı. Adaylar jüriye, insan haklarını savunma alanında yaptıkları çalışmaları ve gerçekleştirecekleri projelerini sundular.
Oylamanın sonucunda sırasıyla Almanya, Hollanda ve Türkiye’den gelen adayların evrensel insan hakları alanındaki çalışmaları, özgürlük ve gerçek demokrasiyi savunma noktasında gösterdikleri gayretler ve jüri üyelerine sundukları projeler ödüle layık görüldü.
Federal Almanya’dan Veronika Naydenova ve Mark-Gero Brill, ülkelerinde faaliyet yürüttükleri “Savaş Çocukları” adlı sivil toplum örgütündeki etkinlikleri adına birincilik, Hollandalı bağımsız gazeteci Sonja van den Berg Suriye, Orta Doğu ve Rusya ile ilgili haber ve çalışmalarından ikincilik ödülüne layık görüldü.
Medya Günlüğü’nde de yazıları çıkan Gazeteci Okay Deprem, 2014 yılından beri Donbasslı sivillerin, yerel halkın uğradığı mağduriyetler ve sosyal, insani ve ekonomik açılardan yaşadığı yıkım üzerine hazırladığı çok sayıda haber ve makalesiyle üçüncülük ödülünü aldı.
Emil Çeçko kimdir?
2022 yılına kadar Polonya Ordusu’nun 16. Pomeranya Mekanize Bölüğü’nde görevli 26 yaşında bir askerdi. Belarus ile Polonya sınırında patlak veren büyük mülteci krizinin sürdüğü 2022 başlarında bölgede görevliydi.
Polonya’nın sınır güvenlik birimlerinin, Almanya’ya geçmeye çalışan Irak ve Suriye sığınmacılara yönelik acımasız emirlerini uygulamayı reddetti.
Çeçko ardından, sınırı geçerek Belarus’dan siyasi sığınma istedi. Polonyalı yetkililer tarafından “firar etmek”le suçlanan genç subay, sınırda görevde olduğu dönemde komutanlarının kendisine mültecilere ateş açma ve gerekirse öldürme emri verdiğini söyledi.
Belarus’a sığınmasından kısa süre sonra Minsk’teki evinde cesedi bulundu.